Gündem‘Erkekler değişmeli’ demek yetmiyor

‘Erkekler değişmeli’ demek yetmiyor

14.10.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Çatışma bölgelerinde kadınlara kendi ayakları üzerinde durmaları için yardımcı olan Women for Women International örgütünün Iraklı kurucusu Zeynep Salbi, “Erkekler değişmeli demek yetmiyor biz de değişmeliyiz” görüşünü savunuyor.

‘Erkekler değişmeli’  demek yetmiyor

Zeynep Salbi, Iraklı bir kadın aktivist. 25 yıl önce kurduğu Women for Women International örgütüyle, savaş ve çatışma bölgelerindeki kadınlara kendi ayakları üzerinde durabilmelerini sağlayacak fırsatları yaratıyor. Babasının özel pilotu olduğu Saddam’ın döneminde zorla evlendirilerek ABD’ye gönderildiği, sonrasında cebinde beş kuruş olmadan kaçıp kendi hayatını kurduğu bir hikayesi var arkasında. Salbi’yle 11 Ekim’de Dünya Kız Çocukları Günü çerçevesinde Aydın Doğan Vakfı’nın düzenlediği “Güçlü Kızlar Güçlü Yarınlar: Kız Çocuklarının Bilim, Sanat ve Spor Yoluyla Güçlenmesi” konferansında buluştuk.

Haberin Devamı

- Neydi sizi Women for Women International’ı kurmaya iten?

Sanırım kendimi ifade edemediğim bir ülkede büyümüş olmak; haksızlıkların gözümün önünde yaşanması ve tehlikeli olduğunu bildiğim için buna karşı hiçbir şey yapamamam... Sonrasında Irak’tan ayrılıp ifade özgürlüğünün tanındığı bir ülkede yaşamaya başlayınca, diğer kadınlara yönelik haksızlıklara karşı bir şeyler yapma sorumluluğu hissettim. Bunu görmezden gelseydim haksızlığın sürmesine katkım olacaktı ve sahip olduğum değerler çürüyecekti.

500 bin kadına ulaştı

- Çatışma bölgelerinde ne tür bir fark var?

Savaş ve çatışma ortamlarında kendinizi mutlak bir karanlık içinde hissedersiniz, dünyanın sizi unuttuğunu... Bu yüzden özellikle bu kadınlara ulaşmanın ve “Seni görüyorum ve yardım etmek için buradayım” demek çok önemli. Çünkü o zaman eyleminiz, ona bulunduğu karanlıktan çıkıp kendi yolunu bulmasına yardım eden bir mum işlevi görüyor. 30 kadına yardım ederek başladım, bugün 500 bin kadına ulaştık.

Haberin Devamı

- Neler sağlıyorsunuz kadınlara?

Üç şey. Birincisi bir yıl finansal destek, her kadına ayda 30 dolar ve yanında bir mektup, onunla iletişim kurmak adına. İkincisi bir yıllık programlarımıza katılarak eğitim alıyorlar, haklarından haberdar oluyorlar ve kendilerine güvenleri artıyor. Üçüncüsü yine bu program kapsamında onlara iş bulmalarını sağlayacak becerileri kazandırıyoruz. Bir yılın sonunda mezun oluyorlar ve iş bulmaları ya da iş yaratmak sürecinde de yine yanlarında oluyoruz. Yüzde 90 bunu başarıyoruz.

Gurur duyduğum, sadece 500 bin kadına ulaşmış olmak değil, bu 500 bin kadına yardım eden başka bir 500 bin kadının da olması; çünkü bağışlar öyle büyük organizasyonlardan değil, bireysel olarak toplanıyor. Bu da her bir kadının değişimin parçası olması anlamına geliyor.

- Kadınlara sıkça hatırlattığınız bir şey kendini ifade etmek, kamusal alanda sesini yükseltmek. Bunun güçlendirici etkisi ne oluyor?

Erkekler bize “sesini çıkarma” diyor, “utan” diyor, “ayıp” diyor, değil mi? Ve sessiz kalarak bu baskının bir parçası oluyoruz. Yardım ettiğim kadınlardan şunu öğrendim, bir tanesi konuşmaya başlayınca çok büyük bir topluluk için farkındalık hali başlıyor. Ve kadınlar “yalnız değilim” diye düşünmeye başlıyor.

Haberin Devamı

Bana göre bu mesajı gönderebilmek çok önemli. O yüzden bir şey yap, yapamıyorsan bir şey söyle, söyleyemiyorsan bilmem nereye bağış yap ama yap, çünkü bu bir şeyleri değiştiriyor.

‘Erkekler değişmeli’  demek yetmiyor

‘Kolay değil ama mümkün’

- Peki, bunu sadece kadınlar mı yapmalı?

Hayır, kadınların karşı karşıya olduğu problemleri çözmek için hem kadınlar hem de erkeklere ihtiyaç var. Bunu asla dışlamıyorum, erkekler de elini taşın altına koymalı. Fakat buna ek olarak şunu söylüyorum: Her bir kadın harekete geçerse, birbirimiz için bir destek sistemi yaratabiliriz. Çünkü bazen kadınlar birbirlerine karşı destekleyici olmayabiliyor... Bu da bizim sorumluluğumuz, "Erkekler değişmeli" deyip kenara çekilemeyiz, biz de değişmeliyiz.

- Erkekler için de bir “Male’s Leadership” programınız var, onlara ne kadar ulaşabiliyorsunuz?

Afgan bir adam şunu anlatmıştı, “Babam annemi döverdi, ben de karımı dövüyorum.” Babasından öğrendiğini tekrar ediyor,
ta ki bir eğitim programımıza katılana kadar. Afganistan’da imamlarla konuştuk, onlara kadın haklarıyla ilgili eğitim verdik. Ve kadınları destekleyici vaazlar vermeye başladılar. Kongo’da milisleri eğittik, Irak’ta şeyhlerle konuştuk. Bütün bunlar elbette kolay değil ama mümkün.

Haberin Devamı

UNFPA, UNICEF ve UN Women iş birliği ve Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Grubu’nun katkılarıyla Hilton Convention Center’da bu yıl 4’üncüsü gerçekleştirilen konferansta, Zeynep Salbi’nin yanı sıra bilim, sanat ve spor alanlarında ulusal ve uluslararası başarı kazanmış konuşmacılar, kendi başarı hikayelerini paylaştı.