19.05.2019 - 01:30 | Son Güncellenme:
Mine Özdemir
Gezmek, yeni mekânlar keşfetmek, fotoğraflamak, farklı lezzetler tatmak için İstanbul’da yaşayanların fazla uzağa gitmesine gerek yok. Sarayları, camileri, müzeleri, tarihi evleriyle ünlü semtleri, rengârenk bitkilerin görülebileceği koruları, alışveriş ve sanat merkezleriyle İstanbul, gezginler için oldukça sürprizli bir şehir. Size düşen, havaların güneşli olduğu uygun bir günde aşağıdaki rotalardan birini seçip yola düşmek. Yanınıza fotoğraf makinenizi mutlaka alın, çünkü renkli İstanbul sokaklarından bolca karelerle döneceksiniz…
Evleriyle ünlü Balat
Zeyrek, Fener, Balat: Fatih ilçesinin bir semti olan Zeyrek, dar sokaklarında ahşap evleriyle dikkat çekiyor. Bozdoğan Su Kemeri ile başlayan semtin sınırlarında Bizans İmparatoru Johannes Komnenos döneminde “Hristo Pantokrator Kilisesi” adıyla halka açılan, XV. yüzyılda Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethiyle camiye çevrilen Zeyrek Camii yer alıyor. Haliç’e doğru ilerlediğinizde birçok tarihi çeşme görebiliyorsunuz. Sahilden gittiğinizde Osmanlı’da şehre giriş için kullanılan Cibali Kapısı karşınıza çıkıyor. Kapının bitişiğindeki bina ise tiyatro oyunlarına konu olan Cibali Karakolu. Daha sonra Fener Rum Ortodoks Patrikanesi’ni göreceksiniz. Ara sokakların arasından heybetli yapısıyla Fener Rum Erkek Lisesi kendisini gösteriyor. Renkli cepheleriyle eski Rum evlerini en iyi fotoğraflayacağınız adresler Merdivenli Yokuş, Sancaktar Yokuşu. Balat’ın sevimli kafeleri, vintage dükkânları, sanat atölyeleri ise uğramaktan kendinizi alamayacağınız diğer mekânlar.
Tarihe yolculuk
Eminönü, Sultanahmet, Beyazıt: İstanbul’un en önemli yapılarına ev sahipliği yapan Tarihi Yarımada’yı keşfe çıkmak için rotanızda ilk durak Eminönü olabilir. Burada ilk yapmanız gereken meydandaki Yeni Camii’yi ziyaret etmek, Mısır Çarşısı, Mahmutpaşa, Tahtakale’yi turlayarak, alışverişin keyfine varmak. Eminönü’nden Sultanahmet Meydanı’na yürüyerek geçebileceğiniz gibi tramvayla da gidebilirsiniz. Şehrin en turistik meydanı Sultanahmet’te, Ayasofya, Sultanahmet Cami, Yerebatan Sarnıcı yer alıyor. Topkapı Sarayı, Arkeoloji Müzesi, Türk İslam Eserleri Müzesi yine burada. Gezinti esnasında yorulanları ise Gülhane Parkı bekliyor. Sultanahmet’ten sonra izleyeceğiniz rotada sırayı Beyazıt alıyor. İstanbul’un simgelerinden İstanbul Üniversitesi’nin tarihi kapısının bulunduğu Beyazıt Meydanı’nda Kapalı Çarşı’yı ya gezdikten sonra yönünüzü Süleymaniye Cami’ye çevirebilir, dışarıda masaları kurulu lokantalarda meşhur kuru fasulyenin tadına bakabilirsiniz.
Lezzet durakları
Beşiktaş, Ortaköy, Arnavutköy: Farklı konseptlerdeki kafe ve restoranlarıyla lezzet durakları arasında yer alan Beşiktaş’ta deniz ürünleri, ev yemekleri gibi birçok lezzeti bir arada bulabilirsiniz. Beşiktaş Balık Pazarı çevresinde sokak lezzetlerinin yanı sıra lokma ve pilav satan restoranlara mutlaka uğrayın. Ortaköy’e doğru giderken Çırağan Sarayı’nı geçtikten sonra Yıldız Sarayı’nın bulunduğu Yıldız Korusu’na uğrayarak mola verebilirsiniz. Kumpir ve farklı tatlar arayanlar küçük restoranların yer aldığı Ortaköy’de Büyük Mecidiye Cami ve Esma Sultan Yalısı’nın önünde fotoğraf çektirebilir. Deniz havası alarak yola devam etmek isteyenler ise Bebek’e kadar yürüyebilir.
Sevimli kafelerin adresi
Yeldeğirmeni, Bahariye, Moda: Kadıköy’de kentsel dönüşüm sonrasında yıldızı parlayan adreslerden Yeldeğirmeni, gençlerin yeni çekim merkezi. Grafitilerle duvarları süslü renkli evleri, sevimli kafeleriyle dikkat çeken semt, İstanbul’un ilk apartman semti. Buraya gelmişken, uzun yıllar okul ve kilise olarak kullanılan, Kadıköy Belediyesi tarafından restore edilmesiyle sanat merkezine dönüşen Notre Dame Du Rosaire Kilisesi binasını ziyaret edebilirsiniz. Yeldeğirmeni’nden sonra Kadıköy’ün ortasında Boğa Heykeli bulunan meşhur altı yolundan biri olan Bahariye’ye doğru hareket ederek, buradaki mağazalarda alışveriş yapabilirsiniz. Kadıköy Moda tramvay hattının geçtiği bu cadde aynı zamanda bir sanat merkezi. Kadıköy Süreyya Operası başta olmak üzere, Nazım Hikmet Kültür Merkezi, Barış Manço Kültür Merkezi ve birçok özel tiyatro sahnesi bu semtte yer almakta. Caddenin devamında ise Moda’ya yolunuzu çevirerek, Moda Çay Bahçesi’nde günbatımına doğru çayınızı yudumlayabilirsiniz.
Denize karşı keyif
Kuzguncuk, Beylerbeyi, Çengelköy: Perihan Abla, Ekmek Teknesi gibi dizilere sahne olan Kuzguncuk, sokaklarında renkli cumbalı, ahşap Osmanlı evleriyle dikkat çekiyor. Kuzguncuk Cami, Kuzguncuk Sinagogu, Ayios Panteleimon Rum Ortodoks Kilisesi gibi dini yapılara ev sahipliği yapmasıyla hoşgörü ve huzurun adresi Kuzguncuk’u turlarken geçmişte yolculuk yapacaksınız. İkinci adresiniz Beylerbeyi olabilir. Burada sizi Beylerbeyi Sarayı karşılıyor. Yol boyunca restoranların yer aldığı Beylerbeyi’nde İskele Meydanı’nda deniz manzarasına karşı bir kahve molası verebilirsiniz. Devamında son günlerde şirin kahvaltı mekânlarıyla adından söz ettiren Çengelköy’e de uğrayarak rotanızı sonlandırabilirsiniz. Çınaraltı Cami, Sadullah Paşa Yalısı gibi yapılarla çevrili semtin arka sokakları da tarihten izler taşıyor.
Alışverişte seçenek çok
İstanbul, dünyanın da sayılı alışveriş şehirlerden biri. İlk akla gelen yer ise dünyanın ilk kapalı alışveriş merkezi olarak kabul edilen Kapalıçarşı. Burada altından halıya kadar her türlü ürün var. Alışveriş yapmak isteyenlerin uğrak adreslerinden biri de İstiklal Caddesi’ndeki mağazalar ve pasajlar. Pasajlardan en bilinenleri ise Atlas, Aznavur, Suriye ve Terkos. Galata ise özgün tasarımlar arayanları bekliyor. Modanın kalbi Nişantaşı’nda atıyor. Kadıköy’de ise kıyafetten kitaba birçok ürüne ulaşmak mümkün. Bağdat Caddesi’nde ünlü markaların mağazası var. Ucuz alışveriş yapmak isteyenler ise Mahmutpaşa’ya yolunu düşürmeli. 110’un üzerinde alışveriş merkezinin bulunduğu İstanbul’da İstinye Park, Zorlu, Cevahir, Kanyon, Akmerkez, Mall Of İstanbul, Buyaka en bilinenleri arasında.