20.11.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
Çiğdem Yılmaz / İstanbul
Bugün 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü. Ancak milyonlarca çocuk haklarına çok uzak. Savaş, gelir adaletsizliği ve istismar çocukluğu yok ediyor. 28 milyon çocuk savaş mağduru ve bu çocukların yaklaşık 1.5 milyonu ülkemizde yaşıyor. Türkiye’de binlerce çocuğu tehdit eden etkenlerde; şiddet, cinsel istismar, erken yaşta evlilik, çocuk işçiliği ve eğitime erişememek başı çekiyor.
10 yılda 7 kat arttı
Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nün 2016 yılı adli istatistiklerine göre, çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarında özelikle son dört yılda ciddi bir artış var. 2006 yılında çocuklara yönelik cinsel istismar suçundan toplamda 3 bin 778 karar verilirken, 2016 yılında ise bu sayı 21 bin 189’a yükseldi. Çocuklara yönelik cinsel istismarın en fazla mahkumiyetle cezalandırıldığı yıl da 2016 oldu. Karar çıkan davalarda sanıkların yüzde 58.8 mahkum oldu.
4 çocuktan biri mağdur
Türkiye’nin çocuğa yönelik cinsel istismarda dünya sıralamasında üçüncü olduğunu söyleyen Çocuk İstismarıyla Mücadele Derneği (ÇİMDER) Başkanı Canan Arıtman, istismar vakalarının yazde 85’nin de gizli kaldığına dikkat çekiyor:
“Çocuğun cinsel istismarı, istimaraların en ağırıdır. Bu sorun ülkemizde her geçen gün katlanarak artmaktır. İstismar vaklarının yüzde 15’i adli mecralara intikal eder. Resmi istatistiklere göre her 4 saatte Türkiye’de bir çocuk cinsel istismara uğruyor. Her 4 kız çocuğundan biri ve her 6 erkek çocuğundan biri cinsel istismar mağduru. Erkek çocuklarında istismarın ortaya çıkması daha da zor. Tüm cinsel istismar vakaların yüzde 70’inde de mağdurlar çocuk. Cinsel istismara uğrayan çocukların yüzde 70’i 11 yaşından küçük. Evlen her 3 gelinden 1’i çocuk. Çocukların yüzde 85’i tanıdığı biri tarafından cinsel istismara uğruyor.”
‘Çocuğun rızası olmaz’
Türkiye’deki cinsel istismar oranın her geçen gün artığına dikkat çeken Arıtman, “Çocuğun cinsel istismarı çok hassas ve üzerinde durulması gereken bir konudur. Oysaki biz hem devlet olarak hem de toplum olarak üzerimize düşenleri yapmıyoruz. Bu konuyu görmezden geliyoruz ve halının altına süpürüyoruz. Bununla yapılacak mücadele bir devlet politikası olmalı. Verilen cezalarda ne yazık ki caydırıcı değil. Hâlâ mahkemelerde ‘Çocuğun rızası’ gibi ifadeler görüyoruz. Çocuğun rızası diye bir şey söz konusu olamaz” şekkinde konuştu.
Bir milyon 973 bin 874 çocuk okula gitmiyor
Milli Eğitim Bakanlığı 2016-2017 eğitim öğretim yılsonu örgün eğitim istatistiklerine göre, 935 bin 832’si kız, bir milyon 38 bin 42’si erkek olmak üzere toplam bir milyon 973 bin 874 çocuk eğitim dışında.
2 bin 800 çocuk cezaevinde
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği(CİSST)/Türkiye Hapishane Çalışmaları Merkezi’nin(TCPS)tutuğu raporlara göre cezaevindeki çocuk sayısı her geçen yıl artıyor. 2013 yılında bin 987 tutuklu ve hükümlü çocuk bulunurken 2017 yılında bu sayı 2 bin 800’e yükseldi. Cezaevlerinde, yaşları 12 ile 18 arasında değişen 994 hükümlü, 1 bin 715 tutuklu erkek çocuğu bulunurken, 28’i hükümlü, 63’ü de tutuklu kız çocuğu bulunuyor.
28 milyon ‘Aylan’ var
Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Genel Başkanı Uğur Yıldırım da dünya genelinde 65 milyon mültecinin olduğunu ve bunların 30-35 milyonunun çocuk olduğunun tahmin edildiğini belirtiyor; “Dünyada 5-17 yaş arasında 151 milyon 600 bin çocuk işçi var. Bunların 73 milyonu tehlikeli işlerde çalışıyor. Çalışan çocukların 72 milyonu yani yaklaşık yarısı Afrika’da, 62 milyonu Asya-Pasifik’te. Çocuk işçilerin yüzde 77’si savaşların olduğu bölgelerde. Tarım sektörü çocuk emeğinin yüzde 71’ini istihdam ediyor; 108 milyon. Sanayide ise 18 milyon çocuk işçi çalışıyor. 4.3 milyon çocuk zorla çalıştırılıyor. Bunların 1 milyonu ticari cinsel sömürüye maruz durumda. 5-14 yaş arasındaki 115 milyon çalışan çocuğun yüzde 32’si hiçbir şekilde eğitim alamıyor. Suriye’de kayıtlara göre 21 bin 623 çocuk öldü ve bunun kayıtlara yansımayan bir tarafı da var. Suriye’de bugün kamplarda yaşayan ve gözünü savaşa açmış yüz binlerce çocuk bulunuyor. Aylan gibi, 28 milyon çocuk savaş mağduru var ve bu çocukların yaklaşık 1 buçuk milyonu Türkiye’de yaşıyor. Myanmar’da yaşanan insanlık krizinde de yine en çok zararı görenler çocuklar. 25 Ağustos’tan bu yana Myanmar’dan kaçmış olan yaklaşık 582 bin Arakanlı’nın neredeyse yüzde 60’ının çocuklardan oluştuğu tahmin ediliyor. 340 bin çocuğun yarısı da 5 yaş altı.”
Çocuk işçiler kanayan yara
Mevcut İş Kanunu’na göre 15 yaşındaki çocuklar, güvence altına alınarak çalışma yaşamında yer edinebilir. Ancak günümüz koşulları ne 15 yaşı, ne de yasaları tanıyor. Yıllardır Türkiye’nin en büyük sorunları arasında yer alan “kayıt dışı çocuk işçiliği” gün geçtikçe daha da içinden çıkılmaz bir hale alıyor. TÜİK verileri çocuk işçilerin yüzde 78’inin kayıt dışı çalıştığını gösteriyor. Yani her 10 çocuktan 8’i güvencesiz çalıştırılıyor. Güvencesiz iş koşullarında çalışmak zorunda kalan çocukları bekleyen tehlike de ağır şartlar ve iş kazaları. İşçi Sağlığı İş Güvenliği Meclisi’nin(İSİG) verilerine göre, 5 yılda en az 260 çocuk çalışırken hayatını kaybetti. Verilere göre, 2013’te en az 59, 2014’te en az 54, 2015’te en az 63, 2016’da en az 56 ve 2017’nin ilk 7 ayında ise en az 28 çocuk işçi yaşamını yitirdi.