08.04.2023 - 17:28 | Son Güncellenme:
Murat ÖZELCİ/KARABÜK (DHA)
Gabon uyruklu Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga'nın Filyos Çayı'nda 26 Mart'ta cansız bedeni bulundu. Olayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında Dinabongho'nun ölümüyle ilgili bağlantısı olduğu düşünülen 3'ü yabancı, 8 kişi, farklı zamanlarda gözaltına alındı. Şüphelilerden 5'i savcılık ifadesinin ardından, 3'ü ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Şüphelilerden D.A.'nın serbest bırakılmasına Karabük Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etti. Yeniden mahkemeye sevk edilen D.A., tekrar adli kontrol şartıyla serbest kaldı.
ÜÇÜNCÜ KEZ TUTUKLAMA TALEBİYLE SEVK EDİLDİĞİ MAHKEMEDE SERBEST KALDI
D.A., 3'üncü kez tutuklama talebiyle sevk edildiği nöbetçi mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
D.A.'NIN AVUKATLARINDAN AÇIKLAMA
Gabon uyruklu Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nun ölümüyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında 3'üncü kez gözaltına alınıp, ardından mahkemeye sevk edilen ve serbest kalan D.A.'nın avukatları Yusuf Çolak ve Ümithan Kaplan, gazetecilere açıklamalarda bulundu. Çolak, müvekkilin yeni delil ortaya çıktığı gerekçesiyle 3'üncü kez mahkemeye sevk edildiğini ifade ederek, "Soruşturma neticesinde müvekkilimiz gözaltına alınmış ve ifadesinin ardından Sulh Ceza Hakimliği sorgusuna alınmış. Bunun akabinde de serbest bırakılmıştır. Daha sonra ise savcılık tarafından yapılan itiraz üzerine Sulh Ceza Hakimliği'nin kararı tekrar itiraz üzerine Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiş, Asliye Ceza Mahkemesi tekrar yakalama kararı çıkarmış ve Asliye Ceza Mahkemesi kararıyla tekrar serbest bırakılmıştır. Bugün müvekkilimiz yeni delil ortaya çıktığı gerekçesiyle tekrar gözaltına alınmış, çıkarıldığı mahkemece an itibariyle serbest bırakılmıştır. Bu yakalamalar 3'üncü defa oluyor" dedi.
'BİR CİNAYET VAKASI YA DA CİNSEL SALDIRI VAKASI VARSA BİZ DE BUNUN BULUNMASINI İSTİYORUZ'
Gabonlu genç kızın öldürüldüğüne dair herhangi bir delilin bulunmadığını belirten Çolak, eğer ortada bir cinayet varsa suçlunun bulunmasını istediklerini belirtti. Avukat Yusuf Çolak, müvekkilinin yeniden mahkemeye sevk edilmesine sebep olan yeni delillerin kendi lehlerine deliller ve ifadeleriyle tutarlı olduğunu anlatarak şöyle devam etti:
"Dosyada yer alan otopsi raporunda, hatta diğer delillerde hiçbir şekilde ölü bulunan öğrencinin bir başkası tarafından öldürüldüğüne dair herhangi bir bulgu, bilgi ve belge yoktur. Bunu özellikle belirtmek istiyoruz. Yine aynı şekilde otopsi raporunda cinsel saldırı izine herhangi bir şekilde rastlanılmadığı doğrudan beyan edilmiştir. Dolayısıyla bu hususta da bilgi ve belge yoktur. Müvekkilimiz suçu işlemiş gibi lanse edildi. Bundan da çok rahatsızız. Dosya gizli olduğu için çok da detay vermek istemiyoruz. Yeni delil dediğimiz şey müvekkilimizin daha önce verdiği ifadeleri destekleyen şeyler. Müvekkilimizin hastaneye götürmeye çalışırken, Gabonlu öğrencinin inmeye çalışmasıyla ilgili bir durum. Ama bizim daha önce verdiğimiz ifadelerin aksine herhangi bir şey yok. Yeni deliller bizim lehimize delillerdir. Bir cinayet vakası ya da cinsel saldırı vakası varsa biz de bunun bulunmasını istiyoruz. Ülkemize okumak için gelen 17 yaşında bir öğrencinin ölmesi bizleri de üzmüştür. Müvekkilim herhangi bir suçu olmadan kamuoyunda suçlu gibi lanse edilmiştir."
'BİZ DE BU OLAYIN AYDINLATILMASINI İSTİYORUZ'
D.A.'nın diğer avukatı Ümithan Kaplan da şüphelinin suçlu gibi görülmemesi gerektiğini belirterek, "Biz de bu olayın aydınlatılmasını istiyoruz. Bir insanın ölmesi hepimiz için üzücü bir durum. Ama bu insanın da ailesi ve çoluk çocuğu var. Bu insanın eylemi kanıtlanmadan suçluymuş gibi davranılması tüm hukuk sistemine zarar veriyor. Ortada yürütülen bir soruşturma var. Bugün de adaletin tecelli ettiğine inanıyoruz. Müvekkilimizin tutuklanması durumunda insanlar sosyal medyadan 'Evet suçlu buymuş' diye hedef gösterebilecekti. Meslek etik ve kurallarına uymak için ayrıntı vermiyoruz. Soruşturma devam etsin ve eğer bir suçlu varsa biz bu suçlunun bulunmasını tüm kamuoyu kadar istiyoruz. Şu anda müvekkilimiz adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Bizim beyanlarımızın aksine herhangi bir delil veya kanıt çıkmadı" dedi.
'DOĞRU OLUP OLMADIĞINI BİLMİYORUZ'
Kaplan, kendilerine mahkemece, araçta herhangi bir kan izi bulunduğu yönünde bir soru sorulmadığını belirterek, "Araçta kan izlerinin olduğu yönünde herhangi bir delile rastlandığı söylenmedi. Biz doğru olup olmadığını bilmiyoruz. Meslek etik kuralları gereği gizlilik kararı olan bir dosyanın içine girip bakmak ya da illegal bir şekilde bunu ele geçirmek gibi bir niyetimiz olmadı. Ama böyle bir delil olsaydı bunu kesinlikle bize sorarlardı. Ama böyle bir soru gelmedi" diye konuştu.