Gündem‘Kızıl imamcılar’ Meclis arşivinde

‘Kızıl imamcılar’ Meclis arşivinde

08.08.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Bir zamanlar Adnan Oktar’ın yanında olup sonradan ayrılan ve ‘Kızıl İmamcılar’ olarak adlandırılan grubun faaliyetlerine yönelik resmi kayıtların TBMM arşivlerinde bulunduğu ortaya çıktı

‘Kızıl imamcılar’ Meclis arşivinde

Adnan Oktar’ın tutuklanmasından sonra merak edilen konulardan birini de, 1990 yılında Oktar’ın yanından ayrılan ve “Kızıl İmamcılar” olarak adlandırılan grubun akıbeti oluşturuyor. O dönem “Kızıl İmam” lakabıyla anılan Serhan Timuçin Çevik’in, grubun lideri olduğu öne sürülürken, Adnan Oktar taraftarları ise “Kızıl İmamcılar”ın silah kaçakçılığı ve fuhuş yaptığını iddia etmişti.

Haberin Devamı

Kızıl İmamcılar grubunun geçmişteki faaliyetlerine yönelik resmi kayıtlar ise TBMM arşivlerinde yer alıyor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ekiplerinin Ocak 1993’te düzenlediği operasyon sonucu haklarında “Atatürk’e ve diğer devlet büyüklerine hakarette bulunmak ve 6138 Sayılı Kanun’a muhalefet”ten dava açılan “Kızıl İmamcılar”a yönelik Emniyet tarafından hazırlanan basın notu bilgilerinin içeriği de TBMM’nin geçmiş dönem tutanaklarında bulunuyor.

‘Muta’ ile evlilik

Tutanaklarda, “Kızıl İmamcılar”ın, devletin sosyal, ekonomik, siyasi, hukuki temel düzenini, dini esas ve amaçlarına uydurmak amacıyla bir araya geldiği, şahsi nüfuz ve menfaat temin etmek amacıyla dini inançları kullandıkları belirtiliyor.

Haberin Devamı

Grubun, dini kitapları propaganda amacıyla kullanıp telkinde bulundukları, din sömürüsü ve telkin sonucu genç kızların saflığından faydalanıp tecavüz ederek örgütten kopmamalarını temin ettikleri de diğer iddialar arasında bulunuyor. Notlarda ayrıca örgütün taban oluşturmak için örgüte kazandırdıkları genç kızları “muta” olarak tabir edilen günlük, haftalık, aylık geçerlilik kazanan nikahla kendilerine bağladıkları, topluluk usulü namaz adaplarına uymayan kıyafetlerle namaz kılmayı yasallaştırdıkları öne sürülüyor.

1998’de gözaltına alınan şüphelilerin liderinin Serhan Timuçin Çevik olduğu belirtilirken, Osman Caner Taslaman, Ali Sami Ekşi, Tayyar Silsüpür, Namık Mert Yücel, Ayhan Saffet Arbay, Bora Karaca, Arif Emre Ekşi, Mahir Mamat, Cenk Büyüktosun, Tevfik Koray Yavuzer, Necip Kerem Özçapkın, Sadık Kerem Gönenli, Hakan Kurunç, Osman Ersu Belikırık, Alparslan Ekşi ve Ziya Sesel’in grup üyeleri olduğu iddia ediliyor. Emniyet’in operasyonu sonucu gözaltına alınan kişiler, o dönem yargılandıkları DGM tarafından serbest bırakılırken, yaşanan gelişmelerin ardından “Kızıl İmam” lakaplı Serhan Timuçin Çevik’in ABD’ye taşındığı belirtilmişti.

Husumet cinayeti

O dönem, Adnan Oktar’ın gizli kamera uzmanı olan adamı olduğu iddia edilen Serkan Ciminli’nin öldürülmesi olayının da Kızıl İmamcılar ile Oktar grubu arasındaki husumetten kaynaklandığı iddia edilmişti. Ciminli, 1998 yılında kimliği belirsiz iki kişinin saldırısı sonucu Bebek’te öldürülmüş, kız arkadaşı ise saldırıdan yaralı olarak kurtulmuştu. Cinayetle ilgili 1992 yılında silah satmak isterken suçüstü yakalanan, İstanbul 3 No’lu DGM’ce 6 yıl 10 ay 15 gün ağır hapis cezasına çarptırılan “Piç Mahmut” lakaplı Ramazan Oruç sorumlu tutulmuştu.

Haberin Devamı

Ciminli’nin de üyesi olduğu Bilim Araştırma Vakfı yöneticileri ise saldırının ardından “Serkan vatanına milletine bağlı milliyetçi bir insandı. Bu saldırı şahsına değil, vakfımıza yapılmış bir saldırıdır. Kendisi şehidimizdir. Bu saldırılar bizi mücadelemizden alıkoyamaz” açıklamasında bulunmuştu. O yıllarda, Pendik Tepeören köyündeki motor dişlisi üreten R.F’nın sahiplerinden olan makine mühendisi Serkan Ciminli, öldürülmeden bir yıl önce de Fenerbahçe’de otomobilinin içindeyken kurşunlanmış, bu saldırıdan yara almadan kurtulmuştu.