GündemSinan Ateş cinayeti davasının 4. celse! 'Anne, benim kalemimi kırdılar'

Sinan Ateş cinayeti davasının 4. celse! 'Anne, benim kalemimi kırdılar'

04.07.2024 - 09:43 | Son Güncellenme:

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 sanıklı davanın dördüncü celsesi başladı. Sinan Ateş'in annesi ifade verirken fenalışırken Ayşe Ateş de duruşma öncesi açıklamalarda bulundu.

Sinan Ateş cinayeti davasının 4. celse Anne, benim kalemimi kırdılar

Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, taraf avukatları, müşteki Ayşe Ateş, Sinan Ateş'in annesi Saniye Ateş, kardeşleri ve yakınları katıldı.

Haberin Devamı

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, CHP Genel Başkan Yardımcıları Murat Bakan ve Meryem Gül Çiftci Binici de duruşmayı takip etti.

CHP LİDERİ ÖZEL DURUŞMAYI TAKİP ETTİ

Duruşma salonunda davayı takip etmesinin ardından çıkışta gazetecilere açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Sinan Ateş cinayetinin duruşmasının dördüncü günündeyiz. İlk gün olduğu gibi programımız elverdikçe Sinan Ateş'in eşinin, annesinin, kız kardeşlerinin yanında olmaya gayret ediyoruz." diye konuştu.

Saniye Ateş'in duruşmada verdiği ifadeleri değerlendiren Özel, şöyle devam etti:

"Saniye anne konuştu. 22 sanık ve 22 sanık avukatının saatlerce yarımşar saat süren savunmaları, ifadeleri hepsi bir yana Saniye Ateş konuştu ve bence orada söylenebilecek bunun üzerine bir kelime kalmadı. Oğlunu nasıl yetiştirdiğini anlattı. Oğlunu vuranların değil vurdurtanların, ipini çekenlerin, dosyadaki ifadelerle kalemini kıranların kim olduğunu öğrenmek istediğini söyledi. Dedi ki; 'oğlum öldü, babasının kalbi dayanmadı öldü. Ben zaten ölüyüm' dedi. Gerçekten kimin azmettirdiğini öğrenmek istediğini söyledi. Siyasilerin isimlerini söyledi. Sinan Ateş'in, öldürüleceğini kendisine söylediğini, kendisinin kalemini kırdıklarını söylediğini aktardı ve sözlerini bitiremeden de baygınlık geçirerek salondan sağlık sebebiyle çıkarılmak zorunda kaldı."


"ARTIK BU SALONDA MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR"

Birazdan Ayşe Ateş'in konuşacağını ve muhakkak onun da çok kritik şeyler söyleyeceğini ifade eden Özel, "Artık bu salonda mızrak çuvala sığmıyor. Ezberletilmiş ifadeler, daha önceki ifadelerinin hiçbirini hatırlamayan, hepsini geri alan, suçu üstüne alan ve meseleyi bir adi cinayet olarak göstermeye çalışanların neye çabaladıkları, kimleri korudukları ve bu siyasi cinayetin nasıl bir basit cinayete dönüştürülmeye çalışıldığını hep birlikte görüyoruz." ifadelerini kullandı.

Sinan Ateş'in dava arkadaşlarının, cenazesinde isyan eden arkadaşlarının gözyaşları içinde Sinan Ateş'in annesini dinlediklerini aktaran Özel, "Bir siyasi hareketin, bir siyasi partinin veya bir başka yapının iyi niyetle takipçileriyle o yapının birtakım suç örgütlerini de kullanarak suça bulaşmış olan bazılarından vicdanen nasıl ayrıştıklarını hep birlikte görüyoruz." dedi.

Özgür Özel, şunları kaydetti: "Bu cinayeti azmettiren ve işin içinde suç örgütleriyle temas edenleri ayırmazsanız bu çürümüşlük hepinize sirayet ediyor. Partinizi ve ittifakınızı bu çürümüşlükten kurtarmak için yapmanız gereken şey o çürümüşleri o sepetten ayırmak. Yok, 'Bize de bulaşır. Biz onlara sarı öküzü vermeyiz, verirsek başka yerlere de gider' derseniz, vallahi Saniye Ateş'in, Ayşe Ateş'in gözyaşlarında boğulacaksınız. Birkaç tane olmadık ve illegal yapılarla işbirliği içinde olan çürümüşleri ayıklayın, bu yükten hepiniz kurtulun. Bu hem o partinin hem de ittifak ortağının vermesi gereken tarihi bir karardır."

Vicdanı olanların, vicdansızları her zaman yeneceğini ve milletin de her zaman vicdanın yanında konumlanacağını söyleyen Özel, "Sinan Ateş'ten bizim siyasi pozisyonumuzun ne kadar farklı olduğunu herkes biliyor. Ama ailesi 'dost bildiklerimiz düşmanmış, düşman bildiklerimiz dostmuş' diyor. Bu milletin vicdanı böyle bir vicdandır ve hepiniz göreceksiniz ki eğer burada herkes pozisyonunu korumaya çalışırsa esas milletin pozisyonu belirleyici olacak. Sis perdesini indirmeye çalışıp, kendilerini kurtarmaya çalışanların tam karşısında duracak." diye konuştu.

'ANNE, BENİM KALEMİMİ KIRDILAR'

Duruşmada sanıklar Alper Atay, Erdem Karadeniz ve Mustafa Ensar Aykal'ın beyanları dinlendi.

Sonrasında ise müştekilere söz verildi. İlk olarak Ateş'in annesi Saniye Ateş dinlendi. 18 aydır "ölüp ölüp dirildiğini" söyleyen Ateş, "Ben, yaşayan bir ölüyüm ama şurada 4 gündür 22 kez daha öldüm. O kadar öldüm ki sanki herkes masum, benim oğlum kendini vurmuş." dedi.

"BENİM İPİMİ ÇEKTİLER AMA BELKİ BUNA MÜSAADE ETMEZLER"

Oğlunun yanına gelerek "Anne, benim kalemimi kırdılar, bana suikast düzenleyecekler" dediğini belirten Ateş, şöyle devam etti:

"Bir gün, sırtında çelik yelekle bana ziyarete geldi. 'Oğlum neden çelik yeleği giydin' dediğimde, 'Ana benim ipimi çektiler ama belki buna müsaade etmezler.' dedi. 


DURUŞMA SALONUNDA FENALAŞTI

Saniye Ateş, oğlunun, cinayet öncesinde de tehdit edildiğini ve defalarca öldürülmeye kalkışıldığını ifade etti.

Oğlunun katillerinin mahkemeye çıkması için 18 ay beklediğini anlatan Ateş, "Daha kaç Sinan ölecek? Benim Sinan'ımı neden öldürdüler biliyorlar mı? Birisi diyor ki 'para'. Oğlum, kendine gelen lokumu bile dağıtıp öyle gelirdi eve. Ben Türk'üm, ülkücüyüm ama bunların inandığı ülkücü değilim ben. Neydi benim oğlumu öldürme sebepleri? Makam sevdası mıydı? Ben, oğlumu öldürenlerden hesap istiyorum. Oğlumu öldürmeye sevk edenler ortaya çıkacak. Bunlar maşa." dedi.

Beyanı sırasında fenalaşan Saniye Ateş, kalbini tutmaya başladı. Duruşmaya ara veren mahkeme başkanı, sağlık görevlilerini çağırdı. Sağlık görevlileri, duruşma salonu dışındaki bir odada Ateş'e müdahale etti.

Bu sırada Ayşe Ateş, "Bu kadın burada ölürse bunun hesabını hepinizden sorarım" diye bağırdı. Duruşmaya, verilen ara sonrası devam edilecek.

DURUŞMA ÖNCESİ AYŞE ATEŞ'TEN AÇIKLAMA

Duruşma salonu öncesi gazetecilere açıklama yapan Ayşe Ateş, "Duruşma salonunda yaşanılanları günlerdir sessizce izliyorum. Avukatımız dışarıya atılıyor, izleyenler salondan kovuluyor. Kovuşturmanın genişlememesi için bir irade gösteriliyor. Soru sormamız engelleniyor. Ne sorsak 'Dosyayla ilgisi yok' deniliyor. Nasıl yok, niye yok? İfadem orada. Açın, bakın. İsim isim anlatmışım." diye konuştu.

"Katil beyanlarını kanun kabul edip sosyal medyada ve televizyonlarda aklama mahkemelerinin kurulduğunu" söyleyen Ateş, Sinan Ateş'in nasıl öldürüldüğünün kamera kayıtlarında açıkça görüldüğünü belirtti.

Ateş, şöyle devam etti: "Kiralık katil, arabanın arkasından çıkıyor, silahını Sinan'ın vücuduna doğrultup ateş ediyor. Sinan ne ayağından vurulan bir insanın refleksini veriyor ne de başka bir hamlede bulunabiliyor. Sadece bilinçsizce yere düşüyor. O düşerken kiralık katil Selman'ı da vuruyor. Selman can havliyle kaçıyor. Kaçarken elinde ne silah var ne de başka bir şey. Kiralık katil devam ediyor. Öne doğru bir adım atıp düşmekte olan Sinan’a tekrar ateş ediyor. İlk ifadelerinde de beyan ettiği gibi Sinan'ı etkisiz hale getirip kaçıyor. Selman geri döndüğünde Sinan'ın cansız bedeniyle karşılaşıp dizlerinin üstüne yıkılıyor.

Bugünkü duruşmada vereceğim ifadede sanıkların yaptığı gibi katillerden karton kahraman çıkarma hikayelerini değil, Sinan hayattayken yaşadıklarımızı, Sinan’ın bana anlattıklarını, canilerin bize yaşattıklarını anlatacağım. Hem de hiçbir ismi pas geçmeden, tıpkı ilk gün hastanede savcıya verdiğim ifadede yaptığım gibi... O günden sonra yakın arkadaşlarım bana 'Ayşe, bu isimleri söyleme. Seni de yaşatmazlar. Sen, Sinan'ın sana söylediği alt kademedeki isimleri ver. Diğerlerini devlet ortaya çıkarır.' dediler. Ölmekten, öldürülmekten, çocuklarımı bir de annesiz bırakmaktan korktum."

Kendisinin konuşsa da konuşmasa da öldürüleceğine ikna olduğunu vurgulayan Ateş, bildiği hiçbir şeyin sır kalmasını istemediğini söyledi. "Müdafilerin duruşmada bu siyasi cinayetin Pensilvanya'da kurgulandığını, senaryosunu da Mustafa Özcan'ın yazdığını, kendisinin de onlara hizmet ettiğini iddia ettiklerini" söyleyen Ateş, şöyle devam etti:

"Bu, MHP ve Ülkü Ocaklarına karşı yapılan bir kumpas girişimiymiş... Böyle arsızlık, böyle kurnazlık tarih boyunca görülmemiştir. Sinan Ateş'e ölmeden önce Ülkü Ocakları ve MHP yöneticileri tarafından sosyal medya üzerinden yöneltilen tehditler, edilen hakaretler, atılan iftiralar orada dururken, arkadaşları aynı odaklar tarafından saldırılara maruz kalmışken, deliller de aynı merkezi işaret ederken kocamın katilini nerede arasaydım? Sinan'ı CHP'liler mi tehdit etti, arkadaşlarına DEVA Partililer mi saldırdı, dostlarına İYİ Partililer mi elçi gönderdi, ofisinin önüne Zafer Partililer mi bir araba adam yolladı?"

Ateş, kamuoyunun gözlerini bu davadan ayırmamasını istedi.

Haberin Devamı
SANIK ÇEP'E UYARI

Mahkeme başkanı, dünkü duruşmada sanıklardan Doğukan Çep'in tuvalet ihtiyacı için salondan çıkarıldığı sırada müştekilerin bulunduğu tarafta oturan izleyicilere dönerek tehdit anlamına gelecek şekilde başını salladığının üye hakim tarafından görüldüğünü ve kendisine durumun aktarıldığını bildirerek, Çep'i uyardı.

Mahkeme başkanının, "Doğukan anladın mı?" diye sorduğu Çep, konuşmak için söz istedi ancak buna izin verilmedi. Duruşma, avukat beyanıyla devam ediyor.

SANIK SAVUNMALARI TAMAMLANDI

Pazartesi günü başlayan duruşmada dün itibarıyla sanık savunmaları tamamlandı, ardından avukatların beyanlarına geçildi. Dünkü celsede 19 sanık avukatının beyanı dinlenirken, bugünkü duruşmada avukat beyanlarının alınmasına devam edilecek. Sonrasında ise müşteki Ayşe Ateş'in dinlenmesi bekleniyor.