11.02.2022 - 17:25 | Son Güncellenme:
Halil ÖZÇOBAN/ BURSA (DHA)-
Olay, geçen yıl 6 Haziran’da, Yıldırım ilçesi Çınarönü Mahallesi’nde meydana geldi. Mahalle muhtarı Yusuf Ün’e ait çay bahçesinde çalışan Erdal Akkuş, muhtarın kardeşi Fatih Ün ile para meselesinden tartıştı. Birbirlerini darbeden taraflardan Fatih Ün, iddiaya göre, elektrikli ısıtıcının demir sapını Erdal Akkuş’un bacağına sapladı. Araya kahvedeki müşterilerin girmesiyle ayrılan taraflardan Akkuş, bacağına ve başına aldığı darbelerle kanlar içinde kaldı. Kendisini dışarı atan Akkuş’u, kahvedeki diğer müşteriler Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdü. Burada tedaviye alınan 2 çocuk babası Akkuş, yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Gözaltına alınan Fatih Ün, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
'NASIL OLDU, BİLMİYORUM'
Bursa 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan ve ömür boyu hapis cezası istenen sanık Fatih Ün, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Taraf avukatları ise mahkeme salonunda hazır bulundu. Akkuş’un kendisine saldırdığını ileri süren Ün, “Olaydan önce bana ait olan kuyumcu soyulmuştu. 81 bin lira zararım vardı. Erdal bana, '5 bin lira verirsen malını bulurum, bulamazsam 1 ay sonra paranı veririm' dedi. Ben de inanıp parayı verdim. Aradan zaman geçmesine rağmen altınları bulamadığı gibi parayı da iade etmedi. Üstelik benden borç para istedi, vermedim. Israrla aramaya devam edince de telefonunu engelledim. Olay günü ağabeyime ait çay bahçesinin önünden geçerken Erdal bana seslendi. Çok kibardı. O yüzden şaşırdım ve gittim. Beni yanına çağırdı. İçeri girdikten sonra da kapıyı kilitledi. Neden kilitlediğini sorunca 'Çıkacağın zaman açarım' dedi. Yüzümü yıkamak için lavaboya gidecektim. Erdal, elindeki demir sopayla ayağıma ve boynuma vurmaya başladı. O sırada Özgür isimli garson da oradaydı. Bu sırada ben de kendimi korumaya çalıştım. Ona demir sopayla vurmadım, ayağındaki yaranın nasıl olduğunu bilmiyorum. Zaten biz kavga ederken içeri ağabeyim Yusuf ve müşteriler de gelip bizi ayırdı. Arbede sırasında Erdal yaralanmış. Nasıl oldu, bilmiyorum. Erdal ile ben ve ağabeyim arasında, iddia edildiği gibi arsa yüzünden herhangi bir husumet yok" diyerek önceki savunmasını tekrarladı.
EŞİ VE ANNESİ ŞİKAYETÇİ OLDU
Duruşma salonunda olay günü Erdal Akkuş'un getirildiği hastanede görev yapan güvenlik görevlileri ile polis memuru da tanık olarak dinlendi. Başka ilden SEGBİS ile duruşmaya katılan Akkuş'un eşi ve annesi ise şikayetçi olduklarını belirterek, sanığın cezalandırılmasını istedi.
Cumhuriyet savcısı, mütalaasında, sanığın 'neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçundan cezalandırılmasını ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını talep etti.
Mütalaaya karşı diyecekleri ve son sözü sorulan sanık Ün, savunmalarında doğruları söylediğini belirterek, "Olay günü elimde çakı ya da bıçak yoktu. Keşke böyle bir şey olmasaydı. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum" dedi.
ÖNCE İNDİRİMLİ CEZA SONRA TAHLİYE
Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Fatih Ün'e, 'neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçundan verdiği 16 yıl hapis cezasını, tahrik ve takdir indirimleriyle 6 yıl 3 aya düşürdü. Heyet ayrıca sanığın tahliyesine karar verdi