19.07.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
İSTANBUL AA
Ofis ve konut ihtiyacının artmasıyla İstanbul’da birbiri ardına yükselen gökdelenler, Polat Tower Residence’da meydana gelen yangının ardından ‘bu sinalarda yeterli önlem var mı?’ tartışması başlattı. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Makine Fakültesi Öğretim Üyesi, Türkiye Yangından Korunma Vakfı ile Yangından Korunma Derneği (TÜYAK) Onursal Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç, İstanbul’da dünyanın en iyi korunan binaları da olduğunu, felaket oluşturacak nitelikte binalar da bulunduğunu iddia ederek şöyle konuştu:
”Polat Tower, İstanbul’da önlem alınan ortalamanın üzerinde olan bir bina. 2000 yılından önce yapılan, 30 metrenin ve 10 katın üzerinde olan binaların çoğunluğu yangın önlemi bakımından yetersiz. O tarihlerde yapılan otellerin büyük çoğunluğu felakete hazır durumda. 2000 yılından sonra yapılan binaların çoğunluğu ise yangın güvenliği bakımından yeterli seviyede denebilir.
Bunlar arasında fevkalade iyi olanlar da var, yeterli olanlar da var. Yeterli diyebileceklerimden biri de Polat Tower’dır. Benim için yeterlilik can güvenliğinin sağlamış binalar demektir. Nisan ayında Yangın Yönetmeliği’ndeki ‘itfaiye görüşü alınır’ maddesi iptal edildi. Bu kaosa neden olacak.”
‘Köpük sistemi lazım’
Katmerciler Araç Üstü Ekipman Sanayi ve Ticaret AŞ Yönetim Kurulu Üyesi Furkan Katmerciler de, “Polat Tower Residence’daki yangında su püskürtüldü, ancak su hem rüzgardan hem de uzaklıktan dolayı geri geldi. Yüksek basınçlı pompa içeren itfaiye ekipmanlarında köpük sistemleri var. Bu sistemler belediyelerde yok.
Türkiye’de yüksek metrajlı merdivenlerin 10-20 tane olduğunu tahmin ediyorum. Gökdelenlerdeki yangınlarda yüksek metrajlı, kendine ait köpük sistemi olan ekipmanlara ihtiyaç var. Bu sistem madenlere de uygulanabiliyor.
Bu yangının ardından ciddi şekilde oturup İstanbul’da kaç gökdelen olduğu, burada kaç kişinin yaşadığı, etrafındaki itfaiye birimlerinde, itfaiye parklarındaki araçların yeterli olup olmadığının tespit edilmesi gerekiyor. Bunun İstanbul dışındaki kentlerde de planlanması gerekiyor” dedi.
‘Her bina böyle olmalı’
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada, yüksek binalarda tesis edilecek yangın güvenlik önlemlerinin, binaların kullanım amaçlarına, alanlarına, yüksekliklerine ve inşa tarihine bağlı olarak farklılıklar gösterdiğini belirtildi. Binalarda tesis edilecek önlemlere ilişkin hükümlerin Türkiye Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik’te belirlendiği anımsatılan açıklamada, yüksek binalarda her katın bir yangın kompartımanı olacak şekilde tesis edildiği, konut hariç bütün yüksek binalarda en az 2 korunmuş merdiven, yapı yüksekliği 21,5 metreden fazla olan konut binalarında biri korunmuş iki merdiven, yapı yüksekliği 30,5 metreyi geçen konutlarda ise en az iki adet korunmuş merdiven olması gerektiği bildirildi. Konut hariç bütün yüksek binalarda yangın algılama ve uyarı sisteminin gerekli olduğu kaydedilen açıklamada, konutlarda yapı yüksekliği 51,5 metreden fazla olan binalarda yangın algılama ve uyarı sisteminin gerektiği, yapı yüksekliği 51,50 metreye kadar olan binalarda ise yangın uyarı sisteminin yeterli olduğu belirtildi. Açıklamada, konut hariç bütün yüksek binalarda ve yapı yüksekliği 51,5 metreden fazla olan konutlarda otomatik yağmurlama sistemi, bütün yüksek binalarda yangın dolabı tesisatı ve itfaiye su alma verme tesisatı, yapı yüksekliği 51,5 metreden fazla olan bütün binalarda da acil durum asansörünün gerekli olduğu bildirildi.
İçeride yangından iz yok
Polat Tower Yönetim Kurulu Başkanı inşaat mühendisi Namık Ünlü yangının yaşandığı binada gazetecilere bilgi verdi. Yangının ilk çıkış noktası olan klimaların dış ünitelerinin bulunduğu bölümü gösteren Ünlü, “Cihazlar 12 yıldır kullanılıyor ve ilk kez arıza yaptı. Bu ünitelerin olduğu oda çelik yangın kapısıyla korunuyor. Bu kapılar 250 dereceye kadar olan ısıya dayanıklı” dedi. Ünlü, binanın 50 milyon dolara kadar yangına karşı sigortalandığını söyledi. Binada giriş katı ve lobinin dışında yangına dair hiçbir iz olmaması dikkat çekti. İşadamı Adnan Polat ise, “Binada bana ait daire yok. Kardeşimin iki üç dairesi var. Ancak ne olursa olsun, bu binayı biz yaptık, üzerinde ismimiz var. Her şeyiyle biz ilgileneceğiz ve sonuna kadar sahip çıkacağız” diye konuştu.
Yanmaz malzeme şartı var
2007 tarihli Binaların Yangından Korunması’na ilişkin yönetmeliğe göre dış cephelerin, yüksek binalarda yanmaz malzemeden ve diğer binalarda ise, en az zor alevlenici malzemeden olması gerekiyor. Alevlerin bir kattan diğer bir kata geçmesini engellemek için de iki katın pencere gibi korumasız boşlukları arasında, az 100 cm yüksekliğinde yangına dayanıklı cephe elamanıyla dolu yüzey oluşturulmasını şart koşuluyor. Yönetmelikte, kolay alevlenen yapı malzemelerinin inşaatta kullanılmasına müsaade edilmeyeceği, kapasitesi 100 kişiden fazla olan binalarda da iç kaplamalar ile ısı ve ses yalıtımlarının en zor alevlenici malzemeden yapılacağı belirtiliyor.
Havalandırma boşluğu baca etkisi yaptı
Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ertuğrul Şen, Polat Tower’da dış cephede başlayan yangının üst katlara doğru hızla yayılmasına baca etkisi yapan havalandırma boşluğu neden olduğunu söyledi. Yangından 45 dakika sonra olay yerine gittiğini belirten Şen, cephe ve malzemeleri incelediğini belirterek şunları anlattı: “Önce yanlış ürün kullanıldığından endişe duydum ama yerde taş yünü levhalarını görünce rahatladım.
Köpük görseydim yanlış malzeme kullanılmış diyecektim. Taş yünü özelliği ve hammadesi nedeniyle yanmaz bir malzemedir. Bugün taş yününün 650 dereceye dayanıklı olduğu 1000 derecede de eridiği beyan edilir. Malzeme tutuşmaz, alev almaz, yanmaz. Yanmazlık sınıfı A1’dir ve Yangın Yönetmeliği’nde ‘A1 malzemesidir’ diye tanımlanır. Taş yünü doğru malzemedir ve bu kullanılmıştır. Yanan ne olursa olsun yanıcı şey dışarıda kaldı. Tahminim metal cephe kaplamasının ya yüzeyinde ya da arkasında bir yanıcı kaplama vardı. Bunun araştırılması gerekiyor. Yangın üst katlara doğru yayılmış. Cam cephe ile metal cephe arasında kalan bölgedeki havalandırma boşluğu var. Bu bölge, dairelerden çıkan havalandırma borularının toplanıp taşındığı kanallardır. Bunlar PVC olmuş olabilir. Buradaki boşluk baca etkisi yaptı ve alev hızla yukarıya tırmandı.”
‘Uygun değil’
Çuhadaroğlu Alüminyum Sanayi Genel Müdürü Kenan Aracı da, yapıda kullanılan alüminyum kompozit levhaların, iki alüminyum levhanın arasına polietilen malzemenin dolgu olarak kullanılmasıyla elde edildiğine dikkat çekerek, “Polietilenin hızla alev alabilen ve yanıcı bir malzeme olması nedeniyle bu tip yüksek yapılarda kullanılması uygun değildir. Alüminyum kompozit levhaların arkasında yalıtım malzemeleri ve alt konstrüksiyon yer almakta ve bu bölgedeki boşluk bir baca etkisi ile yangının hızla yayılmasına sebep olmaktadır” dedi.
İSTANBUL Milliyet
Şükür kurbanı
Polat Tower’ın sahibi işadamı Adnan Polat’ın babası İbrahim Polat, yanan binanın önünde şükür kurbanı kesmek istedi. Bir kamyonetle getirilen boğanın gözleri bağlandı. Kasaplar son hazırlıklarını yaptı. Bu sırada Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül geldi. Sarıgül, Polat ailesine geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Sarıgül’ün isteği üzerine boğanın kesimi durduruldu. Kurban, Darülaceze’ye bağışlandı. İbrahim Polat, kimsenin burnunun kanamamış olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, ortaya çıkan maddi zararın önemli olmadığını söyledi.
ÖZGÜR ALTUNCU, UĞUR CAN İstanbul DHA
Yangını klima mı çıkardı?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Polat Tower’daki yangının çıkan klimadan çıkmış olabileceği iddialarının sorulması üzerine, “İhtimaldir, klima olabilir deniliyor. Kablo yanmalarıyla oluşabilir diye birtakım düşünceler var. Bunun net açıklamasını bugün yapmak için erken. Sonuçlanacak ve itfaiye raporu ortaya çıkacak. Bunun da hazırlıkları şu anda yapılıyor” dedi. Topbaş, yangının klimadan kaynaklandığına dair ellerinde bir ön rapor olup olmadığı sorusu üzerine de şöyle konuştu:
‘Binalar denetleniyor’
“Tahmini olarak klimadan olma olasılığı biraz daha fazla deniliyor ama net değil şu anda. Bu daha sonra açıklanacak. Çünkü birçok teknik adamın da ifade ettiği gibi yaz aylarında sıcak bölgelerde elektrik enerjisi kullanımı artmakta, bu da tabii yoğun bir kablolarda ısınmayı beraberinden getirebilir. Kabloların yanmayan kablolar olması, teflon olması gerekiyor. Bundan dolayı mıdır net olarak bilmiyoruz. Ancak araştırma yapıldıktan sonra ortaya çıkacak, çünkü farklı farklı ifadeler var.
Ama bize gelen net bir rapor yok. Ama ihtimaldir klima olabilir deniliyor. Binadan akıllı bina diye bahsettik ama özellikle yangın yönetmeliği sebebiyle bunlar akıllı binalar. Belediyemiz bütün projelerin yangın yönetmeliğine göre yapılıp yapılmadığını denetliyor. Ruhsat buna göre veriliyor. Oturma izni almak için de, itfaiyenin oraya giderek projede öngörülen yangın yönetmeliğindeki çalışmaların yapılıp yapılmadığını yerinde denetleyerek olur veriyor. Bundan dolayı bu bina sağlıklı yapılmış bir yapıydı.” Binada izolasyonla ilgili nasıl bir malzeme kullanıldığını bilmediklerini ifade eden Topbaş, “Bir teknik adam olarak şunu söyleyeyim. Taş yünü yanıcı bir malzeme değil. Taş yününün ön ve arkasına konan su yalıtımı malzemeleri plastik veya petrol türevi malzemelerdense onlar yanar.
Ciddi etkiler yapabilir. Tabii ki camlardaki çerçeve fitillerinin yanıcı olmayan malzemelerden üretilmesi gerekiyor. Teflon ya da ısıya dayanıklı malzeme olması gerekiyor. Gökdelenlerde yangın merdivenleri çok önemli. Burada başarılı bir yangın merdiveni ve ters hava basan bir sistem var.
Her daim bu sistemler kontrol edilmeli. Belki zaman zaman denemeler yapılması gerekiyor. Bunların periyodik bakımları da yapılmalı. Gökdelenlerde panik anında oluşacak yoğunlukta sıkıntılar yaşanabilir. Gökdelenlerde tatbikatların zaman zaman yapılmasında fayda var” diye konuştu.
DAMLA YUR İstanbul
Alevler buradan yürüdü
Polat Tower Residence’de çıkan yangının başlama anı, karşısındaki hastanede tedavi gören Nevin Kokal tarafından görüntülendi. Kokal, heyecan dolu anları şöyle anlattı:
“Karşıdaki hastanedeydim. Son günümdü. Taburcu olacaktım. Cep telefonuyla çevrenin görüntülerini çekerken siyah bir görüntü belirdi. Çekmeye başladım. Sonra dumanların binadan çıktığını anladık. Alev çıkmaya başladı. Aklıma ABD’deki ikiz kuleler saldırısı geldi. ‘Ne yapalım, nereye kaçalım?’ diye düşünmeye başladım. Büyük metal blokları uçuşuyordu gökyüzünde. Arabasını park etmiş insanlar hiç korkmadan arabalarını kurtarmak için koşup kutarmaya çalışıyordu. Çok az insan çıktı önce binadan. Sağa sola koşuşmaya başladılar. İçerde oturanlar zannediyorum arka taraftan çıktılar. İtfaiye 10-15 dakika sonra geldi. İtfaiyenin çalışması gerçekten çok güzeldi.”TİMUR TARLIĞ, ÜNAL ÇAKIN İstanbul DHA