05.03.2025 - 14:02 | Son Güncellenme:
İstanbul'da arkadaşına Belgrad Ormanı'na gittiğini söyledikten sonra kendisinden haber alınamayan Ece Gürel (36) sağ olarak bulundu.
İstanbul Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürü Haluk Özener, arama çalışmalarının yapıldığı bölgede basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Arama kurtarma faaliyetlerinin hız kesmeden devam ettiğini kaydeden Özener, "Bu çalışmada toplam içinde bulunduğumuz alan 54,4 kilometrekare. Bu alanın 34,4 kilometrekaresi halihazırda taranmış vaziyette. 54,4 kilometrekarenin tamamına ulaşacağız. Bu belki 1-2 günümüzü daha alacak ama henüz şu ana kadar maalesef bir gelişme sağlanamadı." dedi.
Özener, arama çalışmalarının Gürel'in kaybolduğu yerden başladığını, özel eşyalarının bulunduğu alanlarda devam ettiğini anlattı.
Bu çalışmaları nihayetlendirmeyeceklerini dile getiren Özener, "Üçüncü günü bitirdik, hala devam ettiriyoruz. Çalışmalarımız devam ediyor." diye konuştu.
Özener, bir soru üzerine kaybolan Gürel'in fotoğraf çektiği ve eşyaların bulunduğu yer arasında mesafenin kuş uçuşu yaklaşık 800 metre olabileceğini kaydetti.
Kağıthane Gültepe Mahallesi'ndeki evinden Pazar günü öğle saatlerinde ayrıldıktan sonra arkadaşına Belgrad Ormanı'na gittiğine dair mesaj gönderen Ece Gürel'den bir daha haber alınamadı.
Peyzaj mimarı olduğu öğrenilen Gürel için, arkadaşının ihbarı üzerine AFAD, AKUT başta olmak üzere çok sayıda arama ve kurtarma ekibi dün Belgrad Ormanı'nda arama kurtarma çalışması başlattı. Polise Ece Gürel hakkında kayıp başvurusunda bulunan ailesi de arama çalışmalarını takip etmek için bölgeye geldi. Ekipler hassas burunlu köpeklerle arama çalışmalarını sürdürüyor.
Belgrad Ormanı'nda kaybolan Ece Gürel'in yaşadığı binadan çıktığı, kaldırımda yürüdüğü, otobüse bineceği yere gittiği ve İETT otobüsüne bindiği anlar güvenlik kameraları tarafından kaydedildi.
Görüntülerde, yaşadığı binadan çıkan Gürel'in otobüse gidene kadar yürümesi, daha sonra otobüse binerek yolculuk yaptığı ve otobüsten indikten sonra kaldırımda yürüdüğü anlar yer alıyor.
ATV'de Müge Anlı ile Tatlı Sert programına katılan Ece Gürel'in eşi Sezer Gürel, bulunan eşyalar arasında montunun özenle katlanıldığı belirtti. Canlı yayına katılan aile, dünkü yayından sonra eşyaların bulunduğunu öne sürerken montu birinin bıraktığından şüphelendiklerini dile getirdi.
Sezer Gürel, "Biraz aramızın tatsız olduğu doğrudur. İşlerden dolayı. Ben de iş değiştirdim. Biraz dargındık. İntihar edecek bir yapıda değil. Bizim daha önce orda gezmişliğimiz var. Hani oraya gideceğini söylese saçmalama ne işin var orada derdim. Sahurda tartıştık ben yemiyorum dedim yattım. Tepkiliydim. Sabah uyandık. Ben dışarı hava almaya gidiyorum dedi. Ben de nöbetten çıktığım için yorgunum gitmek istemiyorum dedim.
Nereye gittiğini bilmiyordum. Ses meditasyonu falan yapıyordu. Böyle ses düzenlemesi gibi. Evde çok ses olunca odanın kapısını kapat derdim. İntihar etmeye gitmiş olamaz. Ormanda kamera yok. Burası onun için özel bir yer. Yıllarca orada okudu. Otobüsten inerken 'Unuttum' demesinin sebebi bu. Düşüncem; Eşim şu anda kayıp. Belki de eşyalarını bıraktı. Meditasyona oturdu belki bir şey oldu korkup kaçtı yani..." ifadelerini kullandı.
Ece Gürel’in akrabası Yusuf Çeştepe, "Bize ailesi Ece’ye ulaşamıyoruz diye haber verdi. Pazar günü aradılar, saat 3’ten 6’ya kadar telefonu çalıyor. Normalde eşiyle ve ailesiyle irtibat kuruyordu. Annesiyle konuşuyor 'Yürüyüşe gidiyorum' diye. Sonra 3’e kadar telefonda sıkıntı yok görüşmeler yapılıyor. 3'ten 6'ya kadar telefonu açmıyor. 6'dan sonra telefonuna ulaşılamıyor. Ondan sonra ailesi telaşlanıyor. Biz de ailesi yakınları olarak Ece’yi aramaya başladık. Çünkü Ece böyle birşey yapmaz ailesinden habersiz çıkmaz. Ailesine çok düşkün. Özellikle annesi ve babasına çok düşkündür. Telefonu kapatması dikkatimizi çekti. O yüzden aramayı başladık Ece'yi" dedi.
'4-5 AVUKATLA AYNI ODAYA SOKMUŞLAR'
Yusuf Çeştepe, "Bildiğim kadarıyla eşiyle değil tartışma. Problem işyerinde başlıyor. İşyerinde avukatlık firmasında sekreter olarak başlıyor; 10 senelik bir geçmişi var. Normalde önerisini peyzaj mimarıdır. Kendisi Orman Fakültesi'ndne mezun. Bölgeyi de bilen buralara yabancı değil zaten 4 sene öğrencilik hayatı geçmiş. Doğayı seviyor, fotoğraf çekmeyi seviyor. Buralarda ormanlık alanda sık sık gezen bir insan. Yani böyle yerleri seviyor. Cuma günü Ece’yi işten çıkarıyorlar, sözleşme imzalatıyorlar tazminatını almayacaksın tarzında. 4-5 tane avukatla aynı odaya sokuyorlar. Orada nasıl bir psikolojik baskı yedi, neler yaşandı, nasıl bir mobbing uygulandı bilmiyoruz. 1 haftalık 10 günlük süreç mi onu da bilmiyoruz. Kar yağdığı zaman başlıyor Ece’nin işyerinde problemi. Ece kar yağdığı zaman 'İstifa ederim ben o zaman' diyor, tartışma oluyor aralarında. Sonrasında Ece’yi 1 hafta daha çalıştırıyorlar. Haftabaşı Ece’ye 'Çalışacak mısın sen?' diyorlar. O da 'Ben çalışacağım sinirle söyledim istifa etmeyeceğim' diyor. Pazartesi günü de tamam diyorlar. Cuma gününe kadar çalıştırıyorlar; Cuma günü de mesai bitimi Ece’yi odaya çağırıyorlar. 'Senin madem ağzından çıktı bu laf imzalayacaksın' diyorlar. Ece’ye baskı yapıyorlar ve imzalıyor" ifadelerini kullandı.
'NASIL BİR PSİKOLOJİYE MARUZ KALDI BİLEMİYORUZ'
Çeştepe, "Ece meditasyon yapardı, tarot falı bakardı. Meditasyon yapmayı severdi, enerji dedikleri o olayları çok severdi, meraklıydı o işlere. Buraya gelme sebebinin de o olduğunu düşünüyoruz. Meditasyona geldiğini düşünüyoruz. Rahatlamak için geldiğini düşünüyoruz ama nerede maalesef bulamıyoruz. Ne durumda nasıl şu an bilmiyoruz. Bekliyoruz Ece'yi sağ salim bulmak için kötü düşünmek istemiyoruz. Bir hafta önce 'Yapmaz' diyorduk. Bu 10 günlük süreçte nasıl bir duruma maruz kaldı bilemiyoruz. Biz Ece'yi bulacağımızı ümit ediyoruz. İnşallah da öyle olacak. Umudumuz bu yönde" dedi.
'EŞİMLE 3-4 YIL ÖNCE BERABER GELDİK'
Ece Gürel’in kuzeni İlker Koçoğlu ise, "Amcam aradı Pazartesi sabah haber verdi. O şekilde haber aldım. Süreç de aynı süreç. Kendisine zarar verecek bir insan değil. Neşeli karşısındakine anlayışlıydı. Ne olursa olsun yine yapmaz. Babasına annesine bir yakınına haber verir yine yapmaz. " diye konuştu. Ece Gürel’in eşi Sezer Gürel ise, "Biraz aklım karışık benim kaç saat oldu uyumadım" diyerek sözlerine başladı. Güler, "Sık sık gelmezdi. Eşimle biz beraber geldik 3-4 yıl önce. O gün kendi gelmek istemiş. Eşimin fotoğraf gönderdiği kişi arkadaşı. Ben olay günü evdeydim dinleniyordum." diye konuştu. Diğer yandan dalgıç polislerin göldeki arama çalışmaları da sürüyor. Doğan Can CESUR / İSTANBUL, (DHA)