GündemEthem Paşa’nın adalet arayışı

Ethem Paşa’nın adalet arayışı

21.10.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

‘İntihar etti’ denilen oğlunun ‘şüpheli ölümünü’nün peşini bırakmayan Büyükışık, dosyada karartılan deliller, silinen parmak izleri, fotoğraf ve videoların varlığını ispatladı. Milliyet’e konuşan Büyükışık tüm delillerin cinayeti işaret ettiğini söyledi.

Ethem Paşa’nın adalet arayışı

Mert İnan - Emekli Komando-Tümgeneral Ethem Büyükışık, 32 yıl PKK terör örgütü ile dağ, bayır demeden mücadele etti. Sayısız çatışma ve operasyona katılan Büyükışık’ın yaşamı tek evladı Dorukhan Büyükışık’ın (26) 4 yıl önce şüpheli ölümüyle altüst oldu.

Haberin Devamı

Türkiye’deki iki üniversitede eğitim alan, ABD’de yüksek lisans yaptıktan sonra, Rusya’daki özel bir ilaç firmasından cazip iş teklifi alan Dorukhan, 13 Mayıs 2018 gece yarısı yürüyüş yapmak için İzmir Narlıdere’deki evinden çıktı, bir daha dönmedi. Dorukhan, sabah saatlerinde evlerine çok yakın mesafede ölü bulundu. T.İ. adlı şirkete ait 7 katlı inşaatın istinat duvarının üzerinde cansız bedeni bulunan Dorukhan’ın ölüm nedeni kayıtlara ‘şüpheli ölüm’ olarak geçmişti. Kara haberi alır almaz olay yerine giden acılı baba, 27 metreden düştüğü iddia edilen Dorukhan’ın vücudunda tek bir çizik, kıyafetlerinde ise bir yırtılma olmadığını fark etti. Olay yerinde Dorukhan’ı muayene eden Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Daire üyesi Dr. Gökhan Batuk da, “Yüksekten düşme bulgusu yoktur. Otopsi yapılmalı” raporunu verince baba Büyükışık hukuk mücadelesi başlattı.

Haberin Devamı

Dedektif gibi iz sürdü

Adalet mücadelesini Milliyet’e anlatan baba Büyükışık, “Soruşturmayı yürüten savcı, İzmir Adli Tıp Kurumu İzmir Grup Başkanvekili Prof. Dr. M.T ve bir doçenti bilirkişi olarak atadı. Ancak, bilirkişi olarak atanan adli tıp başkanvekili ‘yüksekten düşme veya darp’ olarak verilen sistematik otopsi raporunda imzası bulunan isimdi. Aynı kişi, bu kez de bilirkişi olarak yüksekten düşme raporu verdi” dedi. Olay yeri inceleme raporunda, parmak izi, fotoğraf ve video çekimi yapıldığına dair ibareler olduğunu belirten Büyükışık şöyle devam etti: “Ancak olaydan 3 yıl sonraki raporda bu bilgilerin gerçek olmadığı ortaya çıktı. Parmak izi temizliği yapıldıktan sonra fotoğraf ve video çekimi yapılmıştı. Böylece sahte delil üretildiğini saptamış olduk. Şantiyenin etrafındaki 19 kamera ile bölgedeki MOBESE kamerasının kayıtlarının alınmadığını tespit ettik. Jandarma kriminal, Dorukhan’ın cep telefonu üzerindeki parmak izlerinin silindiğini tespit etti. Oğlumun telefonu da arabadan alınarak intihar ettiği iddia edilen 7. kata çıkarılmıştı. Bunun tercümesi, birileri olayı kurgulamış. Dosyaya giren görüntülerdeki ses kayıtları bunu gösteriyordu.” Büyükışık, kendi müracaatıyla adli tıp uzmanlarına rapor hazırlattığını da belirterek “Bu raporda yüksekten düşme olayının mümkün olmayacağı, Dorukhan’ın darp sonucu öldürüldüğü ortaya konuldu. Raporu soruşturma savcısına sunduk. Tüm veriler tekrardan incelenmeye başlandı. Dosyadan Adalet Başkanımız Bekir Bozdağ’ın da haberi var. Bakanımızın, adalet arayışıma sonuna kadar destek veren sözleri suçluların yakalanması için umut verdi. Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu Üyeleri ve Prof. Dr. M.T hakkında ‘görevi kötüye kullanma suçundan’ suç duyurusu yapıldı ve kurul üyeleri hakkında adli soruşturma açıldı” dedi.

Haberin Devamı

‘Cinayet şüphelisi 11 kişi var’

Oğlunun harçlıklarıyla İTÜ Vakfı ve ÇYDD’ye her ay düzenli bağış yaptığını ve öğrencilere burs sağladığını söyleyen Büyükışık, “Kızılay’a her ay düzenli trombosit ve 3 aylık süreçlerde kan bağışında bulunuyordu. Dorukhan’ın hiçbir kötü alışkanlığı olmadığı gibi, ülkesini çok seven bir gençti. Cinayet şüphelisi 11 kişi var. Oğlum, gece yürüyüş yaptığı esnada bu kişilerden biri veya birkaçı sırtına sert bir cisimle vurmasa, Dorukhan’ın 8 kaburgası kırılmaz, iç kanama sonucu ölmezdi. Tek isteğim suçluların adalet önünde hak ettikleri cezayı almaları. Sayın bakanımız ile Ankara’daki hakim ve savcılarımıza güveniyorum” dedi.Oğlunun harçlıklarıyla İTÜ Vakfı ve ÇYDD’ye her ay düzenli bağış yaptığını ve öğrencilere burs sağladığını söyleyen Büyükışık, “Kızılay’a her ay düzenli trombosit ve 3 aylık süreçlerde kan bağışında bulunuyordu. Dorukhan’ın hiçbir kötü alışkanlığı olmadığı gibi, ülkesini çok seven bir gençti. Cinayet şüphelisi 11 kişi var. Oğlum, gece yürüyüş yaptığı esnada bu kişilerden biri veya birkaçı sırtına sert bir cisimle vurmasa, Dorukhan’ın 8 kaburgası kırılmaz, iç kanama sonucu ölmezdi. Tek isteğim suçluların adalet önünde hak ettikleri cezayı almaları. Sayın bakanımız ile Ankara’daki hakim ve savcılarımıza güveniyorum” dedi.