07.05.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
İSTANBUL Milliyet
Milliyet gazetesi, kuruluşunun 64. yılını önceki gece gerçekleştirilen bir törenle kutladı. Gecede Demirören Medya Kıdem Ödülleri, Abdi İpekçi Yılın Gazetecisi ve Haldun Taner Yılın Öykücüsü ödülleri sahiplerini buldu. Bu yıl “sosyal güvenlik sistemi” konusunda gerçekleştirilen Örsan Öymen Yılın Araştırmacısı ödülüne ise değer bulunan araştırma olmadı.
Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Üyesi Meltem Demirören Oktay ve Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila’nın da katılımıyla düzenlenen törende gazete çalışanları da yer aldı.
Törenin açılış konuşmasını yapan Fikret Bila’nın ardından Abdi İpekçi Yılın Gazetecisi ödüllerini haber ve fotoğraf dalında vermek üzere Milliyet’te 59. yılını dolduran Sami Kohen sahneye geldi. Kohen, ödülleri vermeden önce yaptığı konuşmada, “Bu ödül Abdi İpekçi adını taşıdığı için hem anlamlıdır hem de prestijli bir ödüldür. Anlamlıdır çünkü Abdi İpekçi, Türk basınında önemli bir isimdir, devamlı yenilik yaratan bir isimdir, bir ekoldür. Ödülün onun adını taşıması son derece önemli ve sembol değerindedir. Hatta bu ödül ABD’deki Pulitzer ödülünün karşılığıdır. Öylesine itibarlıdır. Bu ödülü iki alanda veriyoruz. Haber ve fotoğraf alanında veriyoruz. Abdi İpekçi’nin ortaya koyduğu gazetecilik kıstasları vardır. Seçici Kurul bu esasları dikkate alarak bu ödülü vermektedir. Ödül hem Abdi İpekçi’nin adını yaşatmaktadır hem de onun temsil ettiği görüşleri yani kaliteli yazı ve kaliteli fotoğrafı da yaşatmaktadır” dedi.
Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila:Basın demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından biridir
Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila, gecede yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Basın tıpkı siyasi partiler gibi demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından biridir. Basını diğer ticari kuruluşlardan ayıran temel özellik aynı zamanda kamusal işlev görmeleri ve sorumluluk taşımalarıdır. Basının, yasama, yürütme ve yargı erkleri dışında 4. kuvvet olarak anılmasının nedeni de gördükleri işlev, üstlendikleri görev ve sorumluluktur. Demokrasilerde vatandaşlar verdikleri oyun, ödedikleri verginin ve kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığını büyük ölçüde basın aracığıyla denetler. Bu işlev demokrasilerde basına büyük bir sorumluluk yükler. Bu işlevi yerine getirirken aynı zamanda kamuoyunu doğru bilgilendirmek de basının temel sorumlulukları arasındadır. Bugün ileri demokrasilerde vatandaşın bilgi alma hakkı, insan hakları arasında sayılmaktadır. Bu nedenledir ki, demokrasilerde basının özgürlüğü bağımsızlığı yaşamsal önem taşır. Her rejimde basın vardır ancak özgür basın sadece demokratik rejimlerde hayat bulur.
Milliyet, yayın hayatına girdiği 1950 yılından başlayarak, bu anlayış ve sorumluluk içinde, evrensel gazetecilik ilkelerinin Türk basınına taşınmasına ve yerleşmesine öncülük etmiş bir gazetedir. Doğru haberciliği temel ilke olarak benimseyen Milliyet, haberin unsurlarına, tarafların söz ve yanıt hakkına, insan hak ve özgürlüklerine, fikir zenginliğine gösterdiği özenle, Türk basınındaki saygın yerine ulaşmış ve bu konumunu korumuştur. Bu özeni nedeniyledir ki, Milliyet denilince akla ‘basında güven’ tanımı gelir.
Milliyet 64 yıllık yayın hayatı boyunca ulusal ve uluslararası düzeyde birçok habercilik başarısına imza attığı gibi öncülük ettiği birçok yenilikle bir okul, bir ekol haline gelmiştir. Bugün Türk basınındaki birçok önemli kalem bu okuldan, bu ekolden yetişmiştir. Milliyet basında her zaman ilklerin gazetesi olmuştur. Milliyet, yenilikçi yönüyle bugün kurumsallaşmış birçok gazetecilik faaliyetinin de öncüsüdür.
Milliyet spor basının da okuludur. Bugün yazılı ve görsel basının vazgeçilmez parçası haline gelen spor servisi ve sayfalarının temelleri 1954 yılında bu gazetede, ustamız rahmetli Namık Sevik tarafından atılmıştır.
Keza ekonomi gazeteciliği, servisi ve sayfalarının öncüsü de Milliyet’tir. Ekonomi gazeteciliği ve sayfalarıyla Türk basınını tanıştıran bir başka ustamız Ali Gevgilili’dir.
Gazetecilik faaliyetinin hayatın her alanına, sosyal ve kültürel gelişmeye katkıda bulunma sorumluluğu taşıması gerektiğini gösteren ve öğreten de yine Milliyet’tir. İlkokullar arası bilgi yarışmasından liseler arası müzik yarışmalarına kadar düzenlediği organizasyonlarla bilimsel, sanatsal ve kültürel yaşamı desteklemiş, kamuoyuna tanıtmış ve gelişmesine katkı sunmuştur.
Sporda efsane olarak bilinen Milliyet, 42 yıldır yayın hayatında olan Milliyet Sanat dergisiyle bu alanda bir abideye dönüşmüştür. Keza bir başka efsane olan Milliyet Çocuk yayınlarıyla birkaç nesil yetişmiştir.
Kitap ve eğitim denilince akla Milliyet gelir. Okurlarına ve çocuklarına kazandırdığı kitaplarla, ansiklopedilerle evlere kütüphane kuran Milliyet, eğitim gazeteciliğinin öncüsü ve en önemli referans kaynağıdır.
Milliyet internet gazeteciliğinin de öncüsü ve lideridir. Milliyet internet sitesi sadece Türkiye’deki birinciliğiyle değil Avrupa’daki erişimiyle de lider konumundadır.
Milliyet sosyal sorumluluk projeleriyle örnek olmuştur. Çanakkale abidesinin inşasından, Zap suyuna köprü yapılmasına, kız çocuklarının okullaşmasına kadar birçok kampanyasıyla örnek bir gazete olmuştur.
Bugün toplumda çok saygın bir yere sahip olan Milliyet kimliği, bu gazetecilik anlayışıyla oluşmuştur. Bu kimliğini bundan sonraki yayın hayatından da koruyacağından kimsenin kuşkusu yoktur, olmamalıdır.
Bu sorumluluk ve inanç içinde, bu mutlu günümüzde bizi yalnız bırakmayan siz değerli konuklarımıza teşekkür ediyor, ödül sahiplerini şimdiden kutluyor, Milliyet için nice yıllara diyerek sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”
Abdi İpekçi Ödülü Saymaz ve Örsal’a
Abdi İpekçi anısına düzenlenen 2014 Yılın Gazetecilik Ödülü, “68 Saniyede Linç” başlığıyla yayımlanan haberiyle Radikal gazetesi muhabiri İsmail Saymaz’a verildi. Gezi olayları sırasında Eskişehir’de üniversiteli Ali İsmail Korkmaz’ın dövülerek öldürüldüğü anı gösteren görüntüleri ortaya çıkaran “68 saniyede linç” başlıklı haberi ile Saymaz ödülünü Sami Kohen’den aldı. Fotoğraf dalında ise Gezi olayları sırasında çektiği “Kırmızılı Kadın” adlı fotoğrafı ile Reuters Haber Ajansı’ndan Osman Örsal’a ödül verildi. Örsal da ödülünü Kohen’in elinden aldı.
Haldun Taner Ödülü Durmaz’a
Ardından Haldun Taner Yılın Öykücüsü ödülünü vermek üzere Jüri Başkanı Doğan Hızlan sahneye geldi. “Ustanın ödülünü vermek, ödülü alan kişinin de usta olacağı kanısını taşır” diyen Hızlan bu senenin birincisi Berna Durmaz’a ödülünü takdim etti. Durmaz ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşmada, “Haldun Taner, bana öykü yazmayı sevdiren ustalarımdandır, benim üzerimde etkisi çok fazladır. Bu ödülle yolumu bir kez daha açmış oldu. Bu sorumluluğu yazmaya devam ettiğim sürece aklımda tutacağım” dedi. Gecede aynı zamanda 2013 yılında Haldun Taner Yılın Öykücüsü ödülüne layık görülen Neslihan Önderoğlu da geçen yıl alamadığı ödülünü aldı.