GündemEr Sevag Balıkçı katil zanlısıyla aynı karede

Er Sevag Balıkçı katil zanlısıyla aynı karede

05.06.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

İsmail Saymaz askerlik görevini yaparken şüpheli şekilde ölenlerin hikâyesini “Esas Duruşta Cinayet” adıyla kitaplaştırdı. 15 davanın işlendiği kitapta Ermeni asıllı er Sevag Balıkçı dosyası da yer aldı...

Er Sevag Balıkçı katil zanlısıyla aynı karede

Radikal gazetesi muhabiri İsmail Saymaz’ın kışlalarda şüpheli ölümleri ele alan “Esas Duruşta Cinayet” adlı yeni kitabında çarpıcı röportajlar ve hikâyeler bir araya getirildi.
Yarın okurlarla buluşacak olan kitapta dayak, silah, bomba ve intihar sonucu meydana gelen asker ölümlerini 15 dava dosyası etrafında irdeleyen kitabın Saymaz, Batman Gümüşörgü Jandarma Karakolu’nda gerçekleşen Er Sevag Şahin Balıkçı cinayetini de mercek altına alıyor. Er Balıkçı ile katili Kıvanç Ağaoğlu’nun birlikte çekilmiş bir fotoğrafına kitapta yer veriliyor. Ayrıca kitapta, Balıkçı’nın annesi Ani ve babası Garbis Balıkçı ile yapılmış bir özel söyleşi bulunuyor. Balıkçı çifti, oğullarının Ermeni kökenli olduğu için soykırım günü olarak anılan 24 Nisan’da öldürüldüğünü ileri sürüyor. Anne Ani Balıkçı, katile, “taksirle cinayet” suçundan verilen 4 yıl 5 aylık ceza için de, “Öteki olduğumuzu anladım. Biz vatandaş sayılmıyoruz“ dedi. Kitapta yer alan söyleşi şöyle:

‘Oğlum bilerek öldürüldü’

Sevag’ı askere gönderirken endişe yaşadınız mı? Çocuğumuz Ermeni diye...
Ani: Hiç yaşamadım. Terörden korkuyorduk. Çünkü politik bir aile değildik.

Sizin bildiğiniz kadarıyla ölüm nasıl gerçekleşti?
Garbis: Bence bilerek öldürüldü. Çünkü, ‘Vururum seni, tombulum’ lafı var. Astsubay söyledi, ispat edemedi. ‘Ermenistan’la savaş çıksa ilk seni vururuz’ sözü var. İspat edemedik. Bunlar bir klan orada, ülkücüler. Veya sempatizanları. BBP’de bilmem neymiş.

‘Adil yargılama olmadı’

Siz ‘Ermeni olmasa o asker ölmezdi’ diyorsunuz.
Ani: Evet.

Siz bunun ne zamana kadar kaza olduğuna inanıyordunuz?
Garbis: İlk başta... Ben oraya gitmeden, ‘kaza’ dediler. ‘İnşallah, kaza olsun’ dedim. Ne zaman gittik, yeri gördüm. Ya dedim burada böyle bir kaza olamaz.

Sizce adil bir yargılanma oldu mu?
Ani: Yok. ‘Mecburdu’ diyorum ben. Emir yukarıdan... Ne kadar doğru, bilmiyorum, yaptırdılar buna diyorum. Yaptı ama tek değil. Ama oraya ulaşamıyoruz.