27.04.2020 - 18:35 | Son Güncellenme:
AA
Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV) Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Hamza Akbulut, "Diyanet İşleri Başkanının irad ettiği hutbenin muhtevasıyla hiç ilgisi olmayan bir biçimde, bu milletin değerlerine, dinine, inancına hakaret etmişler, kinlerini kusmuşlardır." ifadelerini kullandı
Akbulut, Prof. Dr. Erbaş'ın, ramazanın ilk gününde TBMM'nin açılışının 100. yılına atıfta bulunarak okuduğu "Ramazan: Sabır ve İrade Eğitimi" konulu cuma hutbesiyle ilgili yazılı açıklama yaptı.
Akbulut, şunları kaydetti:
"Ankara, İstanbul ve İzmir Baro başkanları olmak üzere bir kısım çevreler tarafından kin ve nefret açıklamaları yapıldı. Yayınladıkları bildirilerde, bulundukları suç duyurusu içeriğinde Sayın Diyanet İşleri Başkanının irad ettiği hutbenin muhtevası ile hiç ilgisi olmayan bir biçimde, bu milletin değerlerine, dinine, inancına hakaret etmişler, kinlerini kusmuşlardır. Halkın inançlarını hiçe sayarak anayasa suçu işlemişlerdir. Üstelik dini değerlerimize dogma diyecek kadar da haddi aşan bir dil kullanarak İslam'a olan düşmanlıklarını açıkça ortaya koymuşlardır." ifadelerini kullandı.
Akbulut, sivil toplum kuruluşlarının, mensubu olduğu toplumun değerlerine saygılı olması gerektiğini savunarak, şöyle devam etti:
"Sayın Diyanet İşleri Başkanı hutbesinde ramazan münasebetiyle İslami duyarlılığın arttığı bir dönemde, ramazanın sabır ve irade eğitimi olduğunu belirtmiş ve bu münasebetle de bu ayın, kötü alışkanlıklardan kurtulma vesilesi yapılmasını önermiştir. Sigaranın zararlarından bahsetmiş, içkinin zararlarından bahsetmiş, zinanın, lutiliğin, eşcinselliğin, zararlarından bahsetmiştir. Burada topluma bu kötü alışkanlıklardan uzaklaşılması çağrısı vardır. Bu kötü alışkanlıklardan uzaklaşılması çağrısı, alışkanlık sahiplerini aşağılamak değildir, düşmanlık hiç değildir. Aksine bu alışkanlık sahiplerine insan olarak değer verildiği için o alışkanlık sahiplerinin bu kötü alışkanlıklardan kurtulması, bu alışkanlıkların yaygınlaştırılmaması tavsiyesi vardır.
Sayın Erbaş, ramazanın ilk cuması sebebiyle, tam da yapılması gerekeni yapmış, görevini ifa etmiştir. İslam’ın öngördüğü doğruları, Allah'ın emirlerini ve yasaklarını topluma anlatmıştır. İçki, zina, eşcinsellik, lutilik tercih edilecek bir hayat tarzı değildir. Bütün bunlar dinimizce de yasaklanmıştır. Bu fiilleri yapanlar lanetlenmiştir. Kur'an-ı Kerim'de lanetlenmiş Lut kavmi konusunda 12 surede 70'ten fazla ayet vardır. Lutilik sapkın bir hastalıktır. Elbette Diyanet İşleri Başkanı bunu millete anlatacaktır."
"Diyanet İşleri Başkanımızın yanında olduğumuzu kamuoyuna ilan ediyoruz"
Ankara, İstanbul, İzmir Baro temsilcileri ve İnsan Hakları Derneği (İHD) yetkililerinin neden rahatsız olduklarını anlayamadıklarını ifade eden Akbulut, "Neden zinayı, eşcinselliği, lutiliği savunuyor ve meşrulaştırmak istiyorlar. Kendilerini toplumu ifsat etmekle görevli mi addediyorlar. Bu kötü alışkanlıklara maruz kalan insanlara insanca muamele edip etmemek ayrı bir olay, bu kötü alışkanlıkları meşrulaştırmak ise ayrı bir olaydır. Baro ve İHD temsilcilerinin yaptıkları, bu kötü alışkanlıkları meşrulaştırma çabasıdır. Dini inançları hiçe saymak ve alay etmektir." değerlendirmesini yaptı.
Akbulut, şunları kaydetti:
"Bahsi geçen baroların yöneticilerini ve İHD temsilcilerini bu bildirileri sebebiyle kınıyoruz. İstanbul, Ankara ve İzmir Barosu yönetimlerinin, bu bildiriler sebebiyle İstanbullu, Ankaralı ve İzmirli avukatları asla temsil edemeyeceğine inanıyoruz. Çünkü hiçbir insan, hiçbir toplum, zinanın, eşcinselliğin, lutiliğin, savunulması gereken meşru normal bir hayat tarzı olarak kabul edemeyeceğini biliyoruz. Bu millete ve bu milletin dinine ve değerlerine düşman olmayan hiçbir insan, Diyanet İşleri Başkanlığının bu hutbesine karşı çıkamaz. Ayrıca Ankara Barosu yönetiminin bu milletin bin yıllık değerlerine, inancına, yaptığı dogma nitelemesi ile aşağılamasını bir kez daha, şiddetle kınadığımızı ifade ediyor, bu vesileyle Cumhuriyet Savcılarını göreve davet ediyoruz. Diyanet İşleri Başkanımızın yanında olduğumuzu kamuoyuna ilan ediyoruz."
TGSP'den Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a destek
Türkiye Gençlik STK’ları Platformu'ndan (TGSP), yapılan açıklamada, "Toplumumuzun kültürel yapısına ve ahlaki değerlerine ters düşen, aile müessesesine zarar veren bu kavram (eşcinsellik), medya üzerinden özellikle gençleri ve ergenlik çağındaki çocukları hedef alarak toplumsal ahlakımızı zedelemektedir." denildi.
TGSP tarafından Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın ramazanın ilk gününde TBMM'nin açılışının 100. yılına atıfta bulunarak okuduğu "Ramazan: Sabır ve İrade Eğitimi" konulu cuma hutbesiyle ilgili yazılı açıklama yapıldı.
Son dönemlerde medyada sıklıkla bahsi geçen eşcinsellik kavramı üzerinden gençlere yapılan özendirmelerden büyük kaygı duyulduğu ifade edildiği açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Toplumumuzun kültürel yapısına ve ahlaki değerlerine ters düşen, aile müessesesine zarar veren bu kavram (eşcinsellik), medya üzerinden özellikle gençleri ve ergenlik çağındaki çocukları hedef alarak toplumsal ahlakımızı zedelemektedir. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın Kur’an-ı Kerim kaynaklı açıklamasında da belirttiği gibi bu yaşam biçimi İslam dininde 'haram' olarak kabul edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü ise bu durumu 'hastalık' kategorisinde tanımlamaktadır. Yapılan özendirmenin yurt dışı kaynaklı desteklenmesi ve Müslümanların inanç değerlerine ters düşmesi konunun önemini ortaya koymaktadır. Ayrıca bu kavramın insan sağlığını tehlikeye sokacak yaşam biçimine özendirmesi gençlerimiz için tehlike arz etmektedir. Gençlerimizi hedef alarak yapılan bu propagandayı kınıyor, toplumumuzun yapı taşı olan aile değerlerimize ters düşen bu özendirmenin önüne geçmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz."
UTESAV'dan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'a destek
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneğinin alt kuruluşu olan Uluslararası Teknolojik, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (UTESAV) Başkanı Mehmet Develioğlu, ramazan ayının ilk hutbesindeki ifadelerinden dolayı bazı kesimlerin hedef seçtiği Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'a destek verdi.
Develioğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Hacı Bayram Veli Camisi'nde geçen cuma günü temsili cuma namazı kıldıran Erbaş'ın, hutbesinin bir bölümünde İslam'da korunması esas olan beş temel meseleyi hatırlatarak, "Ey insanlar! Canımıza, aklımıza, inancımıza, malımıza ve neslimize zarar veren şeylerden uzak duralım." çağrısında bulunduğunu hatırlattı.
Diyarbakır Barosu Avukatları
Diyarbakır Barosu Avukatları, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a yönelik açıklamaları nedeniyle Diyarbakır Barosu açıklamasını reddederek, Erbaş'a destek verdi.
Diyarbakır Barosu'na kayıtlı 62 avukat ve stajyer, yayınladıkları ortak açıklamada, ramazanın ilk hutbesindeki ifadelerinden dolayı bazı kesimlerin hedef seçtiği Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'a destek verdi.
Erbaş'ın beyanlarının insanları uyarma görevi kapsamında nesil güvenliği, sağlık hakkının korunması ile ifade özgürlüğü niteliği taşıdığı kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
'' Bizler, zina ve eş cinselliğin İslam dininin temel yasaklarından olduğuna inanıyor ve cuma hutbesindeki meşru uyarıları destekliyoruz. Zorunlu üyesi olduğumuz Diyarbakır Barosunun temel işlevinin meslek örgütü olduğunu hatırlatırız. Meslek örgütümüzün insan hakları alanında tartışmalı ve kabul etmediğimiz ideolojik görüşleri, bizler adına da 'kınama' şeklinde açıklaması, büyük bir talihsizliktir. Daha önce de mensubu olduğumuz baroda, tüm itiraz ve uyarılarımıza rağmen bizlerle danışılmadan kurulan komisyon ve faaliyetlere de karşı olduğumuzu belirtiriz.''
"Bizleri temsil etmediğini belirtiriz"
Üyelerinin farklı din, inanç ve görüşlere sahip olduğu Diyarbakır Barosu; bu konuda kurumsal yapısının gereklerinin dışına çıkıp, sadece bir kesimin fikirlerini esas aldığının vurgulandığı açıklamada, ''Toplumun büyük çoğunluğunun kutsal saydığı din ve inanç temellerine hakaret niteliğindeki kınama açıklaması, ötekileştirici ve kutuplaşmayı arttırıcı niteliktedir. Bu ifadelere karşı olduğumuzu, bu beyanların bizleri temsil etmediğini belirtiriz.'' ifadesi kullanıldı.
İslam Dünyası STK'ları Birliği
İslam Dünyası STK'ları Birliği (İDSB), ramazan ayının ilk hutbesindeki ifadelerinden dolayı bazı kesimlerin hedef seçtiği Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'a destek verdi.
İDSB'den yapılan açıklamada, toplumsal değişimin hızlanmasıyla birlikte tüm dünyada cemiyetin çekirdeğini oluşturan aile kurumunun ciddi tehditlerle karşı karşıya geldiği anlatıldı.
Bugün başta Müslüman aile yapısı olmak üzere tüm dünyada aile kurumunun, cinsiyet eşitliği, nikahsız ve eşcinsel birlikteliklerin aile yerine ikame edilme gayreti, şiddet, boşanmalarınartması gibi ciddi sorun ve tehditlerle karşı karşıya olduğu aktarılan açıklamada, "özgürlük" makyajı altında İslami değerlerin doğrudan hedef alınarak güçlü bir karalama kampanyası yürütüldüğü kaydedildi.
Bunun son örneğinin Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'a karşı yürütülen linç kampanyasında görüldüğü anlatılan açıklamada, "Hem bir Müslüman olarak hem de görevi gereği Kur'an-ı Kerim ayetlerini, dolaysıyla yüce Rabb'imizin emir ve yasaklarını aktardığı cuma hutbesi üzerinden Sayın Başkan'a yönelik linç girişimi yürütülmekte, hakkında suç duyurularında bulunulmaktadır." ifadesi kullanıldı.