GündemFatih'te vahşet! Semih Çelik'in intihar ettiği surdaki diğer kişi ve yazının sırrı ortaya çıktı

Fatih'te vahşet! Semih Çelik'in intihar ettiği surdaki diğer kişi ve yazının sırrı ortaya çıktı

08.10.2024 - 13:58 | Son Güncellenme:

İstanbul'da Semih Çelik adlı bir erkek, 2 kadını katlettikten sonra surlardan atlayarak intihar etmişti. Kan donduran vahşetin ardından detaylar çıkmaya devam ediyor. Sosyal medyada yer alan surlarda spreyle oluşturulan yazıların sırrı ortaya çıkarken, görüntülerdeki diğer kişinin kim olduğu da belirlendi.

 

KATİLİN ESKİ ARKADAŞI MİLLİYET'E ANLATTI: KASABIN ARKASINDA ÇALIŞIYORDU

Semih Çelik’in (19) kasap olarak çalıştığı firmaya Milliyet ulaştı. Firmanın üç ay kadar önce isim değişikliğine gittiği öğrenilirken, caninin eski çalışma arkadaşı Milliyet’e konuştu.

İsmini vermek istemeyen eski çalışma arkadaşı şunları söyledi: “Semih iki sene önce yaklaşık beş ay kadar çalıştı. Sosyal, biraz marjinal bir çocuktu. Çok konuşmazdı ama içine kapanık değildi. Elektrikli bisikletle işe gidip geliyordu. Saygısız değildi. Kasabın arka tarafında çalışıyordu çırak olarak, etleri hazırlıyordu. İşini iyi yapıyordu. Benim gözlemlediğim kadar psikopat bir ruh hali yoktu. Psikolojik tedavi gördüğünü sonradan öğrendim.” (EREN KOCA/HABER MERKEZİ)

3. KİŞİ VE YAZININ SIRRI ORTAYA ÇIKTI


İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 2 genç kızı öldürdükten sonra Fatih'te surlardan atlayarak yaşamına son veren saldırganın dijital materyallerini inceliyor.

Alınan bilgiye göre, Eyüpsultan ve Fatih'te Ayşenur Halil (19) ile İkbal Uzuner'i (19) öldürüp Edirnekapı'da surlardan atlayarak hayatına son veren Semih Çelik'in dijital materyalleri polis ekiplerince toplandı.

Hayatını kaybeden genç kızların telefonları ve saldırganın evindeki bilgisayarın emniyet görevlilerince inceleneceği öğrenildi.

Sosyal medyada yer alan, Fatih'te olayın gerçekleştiği surlarda boya spreyiyle oluşturulmuş yazının daha önceden yazıldığı belirlendi.

Bazı sosyal medya platformlarında olay anında surlarda 2 kişi olduğuna yönelik paylaşımlara konu olan diğer kişinin ise olaya olaya müdahale etmek isteyen bir polis memuru olduğu tespit edildi. (AA)

ANNESİNDEN AÇIKLAMALAR

Semih Çelik'in annesi oğlunu pandemi sürecinde kaybettiğini ifade ederek, "Defalarca hastaneye götürdüm, doktor doktor gezdirdim hepsi kayıtlarda vardır. İyi bu çocuk ergenlik psikolojisi dediler. Oğlumun durumunu fark edince ben İkbal'in ailesine dedim kızınızı uzak tutun götürün kızı izinizi kaybettirin dedim." dedi.

Semih Çelik'in annesi ayrıca, "Ben bir anneyim kim ister evladı böyle bir olaya karışsın. Gencecik manken gibi kızlar toprak oldu. Keşke kendini yaksaydı kızlara bir zarar vermeseydi" şeklinde konuştu.

Haberin Devamı
'DOKTORA GÖTÜRDÜM, BİR ŞEY YOK DEDİLER'

"Ben evladım için çok mücadele ettim. Hastanelere götürdüm. İntihar etmeye kalktığında doktora götürdüm. Bir şeyi yok dediler. Eve ambulans çağırdım bunun ambulanslık durumu yok dediler. Ben çırpındım yandım bağırdım ama oğlumu iyileştiremedim. Ne olduysa pandemi sonrası odasına kapanınca oldu. Oğlumdaki durumu görünce ben İkbal'in ailesine ulaşıp kızınızı uzak tutun. Oğlum iyi değil kızınızı alın kaybedin dedim."

'OĞLUMA NE OLDUYSA PANDEMİ SONRASI OLDU'

Sabah'a konuşan anne, olay günü oğlunun kendisini görüntülü aradığını söyleyerek, "Oğlum ne yapıyorsun nasılsın dedim. Anne iyiyim Ayşenur yanımda şimdi lavaboda, çekiniyor ekrana girmek istemiyor dedi. Biraz sağdan soldan sohbet ettik kapattı. Hiçbir anormallik sezmedim. Oğluma ne olduysa pandemi sonrası uyuşturucu kullanımında oldu. Semih'le İkbal'in buluşma mekanı zaten surlardı. Onlar sürekli orada buluşuyorlardı. İkbal ile bağlantılarını bir türlü kesmediler. O da Semih'i bırakamıyordu. Ben de bir anneyim ben ister miyim bir annenin önüne evladının kafası atılsın." dedi.

'ÇARESİZ KALDIM, KEŞKE SADECE KENDİ GİTSEYDİ'

Oğlunun odasında sürekli tabiat ve kadın resimleri çizdiğini söyleyen anne, "Ama ben öyle kötü çizimlere denk gelmedim. Ben ilk kez gördüm öyle bir çizimi. Sürekli tabiat çizerdi, bazen kadın resimleri çizerdi. Bana gösterirdi. Oğlum insanlarla konuşmasını bilen, boş konuşmayan biriydi. Donanımlı okumayı seven bir çocuktu. Ben çok büyük acı çekiyorum. Evladım günlerdir toprakta ama ben o kızlar için üzülüyorum. Çaresiz kaldım. Oğlumun sorununu çözemedim, intihara meyilliydi. Keşke sadece kendi gitseydi." açıklamasını yaptı.

Haberin Devamı
İNCEL ALARMI!

İstanbul’da cuma günü kendisi gibi 19 yaşında olan Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner’i öldürdükten sonra intihar eden Semih Çelik isimli caniyle ilgili araştırmalar sürüyor. Katilin telefonunda yapılan incelemede, bir mesajlaşma uygulaması üzerinden üyesi olduğu bir grupta “incel” olarak isimlendirilen kişilerle iletişimde olduğu ortaya çıktı. İngilizce “involuntary celibacy” (istemsiz bekâr) tamlamasının kısaltılmışı olan “incel”, kadınlara ve yaşadıkları topluma düşman, şiddet yanlısı kişileri ifade ediyor.

POLİS HAREKETE GEÇTİ

Semih Çelik’in işlediği cinayetlerden bir gün sonra internette yayılan ve bu görüşlere sahip kişilerin yer aldığı bir mesajlaşma uygulamasındaki gruptan alındığı belirlenen “destekleyici”, “övücü” paylaşımlar üzerine polis, yurt genelinde büyük takip başlattı.


TAKİP EDİLİYOR

81 İl Emniyet Müdürlüğü’nün Siber devriye ekiplerince 7/24 usulüyle internet üzerinden yürütülen takip ve izleme çalışmalarında, “incel” akımı başta olmak üzere, cinsel ya da şiddet ve ırkçılık içerikli yayın ve paylaşım yapan hesap ve siteler gözlem altına alınmaya başlandı. Emniyet güçlerinin, ağustos ayında Eskişehir’de “aşırı sağcı” semboller kullanan bir saldırgan tarafından gerçekleştirilen bıçaklı saldırıya da sahip çıkan yapı üzerindeki çalışmalarının operasyon ve gözaltılara dönüşmesi bekleniyor. (FERİT ZENGİN/MİLLİYET)

 

İKBAL UZUNER'İN BABASI: KIZIM 1,5 YILDIR SEMİH İLE HİÇBİR ŞEKİLDE İLETİŞİM KURMAMIŞTI

İkbal Uzuner'in babası Hasan Uzuner'in ifadeleri ortaya çıktı. Baba Hasan Uzuner emniyetteki ifadesinde "Kızım liseyi Fatih'te okudu. Semih Çelik'le okulda tanışmışlar. Lise 3'üncü sınıfın ilk yarısında Semih kızımı rahatsız etmeye başladı. Uzun bir süre bu devam edince kızımın okulunu değiştirdim. Kızım bir süre Semih'le arkadaşlık etti ancak yaşadığı rahatsızlık sebebiyle psikolojisi bozuldu.

Onu psikoloğa gönderdim. Kızım benden kedi istedi, kedi aldım. Kediyle ilgilenirken psikolojisi düzeldi. Son 1,5 yıldır gayet iyiydi, psikolojisi düzelmişti. Bizimle ilişkisi iyiydi. Semih Çelik'in annesi de bizi arayıp 'Oğlumun yeni bir kız arkadaşı var çok mutlular, artık kızınızı rahatsız etmeyecek' demesi üzerine daha da rahatlamıştık.

Kızım 1,5 yıldır Semih ile hiçbir şekilde iletişim kurmamıştı. Olay günü de eşim kızımı aramış ancak telefonunu bir erkek açmış. 'Merak etme kızın emin ellerde' demiş. Eşim tekrar kızımı arayınca bu sefer başka bir erkek açmış ve telefonun surlardan aşağı düştüğünü söyledi. Eşime yerini tarif edip gelip telefonu alabilirsiniz demiş. Bunun üzerine ben de aradım kızımı. Telefonu açan erkek bana telefonu sadece annesine teslim edeceğini söyledi.

Ben babamı hastaneye götürmüştüm. Babamı bırakıp eşimle birlikte kızımın telefonunu almaya gittik. Telefonu evsiz biri bulmuş, telefonun surlardan düştüğünü söylemiş. Biz de belki kızımız surun üstündedir diye yukarı çıkmak istedik ancak teller olduğu için çıkamadık. Aşağı indikten sonra kalabalık bir grubun surlara baktığını gördük. Belki kızımız kalabalığın içindedir diye oraya doğru yürürken kızımın kafasını gördüm" dediği öğrenildi. (DERYA EVREN KORKMAZ/İSTANBUL,DHA)

Haberin Devamı
BABASININ İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

Katil Semih Çelik'in babası A.Ç. verdiği ifadeye şu sözlerle başladı. "Bir oğlum bir kızım var kayınpederimin evinde oturuyoruz. Pandemiden önce lise 3'te okuduğu sırada öğretmen çağırıp bize bir arkadaşını söyleyerek 'Ondan uzak dursun' demişti. O dönemde Semih'e almış olduğum bilgisayar ile evde devamlı vakit geçiriyordu. Odasına ben, annesi ya da ablası girdiğinde hemen telaşla bilgisayarını kapatıyordu. Bilgisayarı şifreli olduğu için de ne yaptığını, kimle görüştüğünü kontrol edemiyorduk. Daha sonra kendisi bize okumayacağını söyledi. Ben de kendisine neden böyle düşünüyorsun dediğimde 'Bana okuyup büyük adam olacağım da, bilim adamı olacağım da ne olacak' diyordu. Dışardan okuyup liseyi bitirdi" ifadelerini kullandı.

'OĞLUN KIZIMIN BEYNİNİ YIKIYOR'

A.Ç. ifadesinin devamında; "1 Mart 2022 günü öğlen saatlerinde Semih'in okul arkadaşı İkbal Uzuner'in annesi eşimi arayarak, 'Senin oğlun benim kızımın beynini yıkamış, beraber intihar edecekler' demiş. Aynı gün akşam saatlerinde Semih'in sol göğüs bölgesinden kendisini bıçaklayarak intihara teşebbüs ettiğini öğrendik. Bu konuda Çocuk Şube'de ifade verdi. Bu olaydan ötürü muayenesi Bakırköy Sadi Konuk Hastanesi'nde oldu. Psikoloji üzerine ilaç tedavisi üzerine 3 hafta bu hastanede yattı." şeklinde konuştu.

'KASAP OLMAK İSTİYORUM'

Oğlunun bir süre sonra kasap olmak istediğini belirten baba A.Ç; "Kendisi Rami Meydan'da bir iş yerinde çalışmaya başladı. Kasaplığı öğrendi. En son Bayrampaşa'da çalışıyordu. Bundan 9 ay kadar önce bıraktı. Evde kendisinin altın birikimleri vardı. İhtiyaçlarını bunları satarak karşılıyordu. Kendisi 2 yıldan beri uyuşturucu madde kullanıyordu. Davranış değişikliğinden, duygu durum bozukluğundan bunu tahmin edebiliyordum. Ama uyuşturucu maddeyi nerden, nasıl temin ettiği hakkında bilgim yoktu" dedi.

Haberin Devamı
ODASINDA İNSANI KORKUTAN ŞEYTANİ FİGÜRLER

Baba A.Ç; "Bundan 1 yıl kadar önce Semih'in odasına girdiğimde çizdiği insan psikolojisini korkutan şeytana benzer kara kalem resimler gördüm. Semih'e bu resimlerin ne olduğunu sorduğumuzda bizlere 'Anlamazsınız, düşünce yapılarımız değişik' diyerek başka açıklama yapmıyordu. Biz de üzerine gitmiyorduk.

Semih yukarıda beyan ettiğim intihara teşebbüs olayından sonra İkbal Uzuner'den ayrıldı. Bundan 1 yıl kadar önce Semih bıraktığı liseden sınıf arkadaşı Ayşenur Halil isimli kızla çıkmaya başladı. Ayşenur Pazartesi günleri ikametimize gelirdi. 12:00 -17:00 arası Semih ile Ayşenur evde tek başlarına vakit geçirirlerdi. Aynı zamanda dışarıda da buluşurlardı" diye anlattı.

'BABA AYŞENUR EVDE SAKIN GELME'

Katil zanlısının, ablası ve annesiyle birlikte ablasının üniversite kazandığı Ankara'ya gittiklerini anlatan baba A.Ç; "Annesi orada kaldı, Semih geldi. 1 hafta kadar evde ikimiz yaşadık. Ben işe gittiğimde Semih'te evde tek başına telefonuyla vakit geçiriyordu. Sadece ihtiyaçları için dışarı çıkıyordu. Hava almak için dışarı çıkmazdı. Olay günü yani 4 Ekim Cuma günü saat 05:30 sıralarında ikametimde uyandım. Evden çıktım sabah 10:44 sıralarında oğlumu arayıp Semih'e 'Oğlum işten dolayı ben bu akşam geç geleceğim' dedim. Kendisi de bana 'Ayşenur evde, gün içinde sakın gelmeyesin baba" dedi. Ben dışarıda bulunduğum sırada eşim arayarak 'Polisler evde, çabuk eve geç' dedi. Ben de eve geldiğimde polislerden öğrendim" dedi.

'BABA GÖKYÜZÜNDE NE GÖRÜYORSUN?'

Baba A.Ç; "Bundan 3 yıl kadar önce Çapa Tıp Fakültesi'nde Doktor Semih'e psikolojik bir ilaç yazmıştı ama Semih doktorun yazdığı ilacı kullanmıyordu. Semih ara ara evde şarap, bira gibi alkol alırdı ama 3 ay kadardır uyuşturucu kullanmıyordu. Çünkü uyuşturucu madde alacak parası yoktu. 2023 yılı Kış ayında Semih'in odasına girdiğimde penceresi açık ve odası buz gibiydi. Ben de kendisine 'Hayırdır ne yapıyorsun' diyerek penceresini kapatmak isterken, yanıma gelerek 'Hayır, kapatma camı' diyerek eliyle gökyüzünü işaret ederek 'Bak bakalım ne görüyorsun' dedi. Ben de karanlık bir şey görmüyorum dedim. Kendisi de bana 'Sen benim gördüğümü göremiyorsun' dedi. şeklinde konuştu.

Haberin Devamı
'BEN O KADAR UZUN YAŞAMAYACAĞIM O GÜNLERİ GÖRMEM'

Semih'in bu yaz evde otururken babasına "Baba, gideceğimiz yerde mutlu olacağımı bilsen üzülür müsün?' dedi. Ben de kendisine Rabbimiz canı ben verdim, ben alırım, intihar günahtır diyor' dedim. 'Hayır, öyle bir şey yok. Saçma sapan onlar, sen beni, anlayamazsın' dedi. Ben kendisine oğlum önünde bir hayat var dedim. 'Ben o kadar uzun yaşamayacağım, ben o günleri görmem' dedi. Devamlı bize 'Bu hayat boş' diyordu. Semih sadece Ayşenur ile görüşüyordu. Görüştüğü başka bir arkadaşı olup olmadığını bilmiyorum." açıklamasında bulundu.

'KASAPLIK ALETLERİ ODASINDA DOKUNUNCA KIZARDI'

Oğlunun kasaplıktan edindiği et kesme aletlerini odasında tuttuğunu kaydeden baba; "Ben bu aletleri almak istediğimde aşırı sinirlenerek 'Sakın dokunma, onlar benim' dedi. Ben de üzerine gidersem kendisine bir zarar veririm diye korktuğumdan 'Tamam' dedim. Eşimden öğrendiğim kadarıyla olay günü 11:00 sıralarında telefon üzerinden görüntülü Semih'i aramış, Semih ve evde yanında bulunan kız arkadaşı Ayşenur ile görüşmüş. Herhangi bir sorun yokmuş." ifadelerini kullandı.

'BİLGİSAYARINDA HANGİ SİTELERE GİRDİ NE YAPTI BİLMİYORUM'

Baba A.Ç; "Eşim Semih'in 16 yaşından itibaren, pandemide eve kapanması ile 'Tanrı bizi niye yarattı, madem öleceğimizi biliyordu, niye yarattı' gibi varoluşa dair sorular sorduğunu bana söylemişti. Semih hakkında okul öğretmenleri zeki bir çocuk olduğunu, hatta lisede rehber öğretmeni 'Bu çocuk yazılım üzerine yetenekli, bilgisayar alırsanız bu konuda kendisini geliştirebilir' dedi. Semih'e 'O bilgisayarı incelemeye götüreceğim' dediğimde kıyameti kopardı. 'Eve kapanmayacağım' diyerek ağlamaya başladı. Ben de üzerine gitmedim. Bu bilgisayar evimizde değil. Semih kasalı bilgisayarı parça parça internet üzerinden 3 yıl önce sattı. Semih'in bilgisayarda ya da telefonu ile hangi sitelere girdiği, kim ya da kimlerle irtibat kurduğu, beyninin kim ya da kimler tarafından yıkanmış olduğu hakkında bilgim yok.16 yaşına gelmeden önce de imanlı biriydi. Namazını da kılıyordu. Hatta bana neden Namaz kılmıyorsun, cehennemde yanacaksın' da demişti." şeklinde ifade verdi. (Sabah)

Yazarlar