GündemMuhteşem Yüzyıl Kösem IV. Murad Bağdat Fatihi fragmanları yayınlandı!

Muhteşem Yüzyıl Kösem IV. Murad Bağdat Fatihi fragmanları yayınlandı!

27.09.2016 - 09:40 | Son Güncellenme:

Muhteşem Yüzyıl Kösem IV. Murad Bağdat Fatihi 1. bölüm fragmanları yayınlandı. Yeni kanalında Fox Tv ekranında yayınlanacak olan Muhteşem Yüzyıl Kösem IV. Murad Bağdat Fatihi dizisinde heyecan dozu yüksek sahneler yaşanacak? Muhteşem Yüzyıl Kösem dizisinde IV. Murad karakterine Metin Akgülder hayat verirken Kösem rolünde Nurgül Yeşilçay hayat verecek.

Muhteşem Yüzyıl Kösem IV. Murad Bağdat Fatihi fragmanları yayınlandı

TIMS production'ın yapımclığını üstlendiği Muhteşem Yüzyıl Kösem dizisinin başrollerinde Nurgül Yeşilçay, Metin Akgülder, Zeynep Farah Abdullah, Caner Cindoruk, Burak Yamantürk yer alıyor. Muhteşem Yüzyıl Kösem Bağdat Fatihi yeni bölümleriyle yakında Fox Tv ekranında izleyenleri ile buluşmaya hazırlanıyor.

Haberin Devamı

Muhteşem Yüzyıl Kösem Bağdat Fatihi IV. Murad yeni sezon ile izleyenleri tarihsel bir şölene davet ediyor. Muhteşem Yüzyıl Kösem dizisinde IV. Murad'a Metin Akgülder hayat verirken Kösem Sultan rolünde ise Nurgül Yeşilçay oynayacak. IV. Murad'ın güzelleri güzeli aşkını Farya rolünde ise Farah Zeynep Abdullah oynayacak.

OSMANLI TARİHİNDE IV. MURAT DÖNEMİ YILLARI

Osmanlı tarihinin ilk reformcu padişahı sayılan II. Osman, 1618 yılında babası Sultan I. Ahmet'in vefatı üzerine ve amcası I. Mustafa'nın üç aylık saltanatından sonra tahta geçmişti. Saltanatının 3. yılında kendini kamuoyuna ispatlamak ve güçlü bir padişah imajı verebilmek için Lehistan üzerine 1621 yılında Hotin Seferine çıkmıştı. Kanuni Sultan Süleyman ve dedesi III. Mehmed'den sonra bir padişah sefere çıkacaktı. Seferde zayıf görülen Lehistan'ın ağır bir yenilgiye uğratılamaması padişahı rahatsız etmiş, başarısızlığın sorumluluğu ocağa yüklenmişti. Genç Osman seferde ocağı yakından tanıma fırsatı bulmuş ve Yeniçeri Ocağının köklü bir reforma tabi tutulması gerektiğine hatta kaldırılmasına karar vermişti. Ocağı tekrar düzenlemek için padişah özetle şu planı yapmıştı: bir şekilde İstanbul'un dışına çıkacak, Anadolu'da yeni bir ordu toplayacak ve bu orduyla merkez garnizonu İstanbul'da bulunan Yeniçeri Ocağını savaşarak ortadan kaldıracaktı.

Haberin Devamı

İstanbul'dan orduyu arkasında bırakarak uzaklaşmanın yolu ise Hacca gitmekti. Hac bahanesiyle şehirden uzaklaşmak isterken padişah engellenmiş, isyan çıkmış, geri döndürülmüştü. Topkapı Sarayı'nda kendini güvende hissetmeyen Genç Osman Yeniçeri Ağası'na sığınacaktır. Burada soğukkanlılığa davet edilen ve yatıştırılan padişah çok geçmeden ve teamüllere aykırı bir şekilde yakalanmış, devamında da halka teşhir edilerek ve hakaretamiz muamelelerle Yedikule zindanlarına götürülmüştür. Var olan durumun değişmesini istemeyen ve varlıkları sürdürmek isteyen cuntacı grup padişahın tutuklu da olsa sağ olmasından rahatsız olacaktır. Kendi istikballeri için bu genç ve reformcu padişahın infaz edilmesine karar verilmiş ve tutuklu bulunduğu koğuşta boğdurulmuştur. Bu olay Osmanlı tarihinin en büyük darbelerinden birisi olarak tarihe geçmiştir. Devamında tahta ikinci kez çıkarılan I. Mustafa'nın padişahlık yapamayacağı bir kez daha anlaşılmış ve nihayet Kemankeş Ali Paşa'nın önderliğinde tahta henüz 11 - 12 yaşında olan Sultan IV. Murat geçirilmiştir. Sultan Murat, tahta böylesi bir kaos ortamında geçecek ve o güne kadar tahta çıkan en küçük padişah olacaktır. Padişahlığına kadar geçen dönemde kendisi kafeste bekletilmiştir.

Haberin Devamı


Eski Saray'da bulunan annesi Kösem Sultan Topkapı Sarayı'na getirilerek oğlunu cülus törenine hazırlamıştır. Ertesi gün, 10 Eylül 1623'te Eyüp Sultan'da Aziz Mahmut Hüdai hazretlerinin elinden kılıç kuşanmış ve 4 gün sonra da sünnet ettirilmiştir. Sultan IV. Murat tahta geçmesiyle sonuçlanan süreç ön görülemediğinden padişahlığa hazır değildi, eğitimi kafeste sağlanamamıştı. Sultan Murat, ağabeyi Genç Osman'ın öldürülmesine ve amcası Sultan I. Mustafa'nın yetersiz bulunarak tahttan indirilmesine şâhit olmuştu. Ülke büyük bir kaosun içindeydi. Konumunu kanlı bir şekilde güçlendiren ve menfaatlerine dokunulduğunda padişah bile infaz edebileceğini gösteren Yeniçerilerin devam eden İsyanları ve uzlaşmaz tavırları, Safevîlerin doğuda Bağdat'ı ele geçirmeleri, Avrupa'daki gelişmeler ve 30 yıl savaşları, Avusturya tehdidi, Celali İsyanları, Anadolu'da bozulan asayiş ve eşkıya terörü ve nihayet ekonomik şartlar çocuk yaştaki padişahı zor durumda bırakıyordu. Tüm bu nedenlerden dolayı IV. Murat'ın tahta kendisinden önceki padişahlara göre çok olumsuz bir ortamda geçtiği bir gerçektir.

Haberin Devamı

Yasaklar

Alkol, tütün ve kahveyi yasakladı. Yasağın sebebinin 1630'ların başındaki büyük İstanbul yangını olduğu bilinir ve yangın sonrası çıkabilecek bir ayaklanmaya karşı tedbir olarak İstanbul'daki kahvehaneler yıktırılır. Tütün içenlerin ise öldürülmelerine dair fetva çıkarılır. Tütün içenlerden orduya mensup kişiler tespit edilince eli, ayağı kırılıp boyunlarının vurulduğu da oluyordu. Ayrıca meyhane ve kahvelerin Yeniçeri ve isyancıların toplanma mekanı haline gelmesi padişahı düşündürmüştü. Yasak, kaybolan devlet otoritesinin de bir nevi tekrar tesisinin bir göstergesi olacaktı. Padişah kendi yasağına ne derece uyulduğuna bağlı olarak otoritesini ölçtü. Bu nedenle yasak çok katı bir şekilde uygulandı. IV. Murad, yasağa uymayanların öldürülmesini emretti. Bizzat kendisi özellikle geç saatlerde kıyafet değiştirerek yasağa uyulup uyulmadığını kontrol etti ve bulduğu şüphelileri öldürttü. Bu tebdil-i kıyafet teftiş uygulamasını sıklıkla yapmış ve birçok meyhaneyi gece kendisi bizzat baskınlar ve infazlarla kapattı.

Haberin Devamı

Muhteşem Yüzyıl Kösem IV. Murad Bağdat Fatihi fragmanları yayınlandı

Padişahın üstün ve kutsal bir figür olarak Topkapı Sarayı'nda bulunmasına alışık İstanbul halkı halk arasına karışan ve doğrudan gücünü sergileyen IV. Murad'a bu yüzden farklı bir gözle bakmıştır. Sultanın ölünceye kadar sürdüğü bu uygulaması sonucu hiçbir padişaha karşı üretilmeyen efsane ve menkıbelere neden olmuştur. IV. Murad'ın sözlü kültürdeki zengin konumu onun özlenen otoriter bir padişah figürünün bir tecellisi olarak yorumlanmıştır.

IV. Murad dönemindeki bir diğer yasak ise yatsıdan sonra fenersiz dışarı çıkma yasağı idi. Kıyafet değiştirerek yatsıdan sonra sokakları gezen IV. Murad, fenersiz gezenlerle karşılaşınca ceza olarak onları öldürtmekteydi. Sabah olduğunda bu nedenle cezalandırılan kişilerin ölü bedenleri yerlerde görülüyordu. Yasağa uymayanları ölümle cezalandıran IV. Murad, bir defasında kıyafet değiştirip gezerken, camiden geç saatte çıkıp fenersiz evine giden bir imamın çocuğunu yakalamış ve onu yasağa uymadığı için öldürtmüştü.

Devrin önemli olayları

1634 yılında IV. Murad Bursa'ya giderken yoldaki karları temizletmediği gerekçesiyle soruşturma yapmadan İznik kadısını astırır. Yaklaşık iki yıl şeyhülislamlık yapan dönemin şeyhülislamı Ahizade Hüseyin Efendi'nin bu olayı eleştirmesi ise şeyhülislamın sonunu hazırladı. İznik kadısının öldürülmesi İstanbul'da duyulunca Şeyhülislam Ahizade Hüseyin Efendi bu olayı eleştirmekten geri durmaz. Bu eleştirinin cezası ise her ne kadar "derhal Kıbrıs'a sürgün" kararı olduysa da IV. Murad sürgünle yetinmedi ve Şeyhülislam Ahizade Hüseyin Efendi'yi boğdurtarak öldürttü. Cesedi bulunmaması için kumsala gömüldü. Ahizade Hüseyin Efendi'nin oğlu ise bindiği farklı gemi denize açılmış olduğundan dolayı kurtuldu.

1638 yılında ise dönemin etkili isimleriyle anlaşmazlık yaşayan Osmanlı hekimbaşı Emir Çelebi, hakkında afyon kullandığı söylenerek IV. Murad'a ihbar edilir. Bunun üzerine IV. Murad'ın bir satranç oyunu sırasında Emir Çelebi'ye zorla fazla miktarda afyon yutturması üzerine Emir Çelebi zehirlenerek ölür

Muhteşem Yüzyıl Kösem IV. Murad Bağdat Fatihi fragmanları yayınlandı

IV. MURAT'IN KİŞİLİĞİ

Oldukça sert, disiplinli bir kişiliği olan IV. Murad, emirlerinin kesin olarak yerine getirilmesini bekler ve verdiği emirlerin uygulanışını takip ederdi. Emirlerine uyulup uyulmadığını tespit etmek için kıyafet değiştirerek halk arasında gezerdi. Kızdığı zaman kolayca ölüm emri verebilen biri olması dolayısıyla korkulan bir padişahtı. Osmanlı tarihinde ilk şeyhülislâm (Ahizâde Hüseyin Efendi) onun emriyle öldürülür. Kuvvetli bir hafızaya sahip olduğu kabul edilir. Güçlü bir yapıya sahip olduğu bilinen IV. Murad, ata binip dolaşmayı severdi. Tütün ve afyondan nefret etmesine karşın son derece içki düşkünü biri olan IV. Murad, yakın çevresiyle içki alemleri düzenlerdi. Kimi tarihçiler, onun bazı geceler oldukça sarhoş olduğunu, bu yüzden de o sırada verdiği idam emirlerinin infaz edilmemesini önceden tenbih ettiğini belirtirler.

Son Osmanlı Halifesi Abdülmecid 1920'lerde kaleme aldığı bir risalesinde IV Murad için "geleceğin en büyük hükümdarı olmaya namzet (aday) iken içtiği rakının kurbanı olduğunu" yazar. Yine Mehmet Halife adlı bir Osmanlı tarihçisi de Tarih-i Gılmâni adlı eserinde Sultan 4. Murat Han ile ilgili şöyle söylemektedir: Düşmanın kökünü kesti, eşkiyadan intikam aldı. O güruhun hiç biri elinden canını kurtaramadı. Revan ile Bağdat'ı alıp Kızılbaş'ı kahretti. Sağ kalaydı eğer bütün İran'ı ve Turan'ı alırdı. Cihanda on yedi yıl saltanat sürdükten sonra sonunda Allah'ın emriyle onun da devri son buldu. Merhum Sultan Murat gayet yiğit, boylu boslu ve heybetli idi. Öylesine iyi cirit ve ok atardı ki, akranı bulunmazdı. Ciritine kimse dayanamazdı. Merhum, cirit ile sekiz Arnavut kalkanını delip Budin'e göndermiştir. Bir okla on iki zırhı delip Mısır'a göndermiştir.

KEŞFETYENİ
Bayhan'ın baba acısı! 'Ateş düştüğü yeri yakar'
Bayhan'ın baba acısı! 'Ateş düştüğü yeri yakar'

Cadde | 29.04.2025 - 07:27

Şarkıcı Bayhan Gürhan trafik kazasında hayatını kaybeden babası Sabahattin Gürhan ile ilgili konuştu. Ünlü şarkıcı, 'Ateş düştüğü yeri yakar' dedi.

Yazarlar