03.10.2021 - 09:02 | Son Güncellenme:
Nazlı Erdol Akar / Milliyet.com.tr - Türkiye, eski futbolcu Sezer Öztürk'ün trafikte tartıştığı kişilere görgü tanıklarının da önünde ateş ederek bir kişinin ölümüne neden olmasıyla dehşete düştü. Daha önce Fenerbahçe ve Beşiktaş'ta da forma giyen Öztürk için tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı. Öztürk'ün cinayete karışması dünya basınında da geniş yer bulurken, eski futbolcunun sabıka kaydının bir hayli kabarık olduğu ortaya çıktı.
Ünlü bir ismin büyük bir suça karıştığı tek yer, elbette Türkiye değil. ABD, 90'lı yıllarda "I Believe I Can Fly" şarkısıyla listeleri altüst eden şarkıcı R. Kelly'nin adının karıştığı skandalla çalkalanıyor. Amerikalı şarkıcının kurbanları, haftalar boyu süren duruşmalarda, uğradıkları taciz ve kötü muamele ile ilgili tanıklık yaptı. Gerçek adı Robert Sylvester Kelly olan 45 yaşındaki şarkıcı, aralarında şantaj ve seks ticareti de olan, yargılandığı tüm suçlardan suçlu bulundu. Şarkıcının cezası 4 Mayıs 2022'de açıklanacak. Kelly'nin 100 yıla kadar ceza alması bekleniyor.
R. Kelly'nin kurbanlarından 11 tanesi, isimleri gizli kalmak şartıyla ifade verdi. Kurbanlardan biri, henüz 17 yaşında bir sanatçı adayıyken Kelly ile tanıştığını, beş yıllık ilişki süresince defalarca istismar edildiğini anlattı. Bir diğer kurban ise, tüm hayatının Kelly tarafından kontrol altında tutulduğunu, herhangi bir itaatsizliği durumunda ise "cezalandırıldığını" söyledi. Bunlar elbette ünlü isimlerin karıştığı ilk suçlar değil ve ünlülerin sütten çıkmış ak kaşık olmadığı da ortada. Ancak tanınmış bir simanın gazeteye haber olmadan hapşırması bile neredeyse mümkün değil. Hal böyleyken işledikleri suçların fark edilmemesi de şaşırtıcı olur.
"Öncelikle şunu belirtelim ki suçlu profili sadece ünlü ve güçlü insanlardan oluşmuyor. Yani bu kadar sansasyonel olmasa da benzer suç davranışlarını sıradan insanlar da gösteriyor" diyen Klinik Psikolog-Yazar Esra Ezmeci suç davranışının temelde, dürtüsel de olsa planlı da olsa antisosyal bir davranış olduğunu belirtiyor. Ezmeci, "Ünlüler de insan oldukları için pek tabii onlar da antisosyal davranışlar gösterebilir" diyor.
'BÖYLE BİR SUÇ BÜYÜK KAYIP DEMEK'
Tanıdık bir yüz olmak, kitleler tarafından tanınmak ve sevilmek yani hayatı toplumun yargısına bağlı olan popüler kişiler için suç davranışı sergileme konusunda caydırıcı bir etkiye sahip. Esra Ezmeci bu durumu şöyle açıklıyor: "Bu insanların toplumdan aldıkları sevgi, saygı ve toplum üzerinde kazandıkları bir etki vardır. Normal zamanlarda bu kazanımlara zarar vermemek adına suç davranışından özenle uzak durabilirler. Çünkü böyle bir suç davranışı onlar için çok büyük bir kayıp demektir. Fakat o an yaşadıkları olayda onları tetikleyen bir şey sonucu şiddetli bir öfke duyarlar. Bu öfke muhtemelen o kadar şiddetlidir ki yaptıklarının ve davranışlarının sonucunu düşünemezler. Yani kaybedecekleri şeyleri gözleri görmeyebilir."
Bu tür olaylarda alkol ve madde kullanımının da büyük rol oynadığını belirten Klinik Psikolog-Yazar Esra Ezmeci, "Alkol ve madde kullanan kişinin, öfke gibi bir duyguyu yönetmesi, olaylara daha geniş bir pencereden bakıp lehine olacak şekilde davranışlar sergilemesi ve kendine hakim olabilmesi neredeyse imkansız gibidir" açıklamasında bulunuyor.
'KENDİLERİNİ AYRICALIKLI GÖRDÜKLERİ İÇİN UYMAYABİLİRLER'
Kişinin sahip olduğu ün ya da gücün ona, rahatça ve sorumsuzca dürtüsel davranışlar sergileyebileceği bir alan da yaratabileceğini ifade eden Ezmeci'ye göre, bu durum kişinin narsistik, antisosyal ya da dürtüsel kişilik yapılanmasını besleyebilir. "Özellikle narsistik özellikler gösteren kişiler, kendilerini ayrıcalıklı gördükleri için normal insanların uymak zorunda oldukları toplumsal kurallara uymak zorunda olmadıklarına inanabilirler" diyen uzman isim, ellerinde bulundurdukları gücün de bu durumu kolaylaştırabileceğini vurguluyor.
BU SUÇLAR HİÇ UNUTULMADI
Ünlülerin karıştığı tüyler ürperten suçlar hem Türkiye'nin hem de dünyanın gündemini meşgul ederken, bugüne dek tanıdık simalar tarafından işlenmiş suçlardan bazılarını masaya yatırdık.
BOŞANDIĞI EŞİ VE ARKADAŞI KANLAR İÇİNDE BULUNDU
Bunlardan en çarpıcı olanı, Orenthal James Simpson'ın ya da dünyanın onu tanıdığı ismiyle O.J. Simpson'ın işlediğine inanılan ancak bir türlü kanıtlanamayan vaka. 12 Haziran 1994 günü California'da O.J. Simpson'ın boşandığı eşi Nicole ve arkadaşı Ron Goldman’ın defalarca bıçaklanmış haldeki cesetleri bulundu. Olay yerinde bulunan kanlı eldivenin diğer tekinin de Simpson'ın evinde bulunması üzerine şüpheli durumuna düşen ünlü sporcu, bir anda şüpheli haline geldi ve teslim olması beklenirken ortadan kayboldu.
Polis, O.J. Simpson'ın Los Angeles otobanında ilerleyen bir otomobilde olduğunu tespit etti ve filmleri aratmayan tarihin en unutulmaz kovalamacası başladı. Neredeyse 100 milyon kişinin canlı olarak izlediği kovalamaca sonrasında O.J. Simpson polise teslim oldu. Kısa sürede dünyanın en medyatik davasına dönüşen vaka, ABD'yi ikiye böldü. Filmleri aratmayan olayda O.J. Simpson, bulunan kanıtlara rağmen suçsuz bulundu. Bu olaydan 10 yıl sonra O.J., silahlı saldırı suçundan tutuklandı ve 33 yıl hapis cezası aldı. Cezasının 9 yılını yatan Simpson, şartlı tahliye edildi.
16 YAŞINDA CİNAYETE TEŞEBBÜS
Mark Wahlberg de filmlerinin çoğunda sert adamı oynamasıyla tanınıyor. Oyuncu olmadan önce rap'çi olarak az bilinen bir kariyeri olan Wahlberg, bundan da önce "hükümlü" olarak etiketlenmişti. Henüz 13 yaşında uyuşturucu bağımlısı olan Wahlberg, 14'ünde okulu bırakmış ve 15 yaşında ise ırkçı saldırı suçlara bile karışmıştı. Wahlberg, Afro-Amerikalı öğrencileri iki kez taciz etmekle, taş atarak ve ırkçı hakaretlerde bulunmakla suçlandı. Boston Polis Departmanı'nda onlarca kez başını belaya sokmuştu ancak en kötüsü henüz gelmemişti. 16 yaşına gelen Wahlberg, orta yaşlı bir Vietnamlıyı dövdü ve onu sokağın ortasında yere serdi. O günün ilerleyen saatlerinde, başka bir Asyalı adama metal bir kancayla saldırdı ve kurbanın bir gözünü kör etti. Bugünlerin ünlü aktörü, cinayete teşebbüsle suçlandı, ancak yalnızca saldırı suçunu kabul etti. Olay, Wahlberg'ün 2 yıl hapis cezasına çarptırılmasıyla sona erdi, ancak sadece 45 gün hapis yattı. Aradan yıllar geçtiğinde geçmişteki suçlarla anılmak istemeyen Wahlberg, Massachusetts eyaletinden tam af başvurusunda bulundu.
KORUMASINA DÖVDÜRDÜ
Will Smith, hem rol aldığı sayısız film hem de müzik kariyeriyle nam saldı. Hollywood'un önde gelen isimlerinden biri olan Smith'in, gündeme gelmesinden pek de hoşlanmadığı bir şey var. Şu anda 53 yaşında olan Smith, 1989 yılında Philadelphia'da William Hendricks adında bir plak organizatörüyle tartıştı. Bu tartışma onu fazlasıyla sinirlendirmiş olacak ki Smith, korumasına Hendricks'i dövmesini söyledi. Bu dayak o kadar acımasızdı ki adamın göz çukurunda meydana gelen kırılma nedeniyle bir gözü neredeyse kör kaldı. Smith, ağırlaştırılmış saldırı, başka bir kişiyi pervasızca tehlikeye atma ve komplo ile suçlandı. Smith, bir geceyi nezarathanede geçirdi ve hücre arkadaşlarına bol bol imza dağıttı ancak suçlamalar düştü. Smith bunu hayatının en kötü gecesi olarak nitelendiriyor ve 2005 yılında yaptığı açıklamaya göre arkadaşının Hendricks'i dövmesiyle hiçbir ilgisi olmadığını söylüyor.
ADALET KOMEDİSİ
Komedi filmlerinin aranan isimlerinden biri olan Matthew Broderick'in geçmişinde de karanlık bir hikâyesi var. 1987'de Broderick ve o dönemki kız arkadaşı olan "Dirty Dancing" (İlk Aşk İlk Dans) filminin yıldızı Jennifer Gray, İrlanda'da tatildeydiler. Oyuncu yanlışlıkla yanlış şeride döndü ve bu, iki kişinin ölümüne neden büyük bir çarpışmaya yol açtı. Anna Gallagher ve annesi çarpma anında hayatını kaybederken, Broderick ve Gray yaralandı. Oyuncu, tehlikeli sürüşle ölüme neden olmakla suçlandı ve yaklaşık 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı ancak hiç hapse girmedi. Broderick, sadece 175 dolarlık para cezasıyla suçlamalardan kurtuldu. Kurbanların ailesi bunu bir adalet komedisi olarak nitelendirdi.
SÖZLÜ VE FİZİKSEL TACİZ
Kendisi gibi oyuncu olan eski eşi Amber Heard tarafından Johnny Depp'e yöneltilen iddialar oldukça can yakıcı. 2016'da açılan boşanma davalarında Heard, Karayip Korsanları serisinin yıldızı Depp'i evlilikleri boyunca "sözlü ve fiziksel tacizde bulunmakla" suçladı, kendisini defalarca öldürmekle tehdit ettiğini iddia etti ve Depp'in bir cep telefonuyla yüzüne şiddetle vurduğu bir olayı detaylandırdı. Kısa bir süre sonra, Aquaman filminin yıldızı Amber Heard'e bir kısıtlama emri ve daha önce paylaşılan dairelerinin kullanımı verildi. Depp ayrıca, 90'lı yıllarda o dönemki kız arkadaşı süpermodel Kate Moss ile tartıştığında otel odasını talan etmiş ve 99'da paparazzilere saldırıp tehdit etmekten gözaltına alınmıştı.
UYUŞTURUCU VERİP CİNSEL SALDIRIDA BULUNDU
ABD'li komedyen Bill Cosby'nin suçları son yıllarda iyice belgelendi. 1980'li yıllarda yayımlanan "The Cosby Show" adlı televizyon dizisiyle tanınan komedyen, bir zamanlar "Amerika'nın Babası" diye biliniyordu. Ancak onlarca kadın Cosby'yi cinsel saldırıyla suçlayınca bu imajı yerle bir oldu. Sadece eski basketbol oyuncusu Andrea Constand'a uyuşturucu verip, cinsel saldırıda bulunmakla suçlanan Cosby, hüküm giydi. Andrea Constand adlı davacı kadın, kariyer tavsiyesi almak için ünlü komedyenin evine gittiğini ve "mavi üç tane hap"la uyuşturularak cinsel saldırıya uğradığını iddia etmişti. Cosby'nin avukatları ise ikili arasında birden fazla kez karşılıklı rıza ile romantik ilişki kurulduğunu savundu. 83 yaşındaki Cosby, cinsel saldırı cezasının Pennsylvania Yüksek Mahkemesi tarafından bozulmasının ardından 10 yıllık cezasının iki yıldan fazlasını Philadelphia yakınlarındaki bir hapishanede yattıktan sonra serbest bırakıldı.
TARİKAT LİDERİNE KÖLE GETİRDİ
Bir dönem ülkemizde de yayınlanan "Smallvill"e dizisinde Chloe Sullivan karakterine hayat veren oyuncu Allison Mack, Nxivm adlı tarikatın lideri Keith Raniere'in kadınları seks köleleri haline getirme planına dahil olduğuna ilişkin hakkında açılan soruşturmada suçunu itiraf etti ve 3 yıl hapis cezası aldı. 39 yaşındaki oyuncu mahkemede, kurbanlarına bir kadın danışma grubuna katıldıklarını söyleyerek, seks tarikatına kazandırdığını kabul etmişti.
13 YAŞINDAKİ KIZ ÇOCUĞUNA CİNSEL SALDIRI
Ödüllü filmlerin yönetmeni Roman Polanski, 1977 yılında 13 yaşındaki bir kız çocuğuyla yasa dışı bir şekilde cinsel ilişkiye girdiğini itiraf etmiş, 42 gün hapis yattıktan sonra salıverilmişti. Polanski, resmen mahkum edilmesinden saatler önce, Şubat 1978'de Londra'ya ve ardından Fransa'ya uçarak adaletten kaçtı. O zamandan beri Polanski çoğunlukla Fransa'da yaşadı ve kendisini Amerika Birleşik Devletleri'ne iade etmesi muhtemel ülkeleri ziyaret etmekten kaçındı. Daha sonra Fransız oyuncu ve eski model Valentine Monnier de Polanski'yi kendisine tecavüz etmekle suçladı. Fransız Le Parisien gazetesine açıklamalarda bulunan Monnier, 1975 yılında henüz 18 yaşındayken, yönetmenin İsviçre'nin Gstaad kasabasındaki evinde kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu iddia etti.
100 KADIN ONU SUÇLADI
Bir zamanlar Harvey Weinstein dendiğinde, akla yapımcısı olduğu Oscar ödüllü ve gişe rekortmeni filmler geliyordu. Ancak bu algı birbiri ardında gelen itiraf ve suçlamalarla tepetaklak oldu. Aralarında Asia Argento, Gwyneth Paltrow, Angelina Jolie, Cara Delevingne, Rose MacGowan, Mira Sorvino ve Ashley Judd'ın da olduğu birbirinden ünlü oyuncular Weinstein'ı taciz ve tecavüzle suçladı. Geçmişte sinema çevrelerinde "Hollywood'daki en güçlü isim" olarak bilinen Weinstein'ın kendilerine cinsel saldırıda bulunduğunu açıklayan 100 kadar kadın, #MeToo hareketinin yayılmasına önayak oldu. Weinstein, 23 yıl hapis cezasına çarptırıldı.