26.02.2022 - 14:10 | Son Güncellenme:
Cavit AKGÜN/ MUĞLA (DHA)
Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Fotoğrafçılık Bölümü 1'inci sınıf öğrencisi Güleda Cankel, 18 Kasım 2020 tarihinde, kaldığı aparttaki odasında, eski erkek arkadaşı Zafer Pehlivan tarafından boğazı sıkılıp, kabloyla boğulduktan sonra kalbinden bıçaklanarak, öldürüldü. Polise teslim olan Zafer Pehlivan, mahkemece tutuklandı. Güleda Cankel ise memleketi Muğla'da toprağa verildi.
Isparta 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce 20 Ağustos 2020'de görülen davanın karar duruşmasında, Zafer Pehlivan'a 'kasten öldürme' suçundan müebbet hapis cezası verildi. Genç kızın ailesinin avukatı Alev Öztürk de karara itiraz etti. Öztürk, Pehlivan'a 'tasarlayarak ve canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi istemiyle istinaf mahkemesine başvurdu. Talebi inceleyen Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını hukuka uygun buldu. Avukat Alev Öztürk'ün, 25 Ocak 2021'de ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle Yargıtay'a yaptıkları başvuru da reddedildi ve sanık Pehlivan'ın müebbet hapis cezası onandı.
'ORTADA SANIĞIN ÖNCEDEN YAZDIĞI MEKTUP VAR'
Yargıtay kararı üzerine AYM'ye başvuracaklarını söyleyen avukat Alev Öztürk, şöyle konuştu:
"Yerel mahkeme tasarlama olmadığı gerekçesiyle sanığı, ağırlaştırılmış müebbet hapis değil, müebbet hapis cezasına çarptırdı. Beklentimiz bu yönde değildi. Karara itiraz ederek istinaf talebinde bulunduk. Ortada sanığın günler öncesinden yazdığı öldürme eylemini tasarladığına yönelik aklı ve bilinci yerindeyken, kendi ifadesiyle yazmış olduğu bir mektup vardı. Önce Güleda'yı ardından kendini öldüreceğine dair. Talebimiz 6 gün gibi kısa bir sürede Yargıtay yolu açık olmak üzere reddedildi. Temyiz hakkımızı kullandık ve Yargıtay'a başvurduk. Duruşma talebimiz reddedilerek dosya üzerinden onama kararı verildi. Sanığın müebbet hapis cezası hükmü kesinleşmiş oldu. Bu aşamada yapacağımız şey, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulunmak olacak. Hukuki anlamda başvurabileceğimiz bir bu kaldı. Anayasa Mahkemesi üyelerinin dosyadaki somut delilleri değerlendireceğini ve adaleti tecelli ettireceğini düşünüyoruz. Temennimiz en azından Anayasa Mahkemesi'nde bunların hepsinin giderilmesi. Eğer oradan da bir sonuç alamazsak, bireysel başvurumuz ret olursa, aleyhimize gelirse Anayasa Mahkemesi'nden sonra tüm iç hukuk yollarını tükettiğimiz için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracağız. En başından beri söylediğim bir şey var, bu davanın sonuna kadar peşinde ve takipçisi olacağım."
'VERİLEN KARAR YETERLİ DEĞİL'
Güleda Cankel'in babası Mustafa Cankel ise kadın cinayetlerine artık yeterli tepki verilmediğini söyledi. Baba Cankel, "Avukatımızın da dediği gibi Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, neyse sonuna kadar gideceğiz. Böyle suçlarda en büyük cezaların verilmesini talep ediyoruz. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiştik, müebbet hapis cezası verildi. Verilen karar bir nebze olsun yerinde ama yeterli değil. Kadın cinayetlerinin önüne geçmek için yeterli bir karar değil. Türkiye'de maalesef neredeyse her gün bir kadın cinayeti yaşanıyor. Artık eskisi kadar ses de çıkmıyor, tepkiler eskisi gibi değil. Alıştı insanlar. Pınar Gültekin, Zeynep Şenpınar, Güleda Cankel için büyük tepkiler vardı ama gerekli cezalar verilmeyince insanlar da tepki göstermez oldular" dedi.