Gündem‘Kovanlarla birlikte geçmişimiz kül oldu’

‘Kovanlarla birlikte geçmişimiz kül oldu’

13.08.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Türkiye’nin yüreğini yakan orman yangınları, en çok Bodrum’un dağ köylerinde yaşayan vatandaşları yıktı. Yangında 150 kovanı yanan Enver Kahraman, ‘Geçmişim ve emeğim yok oldu gitti’ diye yakınıyordu

‘Kovanlarla birlikte geçmişimiz kül oldu’

GÖKHAN KARAKAŞ - Akdeniz ve Ege bölgesinin kıyı kesimlerinde çıkan orman yangınları, yıkıcı etkisini Bodrum Yarımadası’nın dağ köylerinde yaşayan vatandaşlara daha çok hissettirdi. Bodrum Mazıköy’e bağlı Armutçuk Mahallesi’nde yaşayanlar evlerinin yakınına kadar ulaşan yangından canlarını kurtardıkları için kendilerini şanslı sayarken, kızılçam ve sarıçam ağaçlarının altındaki arı kovanlarının alevlere teslim olmasına üzülüyor.

Haberin Devamı

‘Kovanlarla birlikte geçmişimiz kül oldu’

150 kovanı yanan, yüz binlerce arısı ölen Enver Kahraman, önceleri az bir alevle başlayan yangının kısa süre içinde tüm dağ yamacını kapladığına şahit olduğunu anlattı. Huriye Kahraman ise, “Keçiboynuzu ağaçlarım yanarken içim yandı” dedi.

Zeytin ve keçiboynuzu

Bodrum ile Milas sınırında kalan dağ köyü Mazı’ya bağlı dört mahalleden biri Armutçuk. Sakinliği ve dinginliğiyle bilinen Armutçuk’a günübirlik turlarla gelen vatandaşlar zeytin, portakal ve mandalina bahçeleri kadar keçiboynuzu bahçelerine de ilgi gösteriyordu. Ana geçim kaynağı zeytincilik olmasına rağmen köy kadınlarının İtalyan ve Alman turistlere yaptığı halılar da Armutçuk’un ekonomisini yıllarca canlı tutmuştu. Halıcılığın bitmesi üzerine zeytincilik ve keçiboynuzu yetiştirmeye yoğunlaşan köylüler, yüksek ağaçların gölgesinde arıcılık yaparak para kazanıyordu. 31 Temmuz öğle saatlerinde başlayan yangını en çok hisseden Armutçuk sakinlerinden Huriye Kahraman, yaşadıklarını anlattı. Yangının büyüyeceğini ikinci gününde anladıklarını belirten 70 yaşındaki Huriye Kahraman, “Kadınlar olarak halıcılık yapamaz olduk. Çünkü el sanatlarına ilgi azaldı. Biz de keçiboynuzu ağaçlarımızla avunuyorduk.

Haberin Devamı

İlk alevler çıktığında tedirginliğimiz başladı. İkinci günün sabahı (1 Ağustos) erkenden bastonumla yola çıktım. Bir saat yürüdüm ve itfaiyecilerin söndürme çabasını izledim ama tüm keçiboynuzu ağaçlarım küle döndü. İtfaiyeciler beni yaklaştırmadı. Ağaçlarımın yanarken ben acı çektim onlar ağladı ben ağladım. Eve zor geldim. Baygınlık geçinmişim, ambulans çağırmışlar. Bu acının tarifi yok. Keçiboynuzu ağaçlarım yanarken içim yandı” dedi.

‘Kovanlarla birlikte geçmişimiz kül oldu’

Armutçuklu Huriye Kahraman, geçim kaynağı olan keçiboynuzu ağaçlarının yanışını yaşla gözlerle izlediğini anlattı.

‘Alevlere teslim oldu’

Ulaşılması güç bir arazide insandan çok uzakta yetiştirdiği arılarıyla Türkiye’nin en güzel ballarından birini yaptığını söyleyen Enver Karaman ise sarp arazinin söndürme çalışmalarını olumsuz etkilediğini belirtti.

Yangının dumanı köylerine ulaştığı anda aklına arılarının geldiğini belirten 62 yaşındaki Enver Kahraman, “Önce az bir ateş gördüm ama kısa sürede tepeyi sardı. Ulaşılması güç yükseklikteki kovanlarımı düşündüm. Ama gidemedim. Sabahı bekledim telaş içinde. İki gün boyunca yaklaşamadım kovanlarıma. Artık duman tütmeye başladığında dağ yolunu kullanarak gittiğimde olduğum yerde kalakaldım. 150 kovanım ve yüz binlerce arım ölmüştü. Parmaklarımda gezen, bana geçim kaynağı olan ve her birini bir can olarak sevdiğim arılarım alevlere teslim oldu. Çok üzüldüm” dedi.

Haberin Devamı

‘Arılarım hayat demekti’

Yılda üç kez bal peteklerini topladığını ve gerçek çam balı ürettiğini belirten Kahraman, “Yılda iki tona yakın bal üretiyordum. En kaliteli bal yapan arılardı kaybettiklerim. Çam balı hayat demektir bizim için. Köyde kalan birkaç ailenin geçim kaynağı doğal ürünler yok oldu.

Artık bunlar geri gelmez. Bu kadar arıyı nasıl toplayayım? Bu kadar kovanı nasıl bulayım? Arı bittiyse bizim için hayat anlamsız kalır. Bu hayvanlar geri gelir mi? Bu kovanlar yeniden bal yapar mı? Geçmişim ve emeğim yok oldu” diye konuştu.

Haberin Devamı

Fotoğraflar: Uğur Can - Milliyet

YARIN: 42 yılın birikimi yangında kül oldu

Yazarlar