05.12.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
DSÖ tarafından kadın sağlığı ve kadına yönelik şiddet üzerine yapılan bir araştırmaya atıfta bulunan Berdyklychev, “Araştırma, eşi veya sevgilisi tarafından uygulanan fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalanlar, Japonya’dayüzde 15, Etiyopya ve Peru’da yüzde 70 oranında değişiklik gösteriyor. Sevgilisinden veya eşinden şiddet görme oranının bölgelere göre dağılımı ise yüksek gelirli ülkelerde yüzde 23,2, Batı Pasifik bölgesinde yüzde 24,6, Doğu Akdeniz bölgesinde yüzde 37 ve Güneydoğu Asya bölgesinde yüzde 37,7 arasında değişiyor.” diye konuştu.
Pandemi arttırdı
Berdyklychev, Kovid-19 salgınıyla kadına yönelik şiddet, salgınlar da dahil olmak üzere her tür acil durumda artma eğiliminde olduğunu belirtirken, özellikle çatışma bölgelerinden etkilenerek yerlerinden edilen mülteci kadınların savunmasız olduğunu söyledi. Her ülkenin pandemiyi önlemek için çeşitli önlemler aldığına değinen Berdyklychev, “evde kal çağrıları” ile kadınların eşleri ile sürekli aynı ortamda bulunmasının olumsuzluk yaratabileceğine dikkati çekti. Kovid-19 ile mücadelede çocuk sahibi olan kadınların karşılaştığı sorunlara işaret eden Berdyklychev, “Çalışma ve ev işlerinin yükü bazı zorluklar oluşturuyor ve şiddet içeren bir ilişkiyle kötüye giden stresi artırıyor”dedi.
Şiddete maruz kalan kadınların depresyon, kendine zarar verme ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar gibi sorunlar yaşama olasılığının daha yüksek olduğunun altını çizen Berdyklychev, şiddete maruz kalan kadınlara yardım edebilmek için, donanımlı sağlık personellerine ve güçlü sağlık sistemlerine ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.
Berdyklychev, Türkiye’nin konuyla ilgili çalışmalarıyla ilgili de, “Sağlık Bakanlığının bu konuda hassas olması ve başta tüm sağlık çalışanlarını hedefleyen, kapsamlı eğitim programları düzenlenmesinden çok memnunum. DSÖ Türkiye Ofisi olarak, Sağlık Bakanlığının yaptığı tüm önemli çalışmalar için teknik desteğimizi sağlamaktan ve uluslararası ortaklıklar kurmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.