'Ölmeseydi çocuk yurduna verecektik'

KAYSERİ’de bebeğini boğarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan üniversite öğrencisi baba U.Ç.Ü. ile anne C.C.B. hakim karşısına çıktı. Anne C.C.B., "Bebeğimiz ölmese Çocuk Esirgeme Kurumu yurduna verip, 2 yıl sonra alacaktık"’ dedi.

Olay, Talas ilçesi Mevlana Mahallesi Mehmet Timuçin Caddesi üzerinde 7 Eylül 2012 tarihinde Talas Belediyesi Çöp Transfer ve Toplama İstasyonu’nda işçi olarak çalışan E.K.’nın çöp konteynerinda bir poşet içerisinde erkek bebek cesedi bulmasıyla ortaya çıktı. Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi 4’üncü sınıf öğrencisi 21 yaşındaki U.Ç.Ü. ile Gıda Mühendisliği 3’üncü sınıf öğrencisi 20 yaşındaki C.C.B. Talas Mevlana Mahallesi’nde aynı evde yaşamaya başladı. C.C.B., bir süre önce hamile olduğunun farkına vardı. Kürtaj yaptırmak için ceninin yasalara göre 9 haftadan büyük olduğunu öğrenen çift, bebeğin doğmasını bekledi. C.C.B.’nin doğum sancılarının başlamasıyla U.Ç.Ü, kız arkadaşına evde doğum yaptırdı. Baba U.Ç.Ü, daha sonra yenidoğan erkek bebeği iddiaya göre boğarak öldürdü. Polis ekiplerinin bebek cesedinin çöpte bulunmasından sonra başlattığı soruşturma sonucu yakalanan genç çift, çıkartıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı.

Kayseri 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmaya tutuklu olarak getirilen bebeğin babası U.Ç.Ü. hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek şunları söyledi:

"C.C.B’ye doğum sırasında yardım edip, bebeğin göbeğini sıcak su ile yıkadığım makasla kestim. Bebeği yıkadıktan sonra uyumaya başladık. C.C.B. bebeği 3 kez emzirmek istedi ama sütü gelmedi. C.C.B. mama ve biberon almak için markete gitti, ben de yeniden uyumaya başladım. Uyandığımda tişörte sardığımız bebek nefes almıyordu. Kucağıma aldım, nefesini kontrol ettim ama morarmış haldeydi. Canlandırmak için uğraştım ama ölmüştü. Hemen C.C.B.’ye mesaj atıp eve gelmesini söyledim."

YANINA KÜREK ALIP GÖMMEYİ DÜŞÜNMÜŞ

Ölen bebeklerini toprağa gömmek için yanına kürek alarak dışarı çıktığını anlatan U.Ç.Ü., şöyle devam etti:

"Bebeğimiz ölünce birlikte bir süre ağladık. Çaresizlik içerisinde balkona çıkıp atlamak istedim ama C.C.B., bana engel oldu. Bebeğin cesedini önce hocaya götürüp mezara gömmek istedik ama defin ruhsatı olmadığını düşündük. Elime kürek alıp gece bebeği boş araziye gömmek için dışarı çıktım. Bunu yapamayacağımı anlayınca çaresizlik içerisinde paniğe kapılıp bebeği çöp kutusuna attım."

ÖLMESİYDİ ÇOCUK YURDUNA VERİLECEKTİ

Öldürülen bebeğin annesi olan ve tutuklu olarak yargılanan C.C.B. de ifadesinde marketten geldiğinde bebeğini ölmüş halde bulduğunu anlattı. C.C.B. eve geldiğinde bebeğin ölmüş halde olduğunu ve nefes almadığını savunurken, şöyle konuştu:

"Bebeğimiz ölmese, Çocuk Esirgeme Kurumu yurduna verip, 2 yıl sonra alacaktık. Bebeğimin erken doğum olduğu için öldüğünü düşündüm. Bebeği eğer babası U.Ç.Ü. boğarak öldürmüş ise, ondan davacıyım.. U.Ç.Ü., ölen bebeğimizi alıp gece dışarı çıktı. Döndüğünde bana ’Ne yaptığımı sorma, bu günü de unut’ dedi. Ben de ertesi gün memleketime döndüm. Polislerin beni aradığını duyunca da Kayseri’ye gelip polise teslim oldum" diye konuştu.

Duruşmada Adli Tıp’tan gelen bebeğin ’Boyuna bası sonucu boğularak öldüğü’ yönündeki rapor da okunarak dosyaya konuldu. Duruşma bazı tanıkların dinlenmesi için ertelendi.