04.04.2022 - 06:57 | Son Güncellenme:
Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr - Fatma Güngör, İngiltere'de 10 yıldır düzenlenen 'British Kebap Awards- İngiltere Kebap Ödülleri'nde ilk kez bir kadın olarak ödül aldı. Fatma Güngör'e başarısının sırrını ve İngiltere yolcuğunu sorduk. Başarısının Türk medyasında ilk defa yer alacağını söyleyen Güngör, yaşadıklarını Milliyet.com.tr'ye anlattı.
ANKARA ANTLAŞMASI'YLA GİTTİ
Doğma büyüme İzmirli olan Fatma Güngör'ün asıl mesleği şeflik. Şeflik mesleğini daha önce Türkiye'de icra eden Güngör'ün hayalinde hep bir restoran açma fikri vardı. Yurt dışında birkaç yerde şeflik deneyimi edindikten sonra Ankara Antlaşması'yla Londra'ya gittiğini söyleyen Fatma Güngör, İngiltere'de ilk olarak çeşitli restoranlarda şeflik yaparak yaşamını sürdürdü. 5 yıldır İngiltere'de yaşayan Fatma Güngör, pandeminin başlarında işletilmeyen, batmak üzere olan bir restoranı satın alarak işe başladı. Bu durumu da krizi fırsata çevirmek olarak düşünüyor. "Birçok ünlü restoranda ve güzel otellerde çalıştım. Kendi hayalimi gerçekleştirmenin mutluluğunu burada yaşadım. Artısı ve eksisi var. Çok güzel ama çok zor" diyerek kendi restoranını açmanın mutluluğunu anlatan Güngör, kendi işinin olmasının artılarını şöyle anlattı:
"Kendi işini yapmış olmanın öz güveni oluyor. En azından başarıyı kendinize mâl edebiliyorsunuz. Çalışırken birinin altında emir almıyorsunuz. Ben özgür ruhluyum, çok emir almayı sevmiyorum. Kendi irademle kendi yapabileceğim şeyleri görebilmek çok güzel."
'ÇOK BÜYÜK KONUŞTUM'
Yabancı bir ülkede sıfırdan başlamanın zor olduğunu ve pandeminin başında böyle bir girişimde bulunmanın da oldukça yorucu olduğunu vurgulayan Güngör, "Pes etmedik, çok zorlandık, çok canımız yandı ama sonu güzel oldu" diye konuştu. Ödüllü şef restoranının kebap restoranı değil, Türk restoranı olduğu konusunda da oldukça hassas. Sadece menüde kebap olduğunu, restoranının yalnızca kebap restoranı olmadığının altını çizen Fatma Güngör, "Burada Türklerin açtığı kebapçılar var. Sadece kebap satarlar, döner satarlar. Daha çok al götür usulüdür, orada yemezler bile. Benim restoranım öyle değil. Sadece menümde kebap da var" diyen Güngör, 10 yıldır düzenlenen yarışmaya sadece kebapçıların katıldığını ve kendi kebabının da yarışmaya aday olup birinci gelerek ün kazandığını söyledi. İngiltere'de Türklerin en bilinen yemeğinin kebap olduğunu ifade eden Güngör, kebapla alakalı büyük konuştuğunu da şu sözlerle dile getirdi:
"Ben aslında büyük konuştum, 'Kebapçı olmam' dedim. Çünkü baktım ki İngiltere'de sadece kebap tanınıyor. Ben de 'Öyle şey mi olur? Türk mutfağının o kadar güzel lezzetleri var ki hepsi birbirinden güzel, anlatılamaz. Özellikle İngilizlerin ve buradaki halkın Türk ve yemek kelimeleri yan yana gelince akıllara neden hep kebap geliyor' diyordum. Burada kendi restoranımı açtığımda da 'Herhalde ben kebapçı olmam. Menüme koyarım ama kebapçı olmam' dedim. Ancak şimdi kebap şefi olarak anılıyorum. Ancak burada ister istemez Türkler bu yemekle anılıyor. Daha çok biliniyor ve seviliyor."
'KEBABI AYRI, TÜRK YEMEKLERİNİ AYRI SEVİYORLAR'
Kebabın yanında diğer Türk yemeklerinin de sevilerek tüketildiğinin altını çizen Fatma Güngör, işini büyük bir keyif, özen ve sevgiyle yaptığını, böyle olunca da yemeklerini yiyenlerin keyif aldığına dikkat çekti. "Kebabı ayrı, Türk yemeklerini ayrı seviyorlar" diyen Güngör, İngilizlerde Türklerdeki gibi yemek kültürü olmadığını, "İngiliz yemeği diye bir şey yok. İngilizlerin çoğunun evinde mutfak var ama kullanılmaz. Onların sadece meşhur İngiliz kahvaltıları vardır. O da domuz eti, yumurta ve kuru fasulyeden oluşan bir kahvaltı. Bir de fish and chips dedikleri bir yemekleri var. O da balık ve patates kızartması. Bizdeki bir sürü seçeneği ve lezzetleri görünce daha çok seviyorlar. Türkiye'ye gidip gelen İngilizler bunun daha da bilincindeler. Burayı seçmelerinin sebebi gerçekten Türk yemeklerinin lezzetinin daha iyi olması" sözleriyle ifade etti.
'TEK SIRRI ÇOK ÇALIŞMAK VE PES ETMEMEK'
Başarısından söz ederken "Bir kadın olarak ne kadar güçlü olsanız da, kariyeriniz ne kadar iyi olsa da olsun erkek hegomanyasının içinde yaşıyorsunuz. Yaptığınız iş mükemmel olsa da çok önemli olmuyor. Erkeklerin varlığında biraz ikinci planda kalıyorsunuz. Benim sektörümde değil, dünyanın her yerinde böyle. Bunun acısını hayatım boyunca yaşadım. Erkeklerin varlığını kötülemiyorum, iyi ki varlar. Sadece kadınlar erkeklerin hep bir adım arkasında olmalıymış gibi bir algı var. Kadının önde olması pek benimsenmiyor. Ağır bir iş bu. Kebap sektörü ve şeflik ağır bir iş olduğu için pek kadın da yok. Varsa da bu sebeplerden ötürü çok ön plana çıkamıyorlar. Benim biraz inatçı olmam başarı getirdi herhalde" ifadelerini kullanan Güngör, çok çalıştığını ve asla pes etmediğini, "Yapamazsın" denilince "Yapabilirim" gayretiyle motive olduğunu söyledi.
Güngör başarısının sırrını, "Çok çalışmak ve pes etmemek. Bence bütün başarılar böyle. Önce istemek, sonra çok çalışmak ve sonuna kadar pes etmemek" diyerek açıkladı. Restoranı ilk açtığında pandemi dönemi olduğu için çok zorlandığını ifade eden Güngör, "Kapandı, açıldı, müşteri sayımız kısıtlandı. Tabii ki maske filan derken ilk açıldığımız zaman çok zorlandık. O dönemi atlattıktan sonra da adım adım yükseldik. Her basamak çıktığımızda biraz daha rahatladık. Şimdi de hâlâ çıkıyoruz. Kesinlikle bu işte bir yere gelinmişlik yok. Hep bir adım çıkıyorsunuz. Önemli olan aşağı inmemek, birer adım ileri gidebilmek" dedi.
'MÜDAVİMİ OLUYORLAR'
Güngör, yaşadığı zor süreçlerden geçtikten sonra en büyük teşekkürü kendine ettiğini söylüyor. Bu süreçte öğrendiği ve başardığı en büyük şeyin kendisini keşfetmek olduğunu da ekliyor. "İngilizler bir yeri seviyorsa oranın müdavimi oluyorlar, başka bir yere gitmiyorlar. Eğer bir kere gelip sevdilerse burası artık onlarındır" diyen başarılı şef, pek çok İngiliz ile dost olduğunu, restoranını sevdiklerini ve sahiplendiklerini söyleyerek sözlerini noktaladı.