09.01.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
MERT İNAN İstanbul
Türk Yahudi cemaatinden araştırmacı yazar Rıfat Bali, “Türkiye’de Holokost Tüketimi (1989-2017)” başlıklı tartışma yaratacak bir kitap kaleme aldı.
Bali kitapta, 2. Dünya Savaşı sırasında birçok Yahudiyi, Nazi vahşetinden kurtaran Türk diplomat ve siyasetçilere değinirken, dönemin Rodos Başkonsolosu Selahattin Ülkümen dışındaki isimlerin yaratılmak istenen “mitoslar” olduğunu öne sürdü. Bali, 1943-1945 yıllarında Rodos’ta görev yapan Başkonsolos Selahattin Ülkümen’in Rodos’taki 1700 kişilik Yahudi nüfusundan 42 Yahudi’yi temerküz kamplarına gönderilmelerini engellediğini yazdı.
Kamhi iddiası
Bali, çalışmasında; dönemin Marsilya Konsolos Yardımcısı Necdet Kent, Paris Başkonsolosu Namık Kemal Yolga ile Paris ve Vichy Büyükelçisi Behiç Erkin’in Yahudileri Holokost’tan kurtardıkları yönünde somut belge ve görgü tanığı olmadığını öne sürdü. Dışişleri Bakanlığı’nın, 1989 yılında kurulan 500. Yıl Vakfı ile Türk diplomatları mitosunu kuvvetlendirmek için faaliyetlerde bulunduğu, bu faaliyetlerde Jak Kamhi’nin etkili olduğunu iddia eden Bali, Kamhi’nin yurtiçinde ve yurtdışında nüfuzlu çevrelerde geniş bir ilişkiler ağına sahip olduğunu belirterek; “Bu sayede Türk Yahudilerini kurtaran Türk diplomatlar mitosu yıllar boyunca efsane halinde getirildi” ifadelerini kullandı. Bali kitabında, Necdet Kent ve Behiç Erkin’in “Türk Schindlerler” sıfatıyla anılmasına karşı çıktı. Necdet Kent’in TheCoca Cola Company’in Başkanı Muhtar Kent’in babası olması, Behiç Erkin’in ise torunu Emir Kıvırcık’ın popüler ve çok satan Büyükelçi kitabını yayımlamış olması nedeniyle ‘Türk Schindlerler’ olarak anıldığını iddia eden Bali, kitabında her iki diplomatın Yahudiler’i soykırımdan kurtardığına dair görgü tanığı olmadığını kaydetti.