Malta Dışişleri Bakanı Milliyet'e konuştu: AB ve Türkiye'nin birbirine ihtiyaç duyduğu çok alan var

Bartolo, 7 ay sonra Türkiye'ye gerçekleştirdiği çalışma ziyaretinde tekrardan Milliyet'e konuştu. Türkiye'nin Doğu Akdeniz Konferansı önerisinden, Libya'ya ve Avrupa Birliği (AB) konusu da dahil olmak üzere pek çok konuda değerlendirmede bulundu.

"TÜRKİYE'NİN DOĞU AKDENİZ KONFERANSI İYİ BİR FİKİR"

Türkiye'nin Doğu Akdeniz Konferans önerisinin iyi bir fikir olduğunu söyleyen Bartolo, şöyle konuştu:

"Konuşarak çözüm aramak her zaman en iyi yollardan biri olmuştur. Çözüm için atılabilecek en faydalı adım bu. Daha önce buna benzer bir konferans Helsinki'de, güvenlik konulu olarak yapılmıştı. Hep birlikte bir masa etrafında oturulup, çözüm için önemli kararlar alınmıştı. Eğer biz bir sorunun çözümünden bahsediyorsak, sorunun tüm taraflarının bir araya gelmesi, dahil edilmesi gerek. Buna KKTC'de dahil. (Bazı Avrupa Birliği ülkelerinin Konferans'a KKTC'nin katılımına destek vermiyor oluşu hakkında) Tüm katılımcılar bu Konferans'ta yer almalı, sağlıklı bir tartışma ortamına izin verilmeli. Yalnızca hükümetler veya devletler değil, çözüm için sivil toplum kuruluşları da davet edilmeli. Katılım için, "tanınmak gerekmiyor" ancak tüm tarafların davet edilmesi şart."

"LİBYA HÜKÜMETİ VERDİĞİMİZ DESTEKTEN MEMNUN"

Libya ziyaretinin ardından Türkiye'ye çalışma ziyaretinde bulunan Bartolo, Malta-Türkiye-Libya Dışişleri Bakanları'nın üçlü görüşmesinin detaylarına ilişkin, şunları kaydetti:

"Libya'daki ana sorunlar üzerine konuştuk. Türkiye ve Malta'nın, Libya'ya yapacağı yardımlar üzerine tartıştık. Biz bir kamu sözleşmesi, Libya'nın coğrafi önemi, Libya'nın komşularının ihtiyacı veya amaçlarından konuşmadık. Biz Libya halkının ihtiyaçlarından, onlar için neler yapabileceğimizden bahsettik. Libya halkı savaşın etkilerini hala atabilmiş değil, uzun zamandır çok büyük acılar çekiyor. Libya 7 milyon acı dolu insanla dolu, zengin bir ülke. Libya'da altyapı sorunundan, elektrik sistemine, okula, sağlık sistemine kadar pek çok alanda yeniliğe ihtiyacı var. Libya Milli Birlik Hükümeti'nin uluslarası topluluğun desteğine ihtiyacı var, buna Malta ve Türkiye de dahil. Biz nasıl yardımcı olabiliriz ona kafa yorduk. Libya hükümeti de başından beri verdiğimiz destekten oldukça memnun."

"BİR DİYALOG KAPISI ARALANDI"

AB'nin Türkiye'ye yönelik yaptırımı askıya alıp almadığına ilişkin Bartolo, şöyle konuştu:

"Öncelikle yaptırım konusunun nasıl gündeme geldiğine bakmak gerek. Doğu Akdeniz'de anlaşmazlık ve gerginlikler vardı, bu gerginlikler yaptırımları gündeme taşıdı. Her ülkenin kendi haklılığını savunduğu bir atmosferde, "çözüm ne, uzlaşı nasıl olacak" buna bakılmalı. Antalya, Ankara, Atina, Lefkoşa (Rum tarafı), Kahire'yi ziyaret ettim. Geçen görüşmemizde olduğu gibi, bu kez de vurgulamak isterim, Malta küçük bir ülke. Doğu Akdeniz'deki sorunun tarafı olan ülkelere yaptığımız ziyaretlerde, "sorunu barışçıl yollarla çözmeye çalışın" dedik. Gelinen noktada, aşama katedilmesinden memnunuz. Bu hafta arkadaşım Nikos Dendias, arkadaşım Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmek için geliyor. Sorunların çözülmesini bekliyor muyuz? Hayır. Ancak şunu biliyoruz, bir diyolog kapısı aralandı. Türkiye ve Yunanistan yüzlerce, hatta binlerce yıldır birbirine çok yakın ilişkiler içinde olmuştur. Gerek kültür gerek mutfak gerekse de tarih ve coğrafi ilişkiler iki ülkeyi birbirine hep yakın kıldı. Bugün bakıyoruz ki tüm farklılıklarımıza rağmen koronavirüs pandemisi hepimizi bir araya getirdi." 

"AB VE TÜRKİYE'NİN BİRBİRİNE İHTİYAÇ DUYDUĞU ÇOK ALAN VAR"

AB-Türkiye arasında çözülmeyi bekleyen konular, gümrük birliği anlaşmasının yenilenmesi, vize serbestisi ve Türkiye'nin AB üyelik süreci hakkında Bartolo, şöyle konuştu:

"Türkiye ve AB arasında bir ajanda olmalı. AB ve Türkiye'nin birbirine ihtiyaç duyduğu kesinlikle çok alan var. Terörizm, güvenlik ve düzensiz göç konuları bu hususta öne çıkıyor. Gümrük Birliği, Türkiye'nin ekonomisinin geliştirilmesi ve güçlendirilebilmesi için çok önemli. Diğer yandan, vize serbestisi, sivil toplumla ilişkilerin güçlendirilmesi ve eğitim alanında öğrenci ve akademisyen değişimini kolaylaştıracaktır. Dengeli, tutarlı bir yaklaşıma ihtiyacımız var. Anlaştığımız yerde ilerliyoruz. Aynı fikirde olmadığımızda, ilerlemenin farklı yollarını bulmaya çalışırız. Ne kadar uzun sürerse sürsün birbirimize karşı sabırlı olmalıyız. Çünkü bazen oldukça sabırsızız ve çözüme yardımcı olmayan sözler etmeye başlıyoruz. Bu da birbirimizle konuşabilmeyi zorlaştırıyor. Ne kadar farklı olursak ya da farklı perspektiften bakarsak bakalım, birlikte çalışabilmek için sabırlı olmak zorundayız. Aramızdaki sorunların büyüklüğü ne olursa olsun birbirimize ihtiyacımız var. AB Liderlerinin Mart ayı zirvesine baktığımızda, Türkiye'ye genel bakış oldukça iyiydi. Çok geç olmadan, ajandamızda sorunları dikte etmeyi bırakmalıyız."