08.04.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Gökhan Karakaş - İstanbul
İstanbul Boğazı’nda kılavuz kaptan alarak ilerleyen Malta bandıralı gemi, dümeninin kilitlenmesi nedeniyle hiçbir sistemini kullanamadığı için uyarı sireni bile çalamadan Hekimbaşı Sait Efendi Yalısı’na çarptı. Kimsenin bulunmadığı yalıda büyük hasar meydana gelirken, hemen yandaki restoranda bulunanlar büyük panik yaşadı.
Mısır’dan sefere çıkan Malta bandıralı, 225 metre boyunda, 32 metre enindeki 38 bin 732 grostonluk ‘Vitaspirit’ adlı dökme yük gemisi, kılavuz kaptan eşliğinde Karadeniz-Marmara yönünde geçiş yapıyordu. Gemi dün saat 15.30 sıralarında Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün altına geldiğinde dümen gücünü kaybederek, Anadoluhisarı’nda ‘Lacivert’ ve ‘Uskumru’ restoranlarının olduğu bölgede Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı’na çarptı. istanbul Boğazı çift yönlü trafiğe kapatılırken, gemi Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’ne ait römorkörler tarafından çekilerek Ahırkapı açıklarına götürüldü. Kaza sonucu, geminin çarptığı Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı’nda büyük çapta hasar oluştu. Ayrıca yan taraftaki restoranda da hasar meydana geldi. Olay yerinde yetkililerce inceleme yapılırken, kaza sırasında yalının boş olması büyük bir faciayı önledi. Gemide bulunan kılavuz kaptan, kazaya makine arızasının neden olduğunu bildirdi.
Denizdeki elektrik kabloları koptu
Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’ne bağlı römorkörler ve Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri, gemiyi güvenli bir yere çekmek için yaklaşık bir saat çabaladı. Geminin, iki tarafındaki demirleri (çıpalar) denize bırakılmasına rağmen durmadığı da öğrenildi. Denize atılan çıpalar, derinlerdeki elektrik kablolarını da koparttı.
Restorandakiler panikle kaçıştı
‘Yalı Organizasyon’ tarafından işletilen ve düğünlere ev sahipliği yapan yalının hemen yanındaki restoranda da panik yaşandı. Yalıya bitişik ‘Uskumru Restaurant’ın yetkilileri, facia anlarını Milliyet’e anlattı. Dümeni kilitlenen dev geminin süratli bir şekilde yalıya çarptığını anlatan görgü tanıkları, işletmeye ait iskelenin zarar gördüğünü söyledi. Uskumru Restaurant’tan bir yetkili ise, “Gemi, direkt olarak yalıya çarptı. Öncesinde siren çalmadı. Bizim işletmemizin iskelesi zarar gördü ancak neyse ki kimsenin burnu bile kanamadı. Tarihi yalıda özel bir işletme tarafından düğün organizasyonları yapılıyordu. Ancak mülkün Hekimbaşı Salih Efendi’nin torunlarına ait olduğunu biliyoruz” dedi. Geminin yalıya çarpma anını gören bir kişi de, “Sürüklenerek geldi ve yalıya çarptı. Toz duman yükseldi” diye konuştu. Restorandaki bir kişinin çektiği görüntüde ise “Kaç kaç” diyen birinin uyarılarının arkasından içeridekiler kaçışıyor.
KONUŞMALAR ORTAYA ÇIKTI
Çarpmanın ardından yalıda ağır hasar oluşurken, olayda can kaybı ya da yaralanma yaşanmadı. Çarpışmanın hemen öncesindeki telsiz konuşmaları ise kayıtlara böyle geçti:
Kıyı Emniyeti: Demirleyebilirsiniz. Tamam.
Kurtarma 3: Harun Kaptan, Tam yol geliyorum üzerinize.
Klavuz Kaptan: Sancak demiri funda edeceğim, kaptan etmiyor. Bütün sorumluluk bende diyor.
Kıyı Emniyeti:Harun kaptan dümen dinliyor mu şu anda?
Kılavuz Kaptan: Dümen dinlemiyor. Sahile oldukça yaklaştık. Çarpacak gemi büyük bir ihtimalle. Sancak demiri iki kilit tutmaya çalışıyorum. Kıç sahile yaslasın diye.
Kıyı Emniyeti:Kurtarma 3, şu an tam yolda mısınız?
Kurtarma3: Doğrudur tam yolda ilerliyorum.
Klavuz Kaptan: Makine tam yol verdi ama mümkün değil kurtaramayız. Sahile çarpacağız.
Kıyı Emniyeti:Harun Kaptan dümen dinlemiyor anlaşıldı, demir atamıyor musunuz?
Klavuz Kaptan: Kaptana iki kere söyledim atmadı. Şimdi sancak demiri atıyoruz.
Kıyı Emniyeti:Tamam bir an önce atın. Emergency dümen de mi çalışmıyor? Alamıyor musunuz dümeni sancağa?
Klavuz Kaptan: Şu anda hiçbir şey çalışmıyor, tam yol yalıya doğru gidiyoruz. Çok sert bir şekilde çarpacağız.
Yalının değeri 60 milyon dolar
Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı’nın tarihi sürecini en iyi bilen isimlerden Mimar Sinan Genim, adeta harabeye dönen tarihi yalı hakkında şu bilgileri verdi: “20’inci yüzyıl Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyan yalının rölöve çalışmaları 1977 yılında tamamlanıp, 1978 yılında tümüyle restore edilmişti. Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı’nın mülkünün ailenin torunlarına ait olduğunu biliyoruz. Yalı içerisindeki her parça ve eşya orijinal değerli ürünler. Türkiye Anıt Çevre Turizm Değerlerini Koruma Vakfı olarak, geçmiş yıllarda yalıyı onarımdan geçirip her tarafını onarmıştık. Mehmet Salih Efendi tarafından yaptırılan yalının tahmini değeri 60 milyon dolar (243 milyon TL) civarında. Gemi kazası büyük zararlar vermiş olsa da yapı uzun uğraşlar sonucu yeniden eski haline döndürülebilir.”
İstanbul Kırmızısı’na ev sahipliği yaptı
Konser ve düğün gibi organizasyonlar ile filmlerin çekildiği Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı, en son Ferhan Özpetek’in yönettiği, Halit Ergenç, Tuba Büyüküstün, Nejat İşler gibi sanatçıların rol aldığı ‘İstanbul Kırmızısı’ adlı filme evsahipliği yapmıştı. Yalıda ayrıca ‘Binbir Gece’ dizisi gibi çok sayıda dizi de çekilmişti.
Sultan Abdülmecit’in başhekimi yaptırdı
Tıp alanında yaptığı çalışmalarla tanınan, Sultan Abdülmecit’in başhekimliğini de yapan Mehmet Salih Efendi, 1843 yılında Türkiye’nin ilk tıp okulundan mezun oldu. Mehmet Salih Efendi botanik merakıyla biliniyordu. Bu nedenle bir güle, “Hekimbaşı gülü” adı verildi. Beykoz Anadoluhisarı’nda bulunan Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı, Mehmet Salih Efendi tarafından iki oda, bir sofadan oluşan küçük bir yapı olarak satın alındı, daha sonra ilave inşaatlarla büyütüldü. Kuzey kısmı selamlık, güney kısmı ise harem olarak inşa edildi. Selamlık, hekimbaşının ortanca kızı Meliha Hanım tarafından 1947 yılında yıkılarak satıldı. Günümüze kadar ayakta kalmayı başaran harem kısmı ise hekimbaşının en küçük kızı Sakibe’ye geçti ve onun varisleri tarafından günümüze kadar korundu.