17.11.2021 - 07:32 | Son Güncellenme:
Derleyen: Gülşah Karaman / Milliyet.com.tr - Koşu bandı, spor salonu dışında spor meraklılarının evinde de kullandığı önemli bir spor aleti. Özellikle yağ yakmak ya da kalp sağlığını korumak için tercih edilse de, uzmanlar tarafından sağlığa zararlı olduğuna dair görüşler de yer alıyor. Ancak koşu bandının çok eskilere dayanan enteresan ve tüyler ürpertici bir tarihi var.
Koşu bandının icadının ardındaki karanlık tarih ne? Bugünden çok farklı bir amaç için icat edilen koşu bandını kullanmak ne kadar sağlıklı? Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Egemen Altan, koşu bandı hakkında doğru bilinen yanlışları paylaştı.
YAĞ YAKMAK İÇİN DEĞİL, BİR İŞKENCE CİHAZI OLARAK TASARLANDI
Koşu bandı, 1918 yılında İngiliz mühendis Sir William Cubitt tarafından icat edildi. Ancak asıl amacının arkasında korkunç bir gerçek yatıyordu. Cezaevinde yatan mahkûmlar için bir işkence aleti olarak tasarlanmıştı. Tamamen ahşaptan imal edilen koşu bandı, günümüzdekinden çok farklıydı. Cubitt, hapishanede yatan mahkûmların çok fazla boş vakit geçirdiklerini görüp, onları meşgul etmek için böyle bir yönteme başvursa da daha sonra bu durum bir cezalandırma yöntemine dönüştü.
MAHKÛMLAR GÜNDE EN AZ 6 SAAT KOŞUYORLARDI
İlk koşu bandı kendi etrafında dönen bir cıvataya benziyordu. Cihazın altındaki tekerlekler döndükçe, mahkûmlar da yürümek zorunda kalıyordu. Daha çok merdiven tırmanmaya benzeyen bu alet mahkûmların durduğu an düşüp ölmesine neden oluyordu. Genellikle bir mahkûm günde en az 6 saatini bu bandın üzerinde geçiriyordu ve bu 14 basamaklı bir merdivene hatta Everest’e tırmanmaya eş değerdi.
İNGİLİZ YAZAR OSCAR WILDE BİLE KULLANDI
Yönetim, İngiltere’de 50 hapishanede bu aleti kullanmaya devam etti. İngiliz yazar Oscar Wilde da hapishane zamanlarında bu aletin üzerinde çalıştırıldı. Oscar Wilde, iddialara göre bu aletin üzerine çıktığında çok zorlanıyordu. Bazı mahkûmların işledikleri ceza oranlarına göre günde 10 saat bu aletin üzerinde yürümeleri isteniyordu. Bu durum karşısında halkın izleyip ibret almasına bile izin veriliyordu.
CEZA OLARAK KULLANILAN BU YÖNTEM İŞE DÖNÜŞTÜ
Devlet, tekerlekler döndükçe mahkûmlar tarafından üretilen enerjiyi fark edip bu güçten yararlanmak istedi. Onların bu hareketi, buğdayların öğütülmesi veya su pompalanması gibi gereken tüm enerjiyi sağlıyordu. Böylece bu durum hapishane yetkilileri tarafından olumlu karşılandı ve faaliyete geçildi. Mahkûmlar bu sayede hem değirmen taşı çevirme işini bedavaya getiriyorlardı hem de topluma hitap ediyorlardı. Özellikle İngiltere’de çöken ekonomi sonrası büyük bir gelişme olarak görüldü.
YÜZLERCE KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
İngiliz Mühendis Cubitt’in bu icadı, İngiltere’den ABD’ye kadar ulaştı. Artık İngiltere dışında ABD hapishanelerinde de kullanılıyordu. Ancak bu işkencenin bedeli çok ağır olmaya başladı. Birçok mahkûm, düzgün beslenemediği için ve vücutlarında meydana gelen sakatlık nedeniyle korkunç bir şekilde hayatını kaybetti. Bunun sonucunda hapishaneler yönetmeliği bir karar vererek bu işkence yöntemini durdurdu.
İŞKENCE ALETİNDEN SAĞLIK ALANINA…
Koşu bandı 19. yüzyıldaki hapishanelerin kötü koşullarının sembolü olarak anıldı. Böylece 1889’da koşu bandının kullanımı yasaklandı. Ancak bu icat yıllar sonra çok farklı bir amaçla yeniden karşımıza çıktı. 1911 yılında ABD tarafından ilk patentini alan koşu bandı, 1952 yılında Dr. Robert Bruce tarafından geliştirildi. 1970’lere doğru ise artık insanların gönüllü olarak kilo vermek veya formda kalmak için kullandığı sağlıklı yaşamın önemli bir parçası haline dönüştü. Buna ek olarak koşu bandının ortaya çıkmasını sağlayan en önemli faktör ise ABD’de başlayan koşu ve sağlıklı yaşam çılgınlığı oldu. Böylece insanlar koşu bantlarıyla spor yapmanın ilk adımını attılar.
'KOŞU BANDI ÖNCELİĞİNİZ OLMASIN'
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Egemen Altan, antreman yaparken koşu bandı yerine doğal çim, toprak saha, suni çim ya da tartan zemin tercih edilmesi gerektiğini söylüyor. Altan, "Eğer bu zeminlerde antrenman imkânı yoksa öncelikle eliptik bisiklet ya da koşu bandı tercih edilebilir" diye konuştu.
'ŞOKU EMİCİ ÖZELLİĞE SAHİP OLANLARI TERCİH EDİN'
Yürüyüş bantlarında yer alan özellikle şoku emici özelliğe sahip ve kayma hareketini azaltan platformların eklemlere daha az stres binmesini sağladığını belirten Egemen Altan, bu cihazların tercih edilmesini önerdi. Son olarak Altan, "Yürüyüş bantlarının kullanımında başlangıç aşamasında saatte 3-4 km geçilmemeli. Ortalama bir egzersiz de ise saatte 5 km’lik bir antrenman ideal olandır. Yürüyüş bantlarında hızı artırmak yerine eğimi 1-3 derece artırmak eklem sağlığı açısından daha iyi bir seçenek olacaktır. Böylece temelinde bir işkence aleti olarak tasarlanan bu cihazı efektif bir şekilde spor amaçlı kullanabiliriz" bilgisini paylaştı.