“Charlie Chaplin’in Winston Churchill’e dönüşmüş hali” diye başlık atmıştım 13 Mart 2022’de.
Ukrayna Devlet Başkanı’nın komedyen geçmişiyle dalga geçenler, Kiev’i terk etmeyen bir lider bulmuşlardı karşılarında.
O yazının üzerinden 3 yıla yakın bir zaman geçti ve Zelenskiy, Churchill portresinden, 1980’lerin arabesk fırtınasının sembolü acıların çocuğuna dönüştü.
Bu inanılmaz değişim sadece Biden ve Trump’ın tercih farklılıklarından kaynaklanmıyor.
Zelenskiy elindeki kartın değerlerini doğru okuyamadı, tek başına dünya jeopolitiğini değiştirebileceğini sandı, ABD’nin şişirdiği özgüveni yüzünden sırtını dostlarına döndüğü zamanlar da oldu.
***
Önce tutarlı olmaktan başlayalım:
Zelenskiy, dün ABD ile Rusya’nın Ukrayna’nın olmadığı bir barış masası kurmasından şikâyet ediyor. Haklı mı? İlk bakışta haklı.
Fakat aynı Zelenskiy, İsviçre’de topladığı “Ukrayna Barış Zirvesi”ne Rusya’nın davet edilmemesini sağlamıştı.
Savaşan taraflardan biri olmadan barış konuşmaları yapan birisi, şimdi “Biz savaşan tarafız, niye masada yokuz?” diye sorabiliyor.
Bugün haklı bir soru sormak geçmişteki tutarsızlığı ortadan kaldırmıyor.
Batı’nın çok şikâyet ettiği yolsuzluk iddialarına ve benzerlerine hiç girmeden devam edeyim.
Sayfada gördüğünüz üretilmiş görseli paylaşan kişi, Donald Trump’ın oğlu Donald Trump Jr.
Bu aşağılama mesajı seçimlerden önce paylaşıldı. Sonra ne mi oldu?
Bu aşağılamaya rağmen Zelenskiy, seçimlerden sonra Donald Trump Jr. ile yeniden temas kurdu.
İlişkinin geldiği son noktayı yazayım, oğul Trump, Zelenskiy’nin babasının yemin görenine davet edilmek için 3 kere kendisini aradığını, amacına ulaşamadığı halde “Yemin törenine işim olduğu için katılamayacağım” diye mesajlar atan garip biri olduğunu söyledi.
İngiltere Başbakanı Churchill, 2. Dünya Savaşı sırasında ABD Başkanı Eisenhower ile ilk başlarda çok yakın çalışmıştı, zaman içerisinde Eisenhower, Sovyet Lider Stalin ile yakınlaşmış, zaman zaman toplantılarda Churchill ile alay eden konuşmalar yapmıştı.
İngiltere Başbakanı, askeri gücüne muhtaç olduğu ABD ile köprüleri atmadı ama en azından bu aşağılanmaya karşı bir mektup yazarak üzüntüsü ve öfkesini kaleme alabildi.
***
Ben ülkeme aşık bir adamım, başka ülkelerin liderlerini de Türkiye’ye karşı olan tavırlarıyla değerlendiririm.
Ukrayna Devlet Başkanı, Türkiye’ye karşı birden çok kere hata yaptı.
Hangisinden başlayayım: Mesela, Yunanistan Parlamentosu’nda ilk yaptığı konuşmada Dostluk Cemiyeti ya da bildiğimiz adıyla Filiki Etarya övgüsü.
Tam cümlelerini alıyorum: “Bugün Helenizmin bir başka büyük merkezi Odessa da tehdit altında. Tarihteki Dostluk Cemiyeti burada kuruldu. Yunanistan’da yeni bir Dostluk Cemiyeti’nin oluşturulabileceğine ve hem Ukrayna’yı hem de Helenizmi kurtarmak için savaşabileceğine inanıyorum. Yunan devrimcileri, dün ya bağımsızlık ya da ölüm diyorlardı. Biz de bugün aynısını söylüyoruz.”
Zelenskiy’nin övdüğü Filiki, özellikle Mora ve Balkan bölgesindeki Türklerin toplu halde öldürülmesinden sorumlu olan örgüt.
Bitti mi derseniz, bitmedi, Yunanistan devlet kanalı ERT’ye verdiği röportajda, “Türkiye, Rus turistleri ağırlamaya hazırlanıyor” diyerek bu çelişki cümlesini kurup Türkiye’yi eleştirdi. Türkiye’yi eleştirmek için Yunanistan devlet televizyonunu mecra olarak seçmek, bu sayede Yunanistan kamuoyundan prim toplamaya çalışmak dostluğa sığmaz…
***
Ülkeler arasındaki ilişkilerde iniş-çıkışlar olur ama bazı konularda vazoyu çatlatmamak gerekir.
Dünya üzerinde Ukrayna-Rusya savaşının bitmesi için en fazla çaba gösteren isimlerin başında Cumhurbaşkanı Erdoğan geliyor.
Erdoğan dün bir kez daha Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne dikkat çekti.
Bu amaçla yıllar önce İstanbul’da kurulan masa, ateşkes için gösterilen çaba, Batı, Ukrayna’ya “Masadan kalk” dediği için yarıda kalmıştı.
Rusya, o gün, bugün sahip olduğundan çok daha az Ukrayna toprağını işgal etmişti, o gün Batı istiyor diye masadan kalkılmasaydı binlerce Ukraynalı genç halen hayatta olacaktı, Ukrayna alt ve üst yapısı bu kadar zarar görmemiş olacaktı.
O gün masadan kalkan, sonradan “Türkiye’nin arabuluculuğu bizim için yeterli değil” diyen Ukrayna Devlet Başkanı dün Ankara’ya geldi.
Ortak basın toplantısındaki duruş doğru bir duruş ama keşke arada zikzaklar çizilmemiş olsaydı.
Türkiye’nin Ukrayna ve Ukraynalılara verdiği değer büyüktür, Zelenskiy hataları bu sonucu değiştirmez.
Kurtuluş Savaşı vermiş bir ülke olarak biz Ukrayna’yı gayet iyi anlıyoruz.
Bir zamanlar Sovyetler tahıllarına el koyduğu için büyük bir kıtlık yaşayan, on binlerce insanını kaybeden Ukrayna’dan bugün topraklarını ve yine on binlerce canını kaybeden Ukrayna’ya geldik.
Türkiye’nin tarihsel gönül bağı, Ukrayna ile kurulan iş ilişkileri, karma aileler, bunların hepsi önemli ve değerli.
Türkiye, barış adına yine elinden geleni yapacaktır, buna şüphe yok ama Ankara’nın uzattığı elin kıymetini sadece çok zor zamanda değil, her zaman bilmek gerekir.