21.01.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Arınç’ın kendisi ile ilgili gözetleme emrini Başbuğ’un verdiği yönündeki sözlerine yanıt veren Sezer, “Başbuğ’a ilişkin hukuki süreç halen soruşturma safhasındadır. Soruşturma safhasının gizliliği yanında, masumiyet karinesinin de herkes tarafından dikkate alınması beklenmektedir. Ancak, maalesef bu kurallara uyulmamaktadır. 19 Aralık 2009 günü Ankara’da iki askeri personelin şüpheli olarak yakalanması üzerine 23 Aralık 2009 günü Genelkurmay Başkanlığı tarafından bir açıklama yapılmıştır. Açıklamanın 4. maddesinde şunlar söylenmişti; ‘Söz konusu askeri personel, uzun süredir devam eden, kastedilen bölgeye yakın bir yerde oturan ve bilgi sızdırdığı iddia edilen bir askeri personel hakkında bilgi toplamak için görevlendirilmiştir’. Olay sonrasında, bu görevlendirmeye yönelik detaylı bilgiler ilgili makamlara da sunulmuştur. Hal böyle iken, görevlendirme amacının, farklı anlamlar yüklenerek ifade edilmesi doğru değildir” dedi.
Ne demişti?
Başbuğ’un savunmasının bir yerinde, “Hani nerede o iddialar, kim suikast yapıyormuş” ifadelerini kullandığının anımsatılması üzerine Arınç, “Sayın Başbuğ, aynı zamanda eline LAW silahını alıp ona ‘boru’ diyen bir insandı. Islak imza tartışmalarına da ‘kâğıt parçası’ diyen birisiydi. Bırakınız onu söylemesini, benimle ilgili iddiaları, ‘O gözetleme emrini ben verdim’ diyen kişiydi. Yani neyi, ne zamanda, ne kadar doğru söylediğini bilemiyorum. Herhalde yargı bunların hepsini değerlendirecektir” demişti.
ANKARA Milliyet