GündemFETÖ'cü eski hakim ve savcılardan örgüt içi evlilik itirafı

FETÖ'cü eski hakim ve savcılardan örgüt içi evlilik itirafı

21.10.2017 - 12:12 | Son Güncellenme:

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yüksek yargı mensupları hakkında hazırlanarak dava açılması talebiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen fezlekelerde, FETÖ'nün "evlilik birimine" ilişkin detaylara yer verildi. Fezlekelerde, yargı içinde yer alan örgüt mensuplarının bir kısmının evlilik birimi sorumluları tarafından evlendirildiği, bazı üyelerin ise "abi ve ablalarından" aldıkları izinler sonucu evliliklerini gerçekleştirdikleri belirtildi.

FETÖcü eski hakim ve savcılardan örgüt içi evlilik itirafı

Ankara Cumhuriyet Başsavcılınca yüksek yargı mensupları hakkında hazırlanarak dava açılması talebiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen fezlekelerde, FETÖ'nün "evlilik birimine" ilişkin detaylara yer verildi.

Haberin Devamı

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu'nca hazırlanan fezlekelerde, terör örgütü FETÖ/PDY'nin, kamu kurumlarına yerleştirdiği personelin aile yaşamlarına dahi müdahalede bulunarak, örgüt mensuplarının kiminle evleneceklerine karar verdiği, kendilerinden sorumlu "abi veya ablanın" önerdiği ya da onayladığı kişiler arasından evlilik yapmalarının sağlandığının tespit edildiği belirtildi.

Fezlekelerde yargı içinde yer alan örgüt mensuplarının bir kısmının evlilik birimi sorumluları tarafından evlendirildiği, bazı üyelerin ise "abi ve ablalarından" aldıkları izinler sonucu evliliklerini gerçekleştirdikleri ifade edildi.

Örgüt üyesi yargı mensubu Engin Keskin, fezlekedeki ifadesinde, "Evlilik biriminde görev yapan biri, herkesten tüm bilgilerini vesikalı fotoğrafıyla birlikte aldı, evlenip evlenmeyeceğimizi sordu, hangi meslekten kişilerle evlenmek istediğimizi sordu. Bizimle kendisi ve Yaşar Turan ilgilendi." bilgisini paylaştı.

Haberin Devamı

"CV'mi örgüt sorumlusuna verdim"

Örgüt mensubu eski hakim Esra Selçuk da ifadesinde şunları anlattı:

"Fethullah Gülen cemaati içinde, cemaat mensuplarının birbirleriyle evlenmelerini sağlamak amacıyla sorumlu kişiler, sorumlu oldukları kişilerin CV'leri denilen, doğum yeri, mesleği, doğum tarihi, boyu, kilosu gibi özellikleri ile vesikalık fotoğraflarını alırlar, daha sonra bunları erkek veya kadın gruplarında uygun gördükleri kişilere gösterirler, birbirlerini beğenenler olursa evlenmelerini sağlarlar. Bu sistemi bu şekilde biliyorum.

Ben hakim adayıyken CV'mi ve vesikalık fotoğraflarımı, evlilik konusunda bizim dönemden sorumlu olan o dönemde Yargıtay Tetkik Hakimliği yapan Ali Özel'in eşine verdim. Eşi meslektaş değildi. Hakim adaylığımızın birinci yılını doldurduktan sonra Ali Özel'in eşi bana o tarihte savcı olarak görev yapan, ismini söylemediği bir kişinin fotoğrafını gösterdi. Uygun görmediğim için görüşmedim. Bundan başka bir defa Fethullah Gülen cemaati mensubu olduğunu düşündüğüm ve görevden alındığını bildiğim Yargıtay Tetkik Hakimi olan Mehmet Fansa aracılığıyla askeri hakim olduğunu tahmin ettiğim Kadir Tarhan isimli kişiyle Fansa'nın evinde buluştuk ancak anlaşamadık. Ayrıca, akademide tanıştığım koordinatör hakim olan Yalçın Şahinkaya ile tanıştık ancak olmayacağını anlayınca kendi kararımızla bir daha görüşmedik."

Haberin Devamı

"Böyle evlilik mi olur?' diye sorgulamadık"

Eski hakim Emine Ünal da ifadesinde eşi ile Mehmet Fansa aracılığıyla tanıştığını söyledi.

Ünal, "Eşim Mücahid ile beni Yargıtay Tetkik Hakimi olduğunu bildiğim Mehmet Fansa tanıştırdı. 'Devrecim' olan kişi bana bir adres verdi. Bu adres bir ev adresiydi. Eve gittiğimizde şu anki eşimle başka bir hakim vardı. Fansa, benim resmimi Mücahid'e göstermiş. Tanışmak amacıyla belirtilen adrese geldim. Kendisi ile orada tanıştım. Daha sonra da evlenmeye karar verdik." beyanında bulundu.

Ünal, şöyle devam etti:

"Devrecim dediğim kadın hakim adayı, benim dönemimin Fetullah Gülen yapılanmasında abla olarak nitelendirdiğim Sedef Ayvaz'dır. Sedef Ayvaz bana, 'Evlenme işi için resmini ver.' dedi. Ben de resmimi ona verdim. Benim gibi aynı dönem olan sorumlu bulunduğu tüm Fetullah Gülen mensubu kadın hakim adaylarından istedi ve herkes verdi. O tarihte Sedef Ayvaz'a 'Böyle bir evlilik mi olur, böyle bir tanıştırma mı olur?' diye sormadık, yargılamadık.

Haberin Devamı

Biz evlenmek için tanıştıracakları kişinin Fetullah Gülen cemaat yapılanması içinde bulunan bir kişi olacağını biliyorduk. Bu kişiler genellikle hakim ve savcı adaylarından veya meslekten olanlardan seçiliyordu. Aynı yapı içinde bulunan kaymakam, müfettişler de olabiliyordu. Daha önceden tanışacağımız kişinin resmini de gösteriyorlardı. Resimden beğendikten sonra tanışmak için söyledikleri eve gidiyorduk ancak Mücahid'in resmi o anda olmadığı ve ertesi gün çalışmış olduğu Silifke Adliyesine geri döneceği için resmini bana gösteremediler. Sedef Ayvaz, bana 'Sen git belirttiğim eve, Mücahid gelecek, orada görürsün.' dedi."

Daha önce hiç gitmediği bir eve gittiğini, Ayvaz'ın eve giderken kendisine eşinin bilgilerini verdiğini anlatan Ünal, "Normalde fotoğraf da gösteriyormuş ancak o gün eşimin fotoğrafı onlarda yokmuş. Eve girdiğimizde eşim ve Mehmet Fansa isimli hakim vardı. Bu hakim evlilikten sorumlu imam imiş. Ben eşimi gördüm ve beğendim. Eşimle evlendik. Ben eğer eşimi beğenmemiş olsaydım eşimle evlenmezdim. Eşimle evlendikten sonra maaşımızın yüzde 10'unu cemaate himmet olarak vermeye devam ettik." ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

"Eşimle orada tanıştım"

Eski hakim Mücahid Ünal da ifadesinde Mehmet Fansa'yı Ankara'da staj yaptığı dönemden tanıdığını belirterek, şunları kaydetti:

"Bu kişiyi bize, 'Şahin abi' diye tanıtmışlardı. Hakim adayı olduğum dönemde ben, Gürhan Arslan ve Hakan Öztürk, aynı evde kalıyorduk. Her üçümüz de Fetullah Gülen cemaati mensubuyduk. Ev sorumlumuz ise Gürhan Arslan'dı. 2008'de Gürhan Arslan, Mehmet Fansa'yı bizim eve getirdi. Bu kişinin evlilik biriminin sorumlusu olduğunu biliyordum. Her üçümüz de bu kişiye fotoğrafımızla öz geçmişimizi yazılı olarak verdik. Evlenmek istediğimiz kadında bulunması gereken kriterleri de bu öz geçmişe yazmıştık.

Ben stajı bitirdikten sonra Silifke Cumhuriyet Savcısı olarak kura çektim. Bir süre sonra beni Gürhan aradı, 'Ankara'ya gel, Şahin abi ile görüş.' dedi. Ertesi gün Ankara'ya geldim ve Şahin abinin evine gittim. O da bana bir adres vererek 'Akşam bu eve git.' dedi. Belirttiği adrese akşam gittim. Bugünkü eşim Emine ile orada tanıştım. Daha sonra konuştuk ve evlenmeye karar verdik."

"Başını açacak mı?"

Eski hakim Remzi Malkoç da örgüt dışından biriyle evlenme talebinin olumlu karşılanmadığını belirterek, "Örgüt dışından biriyle evlenmek istediğimde benim bu evliliğime karşı çıkan örgüt mensupları, bunu dönem abisine söylemişler. Dönem abileri olan Ali Osman Avcı ile Haşim Güney, benimle görüşmek için görev yerim Aydın'a gelip beni bu evlilikten vazgeçirmeye çalıştılar. Ben bu evlilikten vazgeçmedim ve evlendim. Örgüt dışından bir evlilik yaptığım için cemaat mensubu hiçbir arkadaşım düğünüme dahi gelmedi." ifadelerini kullandı.

Hakim M.S. de "tanık" sıfatıyla verdiği ifadede şunları söyledi:

"2013'ün eylül ayında eşimle evleneceğimi, evde birlikte kaldığım Mehmet Ali Özerdem'e söylemiştim. O, ev sorumlusu Salih kod adlı kişiye bildirmiş olacak ki bir gün Salih kod adlı kişi ve onun üstü ilahiyat mezunu kişi çağırarak, 'Biraz konuşalım.' dedi. Ben de gittim. İlahiyat mezunu olan Fuat kod adlı olarak bildiğim kişi, bana hitaben, "Sen evleniyormuşsun. Evleneceğin kişi kim? Hizmete yakınlığı nedir, bir bağı var mı?" dedi. İsmini söyledim. İlahiyat fakültesi ve imam hatip mezunu olduğunu söyleyince ikisi birlikte bana hitaben "Abicim sen ne yapıyorsun? Biz tedbirli davranacaksın diyoruz, sen ilahiyat mezunu biriyle evleniyorsun. Peki başını açacak mı?" diye sordular. 'Hayır.' dedim. İlahiyat mezunu olan kişi, 'Bu evlilik kesinlikle olamaz. Sen zaten sürekli muhalefet oluyorsun, asi davranıyorsun. Şefkat tokadını yersin. Sen daha stajyer hakimsin. Mesleğe kabul bile olmadın.' dedi."

ByLock yazışması

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, "yargının sivil imamları" olarak nitelendirilen soruşturma dosyasında, Hacı Uzdil'in ByLock hesabındaki, "FETÖ/PDY üyeliği" suçundan hakkında soruşturma yürütülen eski hakim Ali Kadıoğlu ve "yargının sivil imamları"ndan Nurullah Arslan arasındaki mesajlaşmalarda geçen örgüt içi evlendirme konusu ele alındı.

Söz konusu yazışma, fezlekeye şu şekilde yansıdı:

"- Bir de Kadriye Hanım'ın 'Evet' derse bizim eve gelme durumu dikkati çekmez mi?

- Onların ailecek doğal ilişkisi varsa o arkadaş yürütsün.

- Anladım.

- Ben takip edeceğim ya, telefonla biz onunla görüşemez miyiz?

- Evet abi.

- Yani bu hafta sonu Erdem Bey'le görüşsem, o da bir hafta sonra Kadriye Hanım'la görüşüp bana telefonda 'Olumlu ya da olumsuz' diye söylese, olumluysa da Ürgüp'te onların evinde görüşseler diyorum.

- Anladım, diğer türlü de tel sinyali trafiği oluyor, olmazsa teli kapatıp giderim Ulukışla ve Ürgüp'e.

- Beni eklemiş.

- Adliyeden arasam, bir saat verip, 'Adliyenin önünde görüşelim.' desem.

- Teli hiç yanıma almadan gitsem.

...

- Bu haftasonu şansımı deneyim Erdem Bey'le.

- Haftaya da Kadriye Hanım'la.

- Aslında pazar gelebilir Kadriye Hanım, 'İkisini de bu haftasonu yapabilir miyim?' diye düşünüyorum.

- Kadriye Hanım diyor ki: 'Ben 1981 doğumluyum, Birecikliyim, beni tanıyor mu arkadaş?' diyor.

- Sanırım yaşıyla ilgili bir kaygısı var.

- Görüşecek kişiyle ilgili bir bilgi yok mu?

- Ne iş yapıyor?

- Anladım abi, bu sorgundaki ablayı notlamışsınız ya kapanmak istiyor diye.

- O kapanmış.

- Öğrenebildiniz mi?

- 'Kapanmasın.' demiştik.

- Durumu Enes abiye at.

- Bir de Kadriye Hanım teyzesiyle yaşıyormuş, bu aşamada teyzesinin bilmesini istemiyor, ya Opet'te ya da 40 kilometre uzakta Şekerpınarı diye bir yer var, burada görüşmek istiyor."

Örgütün evlenme biriminde görev yaptığı anlaşılan "yargının sivil imamlarından" Fatih Yılmaz ile yargı mensuplarına örgüt adına talimat veren örgütün Sivas bölgesi sorumlusu olduğu anlaşılan Nurullah Arslan arasındaki ByLock yazışmalarında da şu ifadeler yer alıyor:

"- Abi 1. Nurten Hanım, 2. Kadriye Hanım, 3. Hülya Hanım, aciliyet sıralaması bu.

- Kadriye Hanım'a bilgi verdim, dedi ki: 'Benim bilmediğim bir şey varsa söyleyin, eğer nöbetçiyse önceden belli olmaz mı falan.' dedi, 'Haftaya anlatırız.' dedim ben de, bu bilgiyi de abilere gönderseniz de biraz daha itinalı olsalar ve daha erken bilgi akışında bulunsalar iyi olur abi."

Yazarlar