15.05.2022 - 13:51 | Son Güncellenme:
DHA
Tuzla’nın Postane Mahallesi’nde bulunan 28 yaşındaki Meral Bilgin, babasıyla birlikte seralarda tohum ve bitki yetiştiriyor. Genç kadının azmi ve hayat hikayesi etrafındakileri kendisine hayran bıraktırıyor. 2 sene önce bir kadın kuaföründe çalışan Meral Bilgin, babasıyla kiraladıkları arsada çiftçiliğe başladı. Kısa sürede işlerini büyüten Bilgin, serasında tohum üretiyor, ürettikleri tohumları da saksılara ekerek satıyor.
Ayrıca elleriyle hazırladığı tohumları da satıyor. Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı tarafından, kadın girişimcilerin desteklenmesinin hedeflendiği programlara da katılan Bilgin, burada aldığı eğitimler sayesinde işlerini daha da geliştirdi. Mega kentte köy hayatı yaşayan Meral Bilgin’in bir günü kameralara yansıdı.
“TUZLA BELEDİYESİ’NİN KADIN KULÜBÜ İLGİMİ ÇEKTİ”
Hikayesini anlatan Bilgin, “İki yıldır bu işi yapıyorum. Son bir yıldır daha da yoğunlaştım. Özellikle çiçekler üzerine çalışıyorum. Onun öncesinde kuafördüm. Uzun yıllar kuaförlük yaptım. Oradan radikal bir kararla çiçekçiliğe geçiş yaptım. Biz daha önceleri annem ve babamla toprakçılık ve gübre ile uğraşıyorduk. 2 sene önce böyle bir karar verdik. ‘Biz niye bitki üretmeyelim’ dedim. Toprağımız var niye bitkimiz olmasın? Daha farklı paketlemelerimiz olmasın diyerek bu işe girdik. Son zamanlarda Tuzla Belediyesi’nin kadın girişimcilere verdiği destek, kurulan kadın kulübü ilgimi çekti. Oraya kayıt oldum. Orada anlatılanlar bize söylenenlerle birlikte biraz daha büyüdük” dedi.
“METROPOL BİR ŞEHİRDE KÖY HAYATI YAŞIYORUM”
Meral Bilgin, “Kuaförken elimde sürekli kremler, ojeler, protez tırnaklar vardı. Şimdi birdenbire tamamen doğal, tırnaklarım zaten çok farklı. Bu işin zevki çok daha güzel. Bu daha terapi gibi. Kuaförlüğü de çok seviyordum. Ama bunun verdiği keyif, bunun verdiği güzellik daha fazla. Elimde krem olmasa da olur. Bu doğal benim için. Ben 10 yaşımdan beri tarımla ilgileniyorum. Ben köyde büyüdüm. 16 yaşında köyden Türkiye’ye geldim. Aslen Bulgaristanlıyım. 10 yaşımdan beri mısır tarlası, fasulye tarlası, üzüm tarlaları hepsinde çalıştım. Azda olsa bilgim var. Şu an bir üretim yapıyorsam bu bilgiler ile yapıyorum. Ağırlık, çuval bunlar benim için bir şey değil. Kendimi çok şanslı hissediyorum. İnsanların isteyip elde edemeyeceği bir yerdeyim. Hem işim hem evim burada. Tuzla’nın çok güzel bir yerindeyim. Bu benim için bir artı. Metropol bir şehirde köy hayatı yaşıyorum” diye konuştu.