Kaçak villa için 12 yıl beklendi

Adnan Oktar ve grubunun yıllardır kullandığı İstanbul Kandilli’deki villa, 12 yıl önce milletvekili olan Emin Şirin tarafından TBMM gündemine getirilmesine rağmen bugüne kadar hiçbir işlem yapılmadığı ortaya çıktı. Şirin, “Dönemin İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu soru önergesine hiçbir cevap vermedi. Siyasetçilerin bir kısmı Harun Yahya mahlasıyla yazılan kitap ve görüşlere hayranlık duyuyordu. Bazıları da ‘Aman bize bulaşmasın’ endişesi içindeydi” diye konuştu.

SORU ÖNERGESİ VERDİ

Adnan Oktar’ın gözaltına alındığı operasyon sırasında villanın bulunduğu arazide kaçak yapılar tespit edilmiş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından hazırlanan “yapı tatil tutanağı” kapıya asılmıştı. Kaçak yapıların 12 yıl önce Emin Şirin tarafından TBMM gündemine getirilmesine rağmen bugüne kadar hiçbir işlem yapılmadığı ortaya çıktı. Şirin, 28 Kasım 2006 tarihinde dönemin İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun yazılı cevaplaması isteğiyle verdiği önergede şöyle dedi: “İstanbul’da, Kuleli Askeri Lisesi’nin hemen yanında, Vaniköy Caddesi No:67 Kandilli-Üsküdar adresinde sahile kapısı bulunan Mustafa Cura Vakfı’na ait orman arazisinde yer alan villanın ruhsatı bulunmakta mıdır? Kamuoyunda Adnan Hoca olarak bilinen Adnan Oktar’ın ikamet ettiği orman arazisi içindeki bu villanın inşaat izni ve ruhsatı ile ilgili olarak herhangi bir hukuki girişimde bulunulmuş mudur? İstanbul Boğazı’nın en güzel korularından birinde yapılan aynı arazi içindeki sekiz tane kaçak bina hakkında Üsküdar’ın eski ve yeni belediye başkanları herhangi bir işlemde bulunmuşlar mıdır? Bulunmamışlarsa nedeni nedir?”

AMA CEVAP ALAMADI

Söz konusu önergenin akıbetini sorduğumuz Emin Şirin, Milliyet’e yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Soru önergesine cevap verilmediği takdirde herhangi bir müeyyide yoktur. Aksu, soru önergesine hiçbir cevap vermedi. Aradan 12 yıl geçtikten sonra kaçak villaların yıkımı gündeme geldi. Oktar, o dönem belli politikacılar tarafından korunuyordu. Oktar’ı koruyup kollayan siyasetçilerin bir kısmı Harun Yahya mahlasıyla yazılan kitap ve görüşlere hayranlık duyuyordu. Evrim teorisine karşı olanlar için Oktar’ın kaleme aldığı veya aldırdığı kitaplar bu kişileri etkiliyordu. Bazıları da ‘Aman bize bulaşmasın’ endişesi içindeydi. Cumhurbaşkanımızın önce FETÖ, son olarak Oktar ve grubuna yönelik başlattığı temizlik inşallah sekteye uğramadan neticeye ulaşır.”

'BİZİ HEDEF GÖSTERDİ'

Adnan Oktar’ın Ergenekon kumpas davasındaki rolü ile FETÖ bağlantısının mutlaka ortaya çıkartılması gerektiğini de dile getiren Emin Şirin şöyle devam etti: “Oktar 2008 yılında ‘Timeturk’ adlı internet haber sitesine verdiği ropörtajda, ‘Ergenekon ismini 1998’de ilk kez ben ortaya çıkardım’ şeklinde açıklamada bulundu. Çocuklarını Oktar’a kaptıran mağdur aileler gelip benden yardım isteyince, bir insan ve baba olarak üzüldüm. Oktar ve grubuna yönelik ortaya atılan iddiaların üzerine gitmeye karar verdim, ancak o dönem kimseden destek göremediğim gibi Ergenekon davasında soruşturma geçirenlerden biri oldum. Oktar ve Bilim Araştırma Vakfı, Sadettin Tantan, Ümit Sayın, Adil Serdar Saçan ve şahsım aleyhine bazı dinci gazetelerde tam sayfa ilan verip bizi hedef gösterdi.”

KAPISINA YAPI TATİL TUTANAĞI ASILDI

Adnan Oktar’ın gözaltına alınmasından sonra İBB’ye bağlı ekipler, kaçak yapıların tespitini ortaya koyan “yapı tatil tutanağı”nı Kandilli’deki villanın kapılarına asmıştı. Kaçak yapıların detaylı krokisine yer verilen tutanakta, 1’den 23’e kadar farklı yapının bulunduğu arazide pek çok binanın kaçak olduğu ifade edildi.