12.05.2022 - 13:30 | Son Güncellenme:
Nursima ÖZONUR- Canberk ÖZTÜRK/ ANKARA (DHA)
Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say’ın 87 yaşında hayatını kaybeden babası, müzikolog ve yazar Ahmet Say için Çankaya Belediyesi Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde anma töreni düzenlendi. Törene Fazıl Say ve eşi Ece Dağıstanlı, Ahmet Say'ın eşi Handan Say, yazar ve şair Ahmet Telli, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, oyuncular Fırat Tanış, Mustafa Alabora, siyasetçiler, sanat camiasından isimler ve çok sayıda kişi katıldı.
Şair Ahmet Telli, Ahmet Say'ın dünyaca ünlü müzikolog olduğunu söyleyerek, "İnsan sevdiklerini yitirince tökezliyor. Kendimi öyle hissediyorum. Ahmet Say, haysiyetli bir aydın kuşağını temsil ediyordu, öylece ayrılıyor işte aramızdan. Ahmet Say’dan söz ederken 'baba' ve 'devrimci' sözcüklerinden bahsetmek gerekir. Hayatı 'Fazıl' odaklı yaşadığı zamanları biliyorum. Oğul babayı mahcup etmedi, dünya alem bunu biliyor. Oğluyla arkadaş olabilen bir baba. Eylemleri fikirleri nedeniyle hapis yattı, açlık grevlerine katıldı. Haksız ve hukuksuzluklara karşı direnişte bulundu ve bulunmayı görev saydı. Türk solu önemlidir Ahmet Say için. Sosyal işçi sınıfları eylemlerine doğru inmeye başladığı, olaylara eylemlere eleştirel bir açıdan bakan etik ve estetik alanda ödünsüzdü" dedi.
'SAY VAKFI KURMAYI PLANLIYORUZ'
Fazıl Say ise babası Ahmet Say’ın pek çok insana dokunduğunu söyleyerek, "Pek çok insana dokunmuş edebiyat ve tüm müzikçilerin Ahmet ağabeyiydi. Benim için hepimiz için büyük bir onur. Onun ailesinin bir parçası Say Vakfı kurmayı planlıyoruz, babamın eserlerine sahip çıkmak adına. Beraber büyüdüğüm evimde bu müzik yazarlığı, müzik tarihi; o kadar çok çalıştık ki babamla. Günde 16 saat çalışırdı, ben böyle bir adanmışlık görmedim. Bütün o müzikler o dönemin eserleridir. Biz o kitapları yeniden revize ederek tekrar basıyoruz. Babamın eserleri ölümsüzdür ve öyle de kalacaktır. Hem edebiyat hem müzik eserleri. Türkiye’de babamı tanımayan bir müzik adamı yoktur. Handan’a büyük bir şükran borçluyum. 12 Eylül günü eve jandarmalar geldi. Son dakika gelmeden önce solculuk adına bütün kitapları duvar piyanosu içine koydular. Jandarmalar evi aradı sonra baktılar piyanoya ‘Bu ne’ dediler. Babam ‘Piyano, oğlum çalıyor’ dedi. ‘Bize bir mastika çalsın oğlunuz’ dediler. Ben de mastikayı çaldım. Piyano içindeki kitaplardan dolayı avangart müzik sesi geliyor" dedi.