27.03.2019 - 01:30 | Son Güncellenme:
Elif Altın / İstanbul
ABD İstanbul Başkonsolosluk irtibat görevlisi Metin Topuz, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün ilk kez hakim huzuruna çıktı. Hakkında “siyasi ve askeri casusluk”, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek” ve “gizliliği ihlal” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis istenen tutuklu sanık Topuz ve avukatları katıldı. Topuz, duruşma salonuna getirilirken gözyaşlarına hakim olamadı.
‘FETÖ’cü olduğunu bilemem’
Savunma yapan Topuz, ABD İstanbul Başkonsolosluğu’nda 1982 yılında santral memuru olarak görev yaptığını belirterek, 1992’de ise Amerikan Federal Narkotik Dairesi’nde (DEA) irtibat ve danışma elemanı olarak görev yapmaya başladığını anlattı. DEA’nın 70’ten fazla ülkede temsilcisi olduğunu belirten Topuz, suça konu telefon görüşmelerinin bu işi nedeniyle yapmış olduğu telefon görüşmeleri olduğunu öne sürdü. “Güvendiğim, sığındığım devlet görevlileriyle tercümanlık sıfatıyla yaptığım işlerden suçlanacağım hiç aklıma gelmezdi” diyen Topuz, “Şahısların FETÖ veya başka bir terör örgütü üyesi olup olmadıklarını bilmemiz mümkün değildir. Devlet karşımıza kimi koyduysa onunla görüşürüz” şeklinde konuştu.
‘Öz, savcıyı azarladı’
Topuz, firari FETÖ’cü eski savcı Zekeriya Öz’e ilişkin görüşmelerini şöyle anlattı: “İddianamede Zekeriya Öz’ün makamından sabit hatla arandığım yer alıyor. Öz’ün oğlu Talha’nın vize müracaatında bulunacaktı. Talha Öz mesajla erken bir saatte konsolosluğa geldiğini haber verdi. Ben de amirlerime geldiğini haber verdim. Kendisini hiç görmedim. Çağlayan Adliyesi’ne ABD’den heyet gelmiş. Bana da gitmem söylendi. Orada heyetle birlikte bir başsavcıvekilinin yanına çıktık. Türk-ABD adli yargı iş birliği konuşuluyordu. Bu sırada kapı hışımla açıldı. İçeriye Zekeriya Öz girdi. Adeta bir babanın çocuğunu azarlaması gibi, savcıyı, kendisinin odasında beklediğini, neden haber verilmediğini söyleyerek azarladı. Öz’ü ilk gördüğüm görüşme buydu.
İkinci defa da amirim Tamer Ergüven (bir zırhlı Hummer jip ve 293 lüks aracın yasal olmayan yollardan Türkiye’ye gönderilmesi soruşturması) dosyasında, ‘Savcıyı ABD’ye davet edelim, sorularını kendisi sorsun’ dedi. Biz de adliyeye geldik. Bir vekilin odasına geçtik. Amirim ziyaret sebebini anlattı. Savcıyı ABD’ye davet etmek istediği hatta Zekeriya Öz’ü de davet ettiğini söyledi. Zekeriya Öz, ABD’de karşılama istedi. Hatta bunun için adeta bir liste hazırladı. Ancak ABD makamlarında özel bir uygulamanın olmayacağını amirim söyledi. Bunun üzerine Zekeriya Öz daveti kabul etmedi, savcının gelmesine de izin vermedi.”
‘Eğitim durumun lise DEA’ya nasıl girdin?’ Metin Topuz son sözlerinde, “İddia edildiği gibi casusluk yaparak vatanıma, milletime ihanet etmedim. Ben aşağılık bir insan değilim. Üzerime atılı suçlamalar ben ve ailem için onur kırıcıdır. Ben masumum. Bu hain örgütle zerre kadar bir ilişkim yok. Sevdiklerimden ayrıyım. Özgürlüğümü, mutluluğumu ve hayallerimi geri istiyorum” diyerek göz yaşlarına boğuldu. Bu sırada ABD ABD İstanbul Başkonsolosu Jennifer L. Davis de gözyaşlarına hakim olamadı. Savunmasından sonra mahkeme başkanı Topuz’a, “Eğitim durumunuz lise mezunu. DEA gibi bir birime nasıl geçiş yapıyorsunuz” sorusunu sordu. Topuz, “İlanlardan konsolosluğun santral operatörü ilanını gördüm. Başvurdum ve işe alındım. Şartlar için sadece İngilizce’nin iyi olması yeterliydi. Önce çaylak olarak ıvır zıvır evrak işleriyle başladım” diye yanıtladı. Mahkeme başkanı ise Topuz’a “Joker gibi her görevi sanki yapıyorsunuz” dedi. Vize krizi sorusu Mahkeme Başkanı, Topuz’a tutuklandıktan sora diplomatik bir dokunulmazlığı olmadığı halde ABD’nin vize krizine yol açacak kadar aşırı tepki verdiğini hatırlatarak, “Sizin zelliğiniz nedir ABD yetkilileri neden bu tepkiyi verdi?” diye sordu. Topuz, bu soruya, “25 yıldır görev yapıyorum. İşimde iyim ve dürüstüm. Bunun içindir. Bir nevi vefa gibi görebiliriz. Ben onların talimatıyla o görevlilerle görüştüm. Belki de bir bakıma kendilerini suçlu hissettiler. Bilemiyorum” diye cevap verdi. Duruşmaya bugün devam edilecek. |
Elçilik saldırısında FETÖ iddiası ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’ne 20 Ağustos 2018 tarihinde ateş açılmasına ilişkin davaya devam edildi. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada FETÖ soruşturması kapsamında itirafçı olan Ali B. tanık olarak dinlendi. Saldırganlardan Osman Gündaş’ın patronu sanık Ersin Bayram’ı tanıdığını belirten Ali B., “Ben, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Hava Lojistik Komutanlığı bölgesinde örgütsel manada mahrem imamdım. Müdür pozisyonundaydım. Ersin Bayram da Kızılay bölgesinde Hasan Burak Gezici’nin altında öğretmen pozisyonundaydı. Bayram’a 2010’dan itibaren “izdivaç sorumluluğu” görevi de verildi ve bu görevi yaklaşık 1 yıl yaptı” diye konuştu. Ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmederek, davayı 25 Haziran’a erteledi. ANKARA Milliyet |