07.05.2023 - 13:45 | Son Güncellenme:
Fahrettin TOKER/KIRŞEHİR (DHA)
Millet İttifakı'nın da cumhurbaşkanı adayı olan Kılıçdaroğlu, miting için Kırşehir'e geldi. Burada halka hitap eden Kılıçdaroğlu, "Bugünkü hayat pahalılığı içinde en büyük sorunu yaşayan kadındır. Bugünkü hayat pahalılığı içinde dertleri alıp, derman üretmeye çalışan yine kadınlardır. Büyük sıkıntılar çeken kadınlardır. Pazara gidip, mutfaktaki yangını gören kadınlardır. O nedenle benim kadınlara borcum var. Rahmetli annem okuma, yazma bilmezdi. Dolayısıyla evdeki bütün sıkıntıları yaşardı. 7 kardeşiz, babamın 7 kardeşe bir bayramda ayakkabı aldığını hiç hatırlamam. Çünkü alacak gücü yoktu. Ama bizi okuttu. 7 kardeş içinde üniversiteye giden sadece benim. Çünkü diğerlerini gönderecek parası, imkanı da yoktu. Ama benim şimdi pırıl pırıl üniversite mezunu 3 evladım var. 3 evladımın ne iş yaptığını kimse bilmez. Genel başkanım diye asla gidip bir yerlerde üstten konuşmadılar. Her birisi kendi ekmeğini çıkardı. Çalışıyor, üretiyor, kazanıyor, bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. İsterim ki; her anne baba evladını iyi bir okula gönderebilsin. Çünkü eğitim bizim en temel sorunlarımızdan birisidir. Onun için de hep birlikte mücadele etmek ve evlatlarımızı okutmak zorundayız. Evlatlarımız ne kadar iyi eğitim alırsa; Türkiye o kadar hızla büyür ve hızla kalkınır" diye konuştu.
'HER AİLENİN EN AZ ASGARİ ÜCRET DÜZEYİNDE GELİRİ OLACAK'
Seçilmesi halinde vaatlerini sıralayan Kılıçdaroğlu, "Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediğini aile destekleri sigortasıyla göreceksiniz. Aile destekleri sigortasıyla hiçbir ailede 'benim gelirim yoktur' feryadını duymayacaksınız. Her ailenin en az asgari ücret düzeyinde geliri olacak. Bu gelir, kadının banka hesabına yatacak. Yoksul kadın her ay düzenli bankadan parasını çekecek, çoluk çocuğun rızkını sağlayacak. Onun fakir olduğunu, yoksul olduğunu sosyal devletten başka kimse bilmeyecek. Çünkü benim inancım şunu söylüyor; sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. Bu topraklarda hiç kimse 'fakirim, yoksulum' diye yardım istemeyecek. Sosyal devlet, her türlü yardımı beklemeden verecek. Bu topraklara baharı getireceğim. Huzuru getireceğim. Hiçbir yoksul ailenin elektriği, suyu asla kesilmeyecek" dedi.
'HERKESİN ÜRETTİĞİ MODELİ İNŞA EDECEĞİZ'
100 bin öğretmen atama sözü veren Kılıçdaroğlu, "Bütün köy okullarını açacağım ve öğrencilerimiz kendi köylerinde okullara gidecekler. 100 bin öğretmenin atamasını Cumhuriyetin 100'üncü yılında yapacağız, göreceksiniz. Ferhat ile Şirin'in buluştuğu gibi öğretmenle öğrenciyi de buluşturacağız. Hiç endişe etmeyin. Köylerde sadece öğretmen, imam değil; ziraat teknisyeni de ziraat mühendisi de veteriner hekim de olacak. Cumhurbaşkanı olarak göreve başladığımda göreceksiniz. Orta Anadolu'yu demir yollarıyla Mersin ve İskenderun Limanı'na ve Karadeniz'e bağlayacağız. Buradaki fabrikalar, ihracat yaptığı zaman demir yoluyla taşıdıklarında, bütün lojistik masraflarını devlet olarak karşılayacağız. Böylece fabrikanın Mersin'de, Adana'da olması çok cazip olmayacak. Kırşehir'de, Kayseri'de, Aksaray'da olması; çok daha cazip olacak. Böylece herkesin kazandığı ve ürettiği bir modeli inşallah inşa edeceğiz. Göreceksiniz; Türkiye için çalışacağız, 5'li çeteler için değil. Sizin için çalışacağız" diye konuştu.
'2 YIL İÇİN BÜTÜN SURİYELİ KARDEŞLERİMİZİ UĞURLAYACAĞIZ'
Mülteci konusuna da değinen Kılıçdaroğlu, "Türkiye, yol geçen hanına döndü. Bütün sınırlarımız delik deşik. 3 milyon 600 bin Suriyeli var. Söz verdim. En geç 2 yıl içinde bütün Suriyeli kardeşlerimizi Suriye'ye uğurlayacağız. Benim evladım işsiz. Sizin evladınız işsiz. Onlar asgari ücretin yarısıyla çalışıyorlar. Onlar da mağdur oluyor. Onları kendi ülkelerine götüreceğiz. Avrupa Birliği'nden aldığımız ve alacağımız fonlarla, onların yollarını, köprülerini, okullarını, hastanelerini bizim müteahhitler yapacak. Can ve mal güvenliklerini sağlayacağız. Onları en geç 2 yıl içinde kendi ülkelerine uğurlayacağız ve göndereceğiz. Emek sömürüsünün karşısındayız. İnsan, insandır. Allah'ın yarattığı en değerli varlıktır. Onun döktüğü alın terinin karşılığının ödenmesi gerekiyor. Bunu yapacağım. Afganlar da var. Onları da kendi ülkelerine Allah nasip ederse uğurlayacağız. Göreceksiniz" diye konuştu.
'85 MİLYONUN CUMHURBAŞKANI OLARAK GÖREV YAPACAĞIM'
Ülkesini sevdiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Ülkem için hizmet etmek, benim boynumun borcudur. Yaşlısı, genci, kadını, erkeği, bu coğrafyanın neresinde yaşıyorsa yaşasın; her insanın mutlu ve huzurlu olmasını istiyorum. Bizi kavga ettiriyorlar ama o kavgaya girmeyeceğiz. Bir sürü şeyler söylüyorlar. Onlara da inanmayın lütfen. Benim ağzımdan çıkana inanın. Bu millete doğruları söylemeye yemin ettim. Doğruları söyleyeceğim. Doğruların arkasından gideceğim. Çok kamplaştık, çok kutuplaştık. Neredeyse birbirimizi düşman gibi görmeye başladık. Türkiye'yi buradan çıkaracağım. 85 milyonun cumhurbaşkanı olacağım. Bir grubun değil; 85 milyonun cumhurbaşkanı olarak görev yapacağım. Buna göreceksiniz. Buna inanmanızı istiyorum. Çünkü beraber olursak güçlü oluruz, birlikte olursak güçlü oluruz. Adaleti getirirsek, güçlü oluruz. Adaletin gelmesinin yollarından birisi de gelir dağılımının hakça bölüşülmesidir." (DHA)
NEŞET ERTAŞ'IN KABRİNİ ZİYARET ETTİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kırşehir mitinginin ardından bozkırın tezenesi olarak bilinen Neşet Ertaş ile babası Muharrem Ertaş'ın mezarını ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, dua okuyarak Neşet Ertaş ve Muharrem Ertaş'ın kabirlerine karanfil bıraktı. Ardından kentten ayrılan Kılıçdaroğlu, Kırıkkale'de düzenlenen mitinge geçti.
'TAŞERON İŞÇİLERİN TAMAMINI KADROYA ALACAĞIM'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kırşehir mitinginin ardından Kırıkkale'ye geçti. Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka hitap eden Kılıçdaroğlu, Kırıkkale'nin entegre savunma sanayi sistemi olarak inşasını CHP'nin yaptığını belirterek, "Burası, Anadolu'nun merkezi. Buranın Türkiye Cumhuriyeti'nin bekası için entegre bir savunma sanayisine ihtiyacı vardı ve bu yapıldı. Şimdi büyük sorunları var, biliyorum. O Makine ve Kimya Endüstrisi kurumunda binlerce insan çalıştı. Eğer bu entegre savunma sanayi büyüyebilseydi; bugün burası, Ankara'dan sonra en büyük kentlerden, üreten kentlerden birisi olacaktı. Yapmadılar, pek çok işçinin işine son verdiler. Aramızda taşeron işçiler var. Size sözüm var; devlet, taşeron işçi çalıştırmaz. Taşeron işçilerin tamamını kadroya alacağım" dedi.
'SOSYAL DEVLET, BÜTÜN EVLATLARIMIZIN KARNINI DOYURACAK'
İktidara geldikleri takdirde beslenme çantası uygulamasını kaldıracağını belirten Kılıçdaroğlu, "Anne kalkıyor, evladını okula gönderecek. 'Beslenme çantasına ne koyayım' diye düşünüyor. Para yok, pul yok. Mutfakta yangın var. Şunu yapacağım göreceksiniz; çocuklarınız sütünü, suyunu, yemeğini okulda arkadaşları ile beraber huzur içinde yiyecek. Evine tok gelecek. Dolayısıyla 'evladımı okula gönderiyorum acaba beslenme çantasına bir şey koyabilir miyim?' diye düşünmeyeceksiniz. Sosyal devlet, bütün evlatlarımızın karnını doyuracak" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, esnafın da çok zor durumda olduğunu söyleyerek, "Rahmetli Özal, esnaf için 'orta direk' derdi. Orta direk kalmadı. Esnafı perişan ettiler. Herkes neredeyse icralık. Dolayısı ile esnaf diyor ki; sahipsiziz. Doğru, sizin sahibiniz yoktu. Ama Bay Kemal, onların da sahibi olacak. Esnaf bakanlığı kuracağız. Orta direk ne kadar güçlenirse, devlet de o kadar güçlenmiş olacak. Hiç endişe etmeyin" dedi.
'TÜRKİYE'Yİ AYDINLIĞA ÇIKARACAĞIZ'
Kılıçdaroğlu, konuşması sırasında alandan yükselen 'yuh' seslerine için de "Yuh çekmeyin, arkadaşlar. Sizden tek istediğim; sandığa gidin, oy kullanın. Oy kullanın, demokratik yollarla otoriter bir yönetimi değiştirelim. Artık bıktık. Yiye yiye doymuyorlar. Bunlar, şimdi mal varlıklarını dışarıya götürüyor. Amerika'nın en pahalı yeri, Manhattan Adası'dır. Orada 35 katlı gökdelenler yaptılar. Muhammed Ali Clay'ın çiftliğini satın aldılar. İngiltere Chelsea'de lüks villalarda oturuyorlar, Hollanda'da dünyanın paraları var; bunlara ait. Bay Kemal bunların tamamını biliyor; son kuruşuna kadar alacağım ve Türkiye'ye getireceğim. Esnafa, emekliye, çiftçiye, ev kadınına vereceğim. Onun için diyorum; Türkiye, zengin bir ülke. Yiye yiye doyamadılar. Ona rağmen batıramadılar. Geleceğiz, Türkiye'yi aydınlığa çıkaracağız. Bizim kitabımızda ayrımcılık yok. İnsan, insandır ve başımın üzerinde yeri vardır. Benim görevim de 85 milyona hizmet etmektir" diye konuştu.