GündemKılıçdaroğlu: Bir maratonu koşuyoruz, son 500-600 metresi kaldı

Kılıçdaroğlu: Bir maratonu koşuyoruz, son 500-600 metresi kaldı

22.12.2022 - 13:22 | Son Güncellenme:

Burdur'un Yeşilova ilçesinde halka seslenen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gençlerin "İktidar iktidar" sloganı atması üzerine, "Gençler hiç meraklanmayın az kaldı, bir maratonu koşuyoruz, son 500-600 metresi kaldı, önümüzde 5-6 ay kaldı. Onun sonunda görecekseniz, iktidarı da yakalayacağız" dedi.

Kılıçdaroğlu: Bir maratonu koşuyoruz, son 500-600 metresi kaldı

Antalya'da 2 gündür çeşitli ziyaret ve incelemelerde bulunan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, dün, selin vurduğu Kumluca ve Finike'deki incelemeleri sonrası Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin toplu açılış törenine katıldı, ardından da basına kapalı toplantıda, Antalya Yörük Türkmen Buluşması'na katıldı. Burada Yörüklerle buluşan, ve geleneksel atkı, yağlık ve şapka takılan Kılıçdaroğlu'na, Atatürk'ün efe kıyafetli portresi hediye edildi. CHP Lideri, daha sonra aynı otelde yine basına kapalı toplantıda Antalya iş dünyası ve STK temsilcileriyle bir araya geldi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bugün ise Burdur'un Yeşilova ilçesini ziyaret etti. İlçe Belediye Başkanı Nuri Özbek, grup başkan vekiliyken Fethiye'de bir seçime gelen Kılıçdaroğlu'nun, sonra da Yeşilova'yı ziyaret ettiğini hatırlatarak, "Yeşilova'ya uğradınız kısa bir süre sonra Genel Başkan oldunuz. Şimdi tam seçim arifesinde, Cumhurbaşkanlığı seçimi gündemde. İnanıyorum ki, toplulukta olan bütün halkımız da inanıyor, sizi Çankaya Köşkü'nde görmek istiyoruz. İlçeme hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Ben sizi şimdiden kutluyorum yeni görevinizde, halkımız dört gözle sizi bekliyor" dedi.

Haberin Devamı

'5'Lİ ÇETELER, UYUŞTURUCU BARONLARI HESABINI SORACAĞIM'

İlçe meydanında traktör römorku üzerinden halka seslenen Kemal Kılıçdaroğu, şöyle dedi:

"Çok güzel, çalışkan, her türlü haksızlığa göğüs geren, mücadele eden bir belediye başkanınız var. Hepinizin huzurunda belediye başkanınızı yürekten kutluyorum. CHP'li olmak kolay değildir, CHP'li olmak için mücadele etmek lazım. Halkın hakkını, hukukunu korumak lazım. Belediye başkanımızı niye kutladım? Yeraltı dünyası, mafyayla mücadele etti, hayatı tehlikeye girdi. Gecenin 4'ünde bizim haberimiz oldu ve her zaman her ortamda kendisini destekledik. Hayatını niye ortaya koydu? Yeşilovalılar için ortaya koydu. Sizin hakkınızı savunmak için ortaya koydu. O nedenle CHP'li olmak kolay değildir. Nasıl belediye başkanımız bu mücadeleyi yapıyorsa Allah nasip ederse aynı mücadeleyi Türkiye genelinde de yapacağız. O 5'li çetelerden de sizlerin hesabınızı soracağım, 5'li çetelerden, uyuşturucu baronlarından sizin hesabınızı soracağım. Türkiye'de kucaklaşmayı getireceğiz, Allah nasip ederse."

Haberin Devamı

'LANET OLSUN ÖYLE KOLTUĞA'

Artık kavga etmekten bıkıldığını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Çocuklarımız işsiz, onların sorunlarıyla uğraşalım. İnsanlar ekmeğe ulaşamıyor, onların sorunlarıyla uğraşalım. Tarlalarımız, bereketli topraklarımız var, çiftçinin alın terinin değerinin verilmesi lazım, bunlarla uğraşalım. Kısır tartışmalardan çekinelim. Artık o tartışmalar bitsin. Türkiye helalleşmeli dedim, helalleşelim, kucaklaşalım, beraber olalım. Kavga bize ne zaman bir fayda sağladı? Hiçbir fayda sağlamadı. Dün konuşmuş yine Beyefendi, 'Efendim bunlar iktidara gelirse yolları, köprüleri yıkacaklar.' Yav akıl var mantık var, bir insan nasıl bu kadar aklını kaybeder? Bir insan nasıl bu kadar koltuğa düşkün olur ya? Koltuk insana bir şey vermez, koltuğa değeri o koltuğa oturan adam verir kardeşim. Koltuk ayrıdır ya, lanet olsun öyle koltuğa. Evet gerçekten de ifade ediyorum, lanet olsun öyle bir koltuğa, yani kin, öfke olmaz insanın yüreğinde. Kinle, öfkeyle devlet yönetilmez, devlet adaletle yönetilir" diye konuştu.

Haberin Devamı

'İNADINA KUCAKLAŞACAĞIZ'

Belediye başkanlarına yönetim için bahsettiği 7 ilkeyi hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"7 ilkeden birisi de şudur; iktidar olduğunuzda, beldeyi yönettiğinizde vatandaşlar arasında hiçbir ayrım yapmayacaksınız, size oy versin, vermesin herkesi kucaklayacaksınız dedim. O çerçevede hareket edin dedim. Pozitif ayrımcılık yapacaksanız, fakir mahallelerden başlayın. Oradaki insanların hakkını, hukukunu koruyun, oralarda kreşler açın, anne güven içinde gelsin, evladını kreşe bırakabilsin dedim. Bütün bunların hepsini bu ülke, vatan, çocuklarımız, evlatlarımız için yapıyoruz. Her anne çocuğunun üzerine titrer, her anne için çocuğu son derece değerlidir. Bunu yapın dedim ısrarla. Hiçbir ayrım yapmayın. Onlar ayrımcılık yapıyor, biz yapmayacağız, onlar bölmek istiyor biz bölünmeyeceğiz. Onlar kucaklaşmak istemiyoruz diyor, inadına kucaklaşacağız, inadına helalleşeceğiz, inadına bu ülkeye güzelliği getireceğiz. Bunu yapacağız. Bundan emin olmanızı isterim" dedi.

Haberin Devamı

'MARATONU KOŞUYORUZ'

Konuşma sırasında gençlerin 'İktidar iktidar' sloganı atması üzerine Kılıçdaroğlu, "Gençler hiç meraklanmayın az kaldı, bir maratonu koşuyoruz, son 500-600 metresi kaldı, önümüzde 5-6 ay kaldı. Onun sonunda görecekseniz iktidarı da yakalayacağız. Bu ülkede barışı getireceğiz. Bu ülkede çiftçi, çalışan, sanayici kazanacak. Bu ülkede hiç kimse zarar etmeyecek. Yeraltı dünyası, mafya ve uyuşturucu baronları hariç. Onları defterden sileceğiz ama onun dışında herkes, esnafın da kazanacağı bir Türkiye getireceğiz. Uyuşturucu baronlarıyla da mücadele edeceğiz. Önümüzdeki en büyük engeller bunlar. Bunlarda büyük paralar var. Adam satın alırlar, gazeteler satın alırlar, televizyonları satın alırlar ama size söz verdim, bir milim dahi geri adım atmayacağım. Bu ülkeye adaleti ya getireceğiz, ya getireceğiz. En büyük umudum sizsiniz, size güveniyorum" diye konuştu.

'PARADA PULDA GÖZÜMÜZ YOK'

Annelere 'Asla üzülmeyin, evinize bereketi getireceğim' diye seslenen CHP Genel Başkanı, sözlerine şöyle devam etti:

Haberin Devamı

"Hiç endişe etmeyin. Kırsalda çalışan kadınların ve gençlerin, sosyal güvenlik primlerini devlet ödeyecek. Herkes kırsalda çalıştığında primim yatıyor mu diye bakılamayacak. Yeri, zamanı gelince emekli olacak. Aile destekleri sigortası getireceğiz hiç kimsenin endişesi olmasın. Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. Bu ülkede her eve huzuru, bereketi getireceğiz. Hiç endişe etmeyin. Bizim makamlarda gözümüz yok, para pulda gözümüz yok. Tek şey arzuluyoruz, bu ülkede herkes huzur içinde yaşasın. Caddelerinde sokaklarında huzur içinde gezebilsin. Huzur içinde alışverişini yapabilsin. Bunu yapacağız."

'SİZİ CUMHURBAŞKANIMIZ OLARAK GÖRECEĞİZ'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Burdur Belediyesi'nin toplamı 300 milyon TL üzerindeki yatırımlarıyla ilgili toplu açılış törenine katıldı. Belediyeye ait kültür merkezindeki törende; Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz ile milletvekilleri ve vatandaşlar yer aldı. CHP'li Ercengiz, belediyenin yatırımlarını anlattığı konuşmasında, 21 Aralık'ın en uzun gece olduğuna işaret ederek, "İşte bugün, uzun ve karanlık gecelerden kurtulacağımız ilk gün. Bugünden itibaren martın sonu baharı, yazın başında ise iktidarı göreceğiz. İşte o gün hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek, tarlanın bereketi sofraya taşınacak, halkımızın yüzü gülecek. Allah'ın izni, halkımızın teveccühüyle 2023'te CHP'nin önderliğinde, Millet İttifakı'nın iktidarında, sizi cumhurbaşkanımız olarak göreceğiz" dedi.

Başkan Ercengiz'in bu sözleri salonda alkışlandı.

BURDUR TÜRKÜSÜYLE SAHNEYE ÇIKTI

Burdur'un meşhur türküsü 'Hadi Gari Sen de Gel' eşliğinde, 'Halkın umudu Kılıçdaroğlu' sloganıyla kürsüye çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bütün olanaksızlıklara rağmen belediye başkanlarının çok güzel hizmetler verdiklerini anlattı. Kentlerde meydanların önemli ve vatandaşların enerjisini boşalttığı alanlar olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, Burdur Belediyesi'nin İl Özel İdare binasının yıkılıp meydanın genişletilmesi yönündeki talebinin reddedildiğini belirterek, "Başkan, hiç meraklanma az kaldı, o binayı sana vereceğiz. Burdurlulara hak ettiği güzel bir meydanı hep beraber yapacağız" dedi.

ABD VE İNGİLTERE SUÇLAMALARINA YANIT VERDİ

Güzel coğrafyada beraber yaşamak istediklerini, kavga istemediklerini belirten Kılıçdaroğlu, önemli bir konuya değinerek, "Dünyanın teknolojide en önemli üniversitesine gittim. Yani Amerika MİT'ye, Harvard'a gittim. İngiltere'de üniversitelere gittim. Bana hep şu suçlamayı yaptılar, 'Vay efendim, siz oraya icazet almaya mı gidiyorsunuz?' Hayır efendim, biz Kuvayimilliyeciyiz, biz icazeti sadece ve sadece sizden alırız, başka bir yerden almayız. Bizim kitabımızda, 'Öyle git dışarıya el avuç aç, yalvar yakar, 'Para ver cebimi dolduracağım, doları dolduracağım, efendim oğlum buradan dolar göndersin, bilmem New York'ta 30-35 katlı gökdelenler yapsın' bizim kitabımızda bunlar yoktur, biz haram yemeyiz. Haramla ilgilimiz yoktur. O nedenle helalleşelim dedim. Biz oraya şunun için gittik. Artık Türkiye teknoloji çağını yakalamak, büyümek zorundadır, teknoloji konusunda Türkiye, dünyaya meydan okumak zorundadır" diye konuştu.

COVID-19 AŞISINI ÖRNEKLEDİ

Cep telefonlarından örnek verip, hiçbirinin Türkiye'de üretilmediğini belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Nerede? Yabancı ülkelerde. Kimin pazarıyız biz? Katma değeri yüksek ürün üreten ülkelerin pazarıyız. Biz, Türkiye pazar olmasın, Türkiye üretsin, ürettiğini bütün dünyaya satsın ve gururlu, onurlu bir ülke olsun istiyoruz. 21'inci yüzyıl bilim-bilgi yüzyılıdır. Niye gittiğime somut bir örnek vereceğim. Almanya'da Türkiye kökenli 2 vatandaş Covid-19 aşısını buldu. Alman ekonomisine yaptıkları katkı 2 kişinin 140 milyar dolar. Ben isterdim ki onlar Türkiye'de olsaydı, onları kaçırmasaydık, burada üretselerdi, 140 milyar doları da biz kazansaydık. Ama bugün devleti yönetenlerin bunlardan haberi bile yok. Zaten üzüldüğüm nokta da o. Biz büyüyeceğiz ve gelişeceğiz. Türkiye sığınmacıların, çöplerin deposu olmasın. Biz üretelim, kazanalım, ürettiğimizle kazanalım, gururlanalım. Bizim üniversitelerimizin de bilgi üretmesi lazım. Bunun için gittim. Bilmenizi isterim ama onlar bilmiyorlar, farkında değiller."

'70 KİŞİLİK EKİP KURDUK'

Bilimin, bilginin, aklın ne olduğunu bildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Bu kardeşiniz, 'Akıl akıldan üstündür' kavramının ne kadar değerli olduğunu bilir. Bu kardeşiniz 'İlim Çin'de bile olsa gidin öğrenin' diyen Peygamberimizin sözünü bilir. 'Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum' diyenin kim olduğunu gayet iyi bilir. Bilgi, bilim ayrı bir şeydir, bilgiden bilimden koptuğunuzda katma değeri yüksek ürün üretemezsiniz. O nedenle Türkiye'nin teknoloji devrimini, çağını yakalaması lazım. Yakalamazsak sonumuz felaket olur. O nedenle Türkiye, yeni bir hamleyi başlatmak zorundadır. Hem Amerika'da hem İngiltere'de çok sayıda Türkiye kökenli bilim insanlarıyla 70 kişilik bir ekip kurduk. 24 saat çalışacak bu ekibimiz. Türkiye nasıl büyür, bilimde, teknolojide nasıl kalkınır ve Türkiye kendi bölgesinde, Avrupa'da, Kafkaslarda, Orta Doğu'da nasıl daha güzel ve daha güçlü bir ülke olabilir? Çünkü şuna inanıyorum, bizi iktidar yapacaksınız ve bugünden biz neyi nasıl yapacağımızın hesabını yapmak zorundayız."

'ELİNİZİ VİCDANINIZA KOYUP ONA GÖRE OY VERİN'

Konuşmamasında; 5'li çete, uyuşturucu baronları, yeraltı dünyasıyla mafyaya hesap sorulacağını ve Türkiye'den sileceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, vatandaşlardan şu talepte bulundu:

"Tek isteğim var, yarın sandığa gideceksiniz. Bu bir maraton, maratonun sonuna doğru geliyoruz. Geçmişte hangi partiye oy verdiyseniz o ayrı bir şey. Ama önümüzdeki süreçte sandığa gittiğinizde elinizi vicdanınıza koyup ona göre oy verin. Tek isteğim bu, elinizi vicdanınıza koyun. Çocuklarınızı, gencecik pırıl pırıl evlatlarınızı düşünün. Niye geleceği yurt dışında arasınlar? O zaman bir sorunumuz var, biz yetiştireceğiz, fedakarlığı çekeceğiz ama elin oğlu sıfır maliyetle bizim en zeki çocuklarımızı alacak, kendi ülkesinde çalışacak. Niye bunlar kendi ülkesinde, Türkiye'de çalışmıyorlar? Neden onlara bu imkanı sağlamıyoruz?" 

KILIÇDAROĞLU'NDAN ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, asgari ücrete ilişkin sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu. Kılıçdaroğlu'nun paylaşımı şöyle:

"Saray, TÜİK'in sahte gıda enflasyonunun bile 5 puan altında zam açıklayarak, bu ülkenin 33 milyon vatandaşını soydu. Ne asgari ücretlinin hak ettiği oldu, ne de küçük esnafın vergi yükü düşürüldü. Yine 'biri istedi' diye, öyle oldu. Asıl mesele, asgari ücrete tenezzül etmeyen bir Türkiye'yi yaratabilmektir. O da endüstriyel dönüşümle olur. Sadece Sarayı yolcu etmeyeceğiz, yoksuldan alıp zengine verdikleri bu düzeni de tarihe gömeceğiz."