09.01.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Habil TANGÖREN - Ve karşınızda 1/64'lük minik şekerler... Yani gerçek otomobillerin 64'te bir ölçeğinde küçültülmüş modelleri. Her yaştan koleksiyoncuların, araba tutkunlarının ve yarışseverlerin en sevdiği bu çeşitli markalardaki oyuncak arabalar, gerçekçi ayrıntıları ve rengârenk özgün süslemeleriyle minik araba tutkunlarının aklını başından alıyor.
Dünyaca ünlü oyuncak markası Mattel, 1968 yılında Hot Wheels markasıyla iki renkte 18 farklı modelden oluşan ilk metal oyuncak otomobilleri meraklılarıyla buluşturdu.
Rekabeti kökten çözdü!
1997 yılına kadar Matchbox firmasıyla rekabet eden Mattel firması, o yıl şirketi satın alarak bu arabaları da üretmeye başladı. Matchbox, kibrit kutusuna benzer kutularda satılan oyuncak otomobil modellerinin tüm dünyada kült olmuş markası.
Matchbox (Kibrit Kutusu) ismi, gerçekte üretici firmanın adı değil, 1953 yılında bir İngiliz firması tarafından yaratılan tescilli bir markadır. En önemli özelliği, model arabalarının detaylı ve gerçekçi olmalarına karşın fiyatlarının düşük olmasıdır. Matchbox'lar bu sayede çok büyük ilgi görmüş ve dünyanın tüm ülkelerinde yaygın olarak satılmıştır.
Markaların, özel olarak ve sınırlı sayıda ürettiği "limited edition" arabaların yeri ise, koleksiyoncular için bir başkadır. Koleksiyoncular, bu az bulunan modeller için yüksek fiyatları göze almaktadır. Koleksiyoncular arasında keyifli bir genelleme dolanır: "Bir koleksiyoncuya en güzel hediyeyi yine bir koleksiyoncu verir." Gerçekten koleksiyoncunun dilinden bir başka koleksiyoncu daha iyi anlıyor.
Bir de minik araba koleksiyoncularının, hikâyesini unutamadığı parçalar vardır. Bu hikâyeler diğer modelseverlerle heyecanla ve keyifle paylaşılır. Bunların dışında, bir hikâyesi olmayan parçalar da çoğunluktadır. Bunlar, basitçe mağazadan satın alınmış parçalardır.
Bu haftaki hobi sayfamızda minik araba koleksiyoncularının duygularını, bu küçük şekerlere dokunurken neler hissettiklerini, minik arabaların onlar için ne ifade ettiğini, bu küçük şeylerin onlar için sadece bir oyuncak olmadığını okuyacaksınız...
‘Odanın dört duvarı doldu, tavan hariç’
Murat Cingöz/Sivas
“Model araba hobim çocukluğumda başladı. 5 kardeşli bir ailenin en küçüğü ve bir büyüğümle de aramda 8 yaş olması, hediye konusunda beni şanslı yaptı. Her gelen hediye de tahmin edeceğiniz gibi küçük arabalar olurdu. Kendi satın aldığım ilk oyuncak arabam, 1991’de Majorette üreticisine ait bir Audi olmuştu. Hemen evimizin yanındaki kırtasiyeden 16 bin liraya aldığımı çok iyi hatırlıyorum. Hatta ‘15 bin olmaz mı?’ diye pazarlık ettiğimde esnaf abimiz ‘15’i bulan 16’yı da bulur’ diyerek kibarca reddetmişti.
Yıllar geçtikçe her gördüğüm arabayı bütçem dahilinde almaya, bütçem yoksa görüp daha çok sevdiğim modelleri elimdekilerle takas etmeye başladım. En sevdiğim üreticiler ve genelde aldıklarım Hotwheels, Matchbox, Majorette, MiniGt, Siku, Tomica, Greenlight ve M2 Machines.
Koleksiyonum genelde bu üreticiler üzerine kurulu. Her birinin bendeki yeri çok ayrı, birer bebek gibi görüp temizliklerini yapıyorum. Arabaları düzenlemede gruplandırma da en büyük destekçim 7 yaşındaki kızım. Benimle birlikte çok keyif alarak ve gerçekten severek yapıyor.
Yaklaşık 1 yıl önce bu hobiyi ülkemizde yaygınlaştırmak ve aynı duygulara sahip insanlarla daha hızlı iletişim kurabilmek adına kendi Youtube kanalımı ‘Murat Cingöz’ ve İnstagram hesabım olan ‘muratsmodelcars’ı açtım. İnanılmaz şekilde güzel bir geri dönüş oldu.
Videolarımı izleyip beni tanıyanlar, sokakta yürürken gelip model araba koleksiyonculuğuna başlamalarına benim vesile olduğumu söylüyorlar. Bu inanılmaz mutluluk verici. Buradan da yeni başlayacaklara naçizane tavsiyem, kendilerine bir hedef belirlesinler. Mesela Alman arabaları, Japon arabaları gibi. Tabii ölçek de çok önemli. Genelde aynı ölçeği biriktirmek koleksiyon bütünlüğü açısından daha güzel sonuçlar almalarını sağlar.”
30 yıla yaklaşmış olduğum koleksiyonumda 8 binin üzerinde modelim var. Bazı 30 yılı aşkın modeller hâlâ ilk günkü temizliğinde. Yine duvarlarda toplamda 4 binden fazla araba sergiliyorum. Evde bir odayı tamamen arabalarıma ayırdım. Tüm duvarlar doldu, sadece pencere ve tavan boş kaldı.”
‘Odaya yetişkin giriyorum, çocuk çıkıyorum’
Erol Mavruk/Almanya
1991 yılında Malatya İnönü Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra ertesi yıl kaderinin peşinden Almanya’ya gitti. Araba koleksiyonuna 2004 yılında başlayan Mavruk, şu anda yaklaşık 6 bin 500 adet çeşitli ölçeklerde ve markalardan oluşan kıskandıran bir koleksiyona sahip.
Hobi odasına bir yetişkin olarak girdiğini söyleyen Mavruk, “Uzunca bir süre sonra mutlu ve yüzünde o tatlı gülümsemeyle bir çocuk olarak çıkıyorum. Yüzlerce modelden birini elime alıp dokunduğumda o minik kalpleri hayal edip onlarla musmutlu oluyorum. Hani küçük bir çocuğa yeni bir oyuncak alındığındaki yüz ifadesi, sevinci heyecanı var ya, işte bunları düşünüyorum ve inanın en az onlar kadar mutlu oluyorum” diyor.
Bu hobiye yeni başlayanlara da tavsiyeleri var Erol Mavruk’un: “Hoşunuza giden, kalbinize dokunan, çocukken severek oynadığınız modellerle başlayın. Bu dünyanın ne kadar geniş olduğunu zaman içinde göreceksiniz.”
‘Yaklaşık 10 bin arabam var’
Abdurrahman Çevlik/İstanbul
İstanbul’da emniyet mensubu olarak görev yapan Abdullah Çevlik de bu minik şekerlere tutkun. Çevlik, model araba koleksiyonculuğuna nasıl başladığını şöyle anlatıyor: “Çocukluğum halen ailemin yaşadığı Denizli’de geçti. Tabii Anadolu’da 1980-90’lı yıllarda hobi ile uğraşanların sayısı pek azdı. Benim de çoğu hobiden bırakın görmeyi, varlıklarından dahi haberim yoktu. Polis memuru olarak 2006 yılında İstanbul’a taşındığımda diecast modellerle tanıştım.
Hotwheels, Matchbox, Majorette gibi 1/64 ölçek modelleri toplamaya başladım. Şu anda, ağırlıklı 1/64 ölçek diecast modeller olmakla beraber diğer ölçeklerde de model arabalarım bulunmakta. Koleksiyonumda çeşitli model ve markalarda yaklaşık 10 bin adet minik şeker var.
Ülkemizde 1/64 araba koleksiyonu yapan arkadaşlarımız ve dünya çapında hatrı sayılır koleksiyona sahip olanlarla birlikte, umarım bu hobiyle ilgilenenlerin sayısı artar ve sonraki nesillere keyifli bir miras bırakabiliriz.”