Koca yürekli minik bedenler

Türkiye’de doğuştan kalp hastalığı görülme sıklığı yaklaşık yüzde 1. Yılda 15 bine yakın bebek bu sorunla dünyaya geliyor. Hastaların yüzde 40’ı hayatlarının bir döneminde anjiyo veya ameliyat ile tedavi olması gerekiyor. Pek çok aileyi derinden etkileyen hastalığa dikkat çekmek için Doğumsal Kalp Hastalıkları Farkındalık Haftası kapsamında ilginç bir etkinlik düzenlendi. Doğumundan henüz 3 gün sonra anjiyo yöntemiyle ameliyat olan ve hayatına sağlıklı devam eden Fırat Can Fırat ile aynı sorunu yaşayan minik bedenler, Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi’nde bir araya geldi.

Yetişkinlere örnek

Doğumsal kalp hastalıklarının tüm doğumsal anomaliler içinde en sık rastlanan sağlık sorunu olduğunu belirten Çocuk Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ender Ödemiş, gelişen anjiyo yöntemi sayesinde artık 1 kilogram doğan, 1 günlük bebeklerin bile açık ameliyata gerek kalmadan tedavi olabildiklerini belirterek; “Sadece 1 milimetrelik bir iğnenin ucu kadar ince bir kataterin, iğneden birazcık daha geniş 1.3 mm’lik damara girmesiyle hayat bulan bebekler yetişkinlere örnek olmalı. Anjiyo yönteminin gelişmesiyle damar darlıkları, kaçaklar, kalp kapak yetersizlikleri, kalp kapağı takılması gibi birçok operasyonu, açık ameliyata gerek kalmadan tedavi ediyoruz. Anjiyonun açık ameliyattaki gibi komplikasyon riski bulunmuyor. Bebeğin ameliyat olmadan böyle bir yöntemle sağlığına kavuşması, anne babaların da stres süreçlerini azaltıyor” dedi.

‘Endişe ediyorduk’

Henüz 3.5 aylık en küçük anjiyo hastası Fırat Can Fırat’ın annesi Serap Durgun Fırat ise hastalığın gebelik sırasında detaylı ultrason sayesinde anlaşıldığını belirterek: “Fırat Can’ın rahatsızlığını 20 haftalık hamileyken öğrendik. Oğlum doğumdan 3 gün sonra ameliyata alındı. Oğlumuzun hiçbir ilaca bağımlı olmadan, kısıtlanmadan yaşamını sürdürebileceğini bilmek çok güzel bir duygu. Ameliyat sırasında oldukça heyecanlıydık. Minik yavrumuz için endişe ediyorduk ancak uzmanların başarılı müdahalesi ile sorunsuz ameliyat gerçekleşti. Oğlumun daha doğmadan kalbinde sorun olduğunu duyuyunca üstüme bir şeylerin devrildiğini hissettim; bir çığ, bir deprem... Eşime baktım; ellerini uzattı, beni o yığının altından çıkarmak istercesine, ‘Çaresi varmış ama’ dedi. Oğlum anjiyo işlemi sayesinde sağlığına kavuştu. Fırat Can, hayata sıkı sıkıya tutundu. Doğumsal kalp hastalıklarıyla dünyaya gelen çocukların yüzde 90’ı gibi şimdi normal bir hayat sürebiliyor” diye konuştu.