06.03.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:
Nil Kural / İstanbul
1990’ların parmakla sayılır sayıdaki televizyon seçeneği, şu anda etkisini hayal etmenin birkaç çok popüler seri dışında mümkün olmadığı fenomenler yaratabiliyordu. Bunların en önemlilerinden biri de 1990 yılında yayın hayatına başlayan gençlik dizisi “Beverly Hills, 90210”du. Uzun yıllar süren bu gençlik dizisinin serseri çocuğu, dönemin bir nevi James Dean’i olarak anılan Luke Perry, geçirdiği felcin akabinde önceki gün 52 yaşında hayatını kaybetti. Bu ani ölüm, diziyi izleyen bir kuşağı üzüntüye boğdu. Luke Perry, dizideki rol arkadaşları veya “Melrose Place” ve sonradan gelen “Dawson’s Creek” gibi dizilerdeki oyuncuların çoğunun şanssız kaderini paylaşıyordu: Dizinin üzerlerine yapıştırdığı etiketlerden kurtulamamak ve kayda değer bir kariyerle hayranlarının gözünün önünde yaş alamamak. Perry’nin hayatının sonlandığı haberlerinin “Bevery Hills, 90210’un Dylan’ı” gibi bir cümleyle başlamaya mahkûm olması sadece Perry’nin değil, aniden ünlenen çoğu popüler kültür fenomeninin laneti denilebilir.
Gençliğin Dylan’ıydı
Türkiye’de özel televizyon döneminin ilk ve ender fenomenlerinden “Beverly Hills, 90210”, onunla büyüyen kuşak üzerinde büyük bir etki bıraktı. Ne de olsa, dizide Perry’nin rol arkadaşlarından Shannen Doherty’nin canlandırdığı Brenda Walsh’ın saç kesimi değiştiğinde liselerde benzer bir kesimin hüküm kurduğu yıllardan söz ediyoruz. İlgi alanlarının bugünün bol seçeneğinin aksine daha az dağıldığı bu yıllarda bir nesli etkisi altına alan diziye seçilene dek Perry, 256 seçmede yer almıştı. Bu diziye girmesinin ardından hızla popülerleşen aktör, 10 bin genç kadının imza gününe gelmesi gibi izdihamların ortasında kaldı. Diziden başka projelerde yer almak için bir süre ayrıldı. 3 yıl aradan sonra maddi nedenlerle “o adrese” geri döndü ve 8 yıl izleyici karşısına Dylan olarak geldi. “Criminal Minds”, “Law & Order: Special Victims Unit” dizilerde ve Luc Besson imzalı “5. Güç” gibi filmlerde rol alsa da bunlardaki rollerinin etkisi Dylan’ın yakınından bile geçemedi. Verdiği söyleşilerde Dylan’ı benimsediğini, hep onunla anılacağını bildiğini söyledi. Perry’nin rol arkadaşları gibi hep gençliğinde imgeyle göz önüne gelmesinin de etkisiyle aktörün ölümüne duyulan yasa bir neslin bir döneme tuttuğu yas da katıldı.
BİR TEK O TUTUNDU
Kameranın çektiği insanları zamanda dondurması ve ölümsüzleştirmesi konusu, Perry’nin de aralarında olduğu sonradan sürekli izlemeyi sürdürmediğimiz oyuncularda şartları daha da sertleştiriyor. İstisnalardan biri olarak Michael Douglas, kariyerinde “San Francisco Sokakları”nın Steve Keller’ı olarak ilerlemedi ve neredeyse ünlendiği bu diziyi unutturdu. Ancak Douglas veya “Yüzüklerin Efendisi”nden Viggo Mortensen gibi az sayıda istisna dışında özellikle gençlikle özleştirilen dizilerin oyuncularının yeteneklerinden bağımsız olarak etiketlerden kurtulması kolay olmuyor. “Bevery Hills 90210’ özelinde Brandon’ı canlandıran Jason Priestley, Brenda rolündeki Shannen Doherty, Kelly olarak izlediğimiz Jennie Garth ve Donna’yı canlandıran Tori Spelling’in de diziyi takiben sürdükleri çok önemli bir kariyeri şimdilik yok.