07.08.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
İSTANBUL Milliyet
Böbrek yetmezliği teşhisiyle kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren ünlü yönetmen Metin Erksan, Boğaziçi Üniversitesi kampusu içinde yer alan Nafi Baba Türbesi’ndeki aile mezarlığına defnedilecek. Ağabeyi Dr. Ali Can Erksan’ın mezarının üstüne gömülecek olan yönetmen Metin Erksan’ın, annesi Methiye Erksan, babası Çanakkale Çimenlik Kalesi Komutanı, İttihat ve Terakki Partisi Çanakkale mebusu Ahmet Kazım Erksan da aynı mezarlıkta yatıyor.
İlk Osmanlı şehitliği
Rumelihisarı üstünde Boğaziçi Üniversitesi’ndeki kampusun kuzeyine helikopter pistinin yanındaki bu tepenin ilginç bir tarihi var. Nafi Baba ailesinden olan Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Nafi Artemel, “Buranın tarihi çok eskilere dayanır.
Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethetmeden önce ilk hazırlıklarını, ilk Otağ-ı Hümayununu bu tepede kurdu. Rumelihisarı’nın inşasını buradan idare etti. 1451 yılında Rumeli yakasında, kalenin yapımından önce Bizanslılarla çıkan çatışmalarda şehit düşenlerin gömülü oldukları mekandır. Şehit yeniçerilerin toplu olarak gömülü oldukları ‘Şüheda Kuyusu’ ve üzerindeki 1451 tarihli mezar taşı günümüze kadar gelmiştir.
Bu taş müzeye kaldırılmıştır. Burası İstanbul’un Avrupa yakasındaki ilk Osmanlı şehitliğidir” diye konuştu.
‘Çok önemli isimler var’
Aynı yerde Fatih’in hocası Akşemsettin’in yakını ve fetih şehidi Şeyh Bedrettin ile yine 1451 yılında şehit düşen Mahmut Çelebi gibi Fatih’in ordularının öncüleri ve ileri gelenlerinin de bulunduğunu anlatan Artemel, “Bektaşilikten gelen yeniçerilerin gömülü olduğu bu alan aynı zamanda Bektaşi Dergahı, Bektaşi Ocağı olarak da bilinir” diye konuştu.
Sultan Abdülaziz döneminde, 19. yüzyılın ikinci yarısında İstanbul’da ilk “İlim Cemiyeti” ismi altında kültür faaliyetinin bu Dergah’ın çatısı altında başladığını anlatan Artemel, şöyle dedi:
‘Dönemin aydın insanları’
“Nafi Baba’nın babası olan Mahmut Baba, İstanbul Üniversitesi’nin kuruluşunda önemli bir payı olan matematik, coğrafya, felsefe, edebiyat, fizik, kimya, tıp, astronomi gibi dersleri vermek üzere kurulmuş olan Beşiktaş İlim Cemiyeti’nin bir üyesidir. 1865 yılında vefat etmiştir. Oğlu olan Nafi Baba da 19. yüzyılın sonunda ve 20. yüzyılın başlarında yaşamış değerli bir hukuk adamıdır. Üniversitede eğitim vermiş bir profesördür. Bu türbeye onun adının verilmesi onun tamamen şakacı, esprili karizmatik bir kişiliğe sahip oluşundan kaynaklanmaktadır. Bu insanlar dönemin aydın insanlarıdırlar.”
Mezarlıklar Müdürlüğü görevlileri, Erksan’ın defnedileceği aile mezarlığında dün bir inceleme yaptılar. Görevliler, inceleme sonunda mezarlıkta defin işleminin gerçekleşebileceğini söylediler. n Fotoğraflar: OZAN GÜZELCE