08.04.2025 - 15:35 | Son Güncellenme:
Başsavcılıktan yapılan açıklamada, son dönemlerde meydana gelen toplumsal olaylara ilişkin haklarında dava açılan öğrencilere özellikle siyasi yasak talep edildiği yönündeki haberlerin yalan ve manipülatif nitelikte olduğu belirtildi.
Açıklamada, "Bilindiği üzere 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi gereğince ceza ve infaz sistemimizde suç ayrımı olmaksızın tüm kasten işlenen suçlarda mahkumiyetin doğal sonucu olarak aynı maddede belirtilen belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirleri herhangi bir talep olmaksızın uygulanmaktadır." ifadeleri kullanıldı.
İSTANBUL'DA İZİNSİZ GÖSTERİLERE KATILAN VE PROVOKATİF PAYLAŞIM YAPAN 90 SANIĞA DAVA AÇILDI
Öte yandan İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik yolsuzluk ve terör soruşturmalarının ardından sosyal medya üzerinden provokatif paylaşımlar yaptıkları ve izinsiz gösterilere katıldıkları belirlenen 3'ü tutuklu 90 sanık hakkında, 6 ay ile 9 yıl arasında değişen sürelerde hapis cezası istemiyle dava açıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, İstanbul Valiliğinin 19-23 Mart tarihleri arasında her türlü toplantı, gösteri ve basın açıklaması yapılmasını yasakladığı aktarıldı.
Valilik kararına karşın vatandaşların kışkırtılması sonucu provokatif eylemler oluştuğu belirtilen iddianamede, yaşanan olumsuzluklar üzerine sosyal medya üzerinden halkı kışkırtıcı ve suç işlemeye tahrik mahiyetinde paylaşım yapan hesap kullanıcılarının tespitine ilişkin çalışma yürütüldüğü kaydedildi.
İddianamede, 21 kişinin sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlara yer verilerek, bunların, toplantı ve gösteri yürüyüşünü yasaklayan mahiyetteki valilik kararına karşın ısrarlı şekilde vatandaşları yasa dışı şekilde eylemlere ve sokak olaylarına katılmaları adına kışkırtıcı ve teşvik edici nitelikte paylaşımlar yaptıkları anlatıldı.
Bu şekilde "suç işlemeye alenen tahrik etme" suçunu işledikleri belirlenen sanıklar hakkında kamu davası açılması için gereken yeterli şüpheyi oluşturmaya muktedir nitelikte delil elde edildiği belirtilen iddianamede, anayasayla güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının da Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun "Herkes, önceden izin almaksızın bu kanunun hükümlerine göre silahsız ve saldırısız olarak kanunların suç saymadığı belirli amaçlarla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir" hükmü ile tanımlandığı ifade edildi.
İddianamede, ancak aynı kanunda bu hakkın kullanımının usul ve şartlarının belirlendiği aktarıldı.
BAZILARI TOPLANTI VE YÜRÜYÜŞLERE KENDİLERİNİ TANINMAYACAK HALE GETİREREK KATILDI
İddianamede, emniyet tarafından eylem görüntüleri üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde her bir sanık yönünden ayrı ayrı tespit tutanakları düzenlendiği belirtildi.
Yasaklama kararına karşı kent genelinde birçok noktada kalabalık grupların toplanarak izinsiz gösteri yürüyüşü yaptıklarının tespit edildiği anlatılan iddianamede, sanıklardan bazılarının toplantı ve yürüyüşlere kendilerini tanınmayacak hale getirerek katıldıkları kaydedildi.
İddianamede, kolluk görevlilerinin, göstericilerin yanına geçerek polis tanıtma kartlarını ibraz ettikleri ve usulüne uygun olarak uyarıda bulunup eylemlerini sonlandırmamaları durumunda yakalama yapılacağı bilgisini verdikleri anlatılarak, şahısların uyarı ve ikazlara rağmen eylemlerine devam ettikleri vurgulandı.
Sanıkların, yakalama işlemine karşı koymaları ve direnmeleri üzerine, görevli polis memurları tarafından dirençlerini kıracak ölçüde gerekli müdahalede bulunulduğu, yakalama işleminin yapıldığı anlatılan iddianamede, sanıklar hakkında soruşturma işlemine başlanıldığı aktarıldı.
Alınan ifadeler, düzenlenen tutanaklar ve tüm soruşturma evrakı incelendiğinde 90 sanıktan 60'ının "toplantı ve yürüyüşlere silah ve benzeri aletler taşıyarak veya kendilerini tanınmayacak hale getirerek katılma" suçundan 2 yıl 6'şar aydan 4'er yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
İddianamede, 21 sanığın "suç işlemeye tahrik" suçundan 6'şar aydan 5'er yıla, 8 sanığın "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" suçundan 6'şar aydan 3'er yıla, bir sanığın ise "toplantı ve yürüyüşlere silah ve benzeri aletler taşıyarak veya kendilerini tanınmayacak hale getirerek katılma" ve "suç işlemeye tahrik" suçlarından 3 yıldan 9 yıla kadar hapsi talep edildi.
Başsavcılık tarafından onaylanan iddianame, gönderildiği İstanbul 34. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.