29.01.2023 - 00:08 | Son Güncellenme:
Ali Can ZERAY-Ünsal YÜCEL/EDİRNE (DHA)
Keşan Çamlıca köyünde korku masalı ve hikayelerin anlatılmasının ardından, gençlerin beyaz çarşaf giyip camları vurup köylülerin korkutulduğu 'Bocuk Gecesi' kutlaması yapıldı. Koronavirüs pandemisi nedeniyle 2 yıldır yapılamayan ve bu yıl Keşan Belediyesi, Çamlıca köyü Muhtarlığı ile köy halkının iş birliğiyle 16’ncısı düzenlenen ‘Bocuk Gecesi’ne, Tekirdağ, Kırklareli ve İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin çeşitli şehirlerinden gelenler katıldı.
Türk Patent Enstitüsü’nce ‘Çamlıca Bocuk Gecesi’ olarak tescillenen ve Türkiye, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne girebilmesi için çalışmalar başlatılan etkinlikte, antik dönem, ortaçağ ve bölgenin etkileşim içinde bulunduğu diğer kültürlerin izlerini taşıyan koreografiler ile gösteriler sahnelendi. Etkinlik alanına kurulan alternatif sahnelerde ise canlı müzik ve DJ performansları sunuldu. Beyaz ya da kırmızı çarşaf giyip yüzlerini boyayan gençler, konuklara kabak tatlısı dağıttı. Sokaklara çıkan yüzleri boyalı ve maskeli kişiler, pencere ve kapılara vurarak ev sakinlerini korkuttu.
‘KORKARAK EĞLENECEĞİZ’
Edirne'yi Tanıtma ve Tava Ciğer Kalite Koruma Derneği Başkanı Bahri Dinar, bu akşam ‘Bocuk Gecesi’ne katılıp, kabak tatlısı yiyerek geleneği devam ettirdiklerini söyledi. Dinar, "Tatlı yiyeceğiz, aynı zamanda eğleneceğiz. Dünyada ilk defa olacak ama korkarak eğleneceğiz. Burada hem tatlı yiyoruz, hem de ilginç kıyafetler giyerek evlerin camlarını çalıyoruz.
İnsanları hem eğlendiriyor, hem de korkutuyoruz.” dedi.
'KORKU GECESİ'
Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesinden gelen Murat Akgün, “Muazzam bir eğlenceye ve korku gecesine ortak oluyorum. Çünkü bekleyin, ‘Bocuk Gecesi’nde evden sakın ha çıkmayın. Çünkü bocuklar bu gece her yerde. Buraya gelmeyenlere sesleniyorum bu gece tıkır tıkır sesler duyarsanız bilin ki bocuk geldi. Kabak yemeyenlerin camlarını çalarak, ev halkını korkutacağız” dİye konuştu.
Çanakkale’den gelen Vahit Doğan ise ‘Bocuk Gecesi’ne ilk defa katıldığını belirterek, “Bu gece çürük elma veren cadı oldum. İnsanları ilk önce korkutup, sonra da eğlendireceğiz” diye konuştu.
BOCUK GECESİ
Orta Çağ'dan kalma bir gelenek olduğu belirtilen Bocuk Gecesi'nde, inanışa göre 'Bocuk' denen varlığın eve gelmemesi ve kötülük yapmaması için her evde mutlaka kabak pişirilir. Gecede kabak tatlısı, ince akıtma, kar suyunda haşlanmış mısır, armut, ayva, çekirdek, badem, kuzinede fırınlanmış yer fıstığı, ceviz gibi yiyecekler yeniliyor. Aile halkı, komşular ve akrabaların katıldığı gecede kabağın yanı sıra mutlaka akıtma yapılması da ayrı bir önem taşıyor. Gençler, çarşaflara bürünerek komşularını ’Bocuk geliyor’ diye korkutur. ’Bocuk’ diye adlandırılan varlığın beyazlar içinde insan görünümünde gezdiğine inanılır. Bocuk Gecesi, ayrıca kışın en sert gecesinin simgesi olarak kabul görüyor. Gece suya tahta atılan tahta, sabah suyun üzerinde donmuş olarak bulunursa, o evdeki kişilerin o yıl boyunca sağlıklı, sıhhatli, dayanıklı ve güçlü olacağına inanılıyor.