13.10.2022 - 16:00 | Son Güncellenme:
ERZURUM (DHA)
Erzurum'da, ailesinin kayıp ihbarında bulunduğu Dilara Köç'ün cansız bedeni 10 Ekim Pazartesi sabahı Palandöken ilçesindeki Polis Okulu'nun karşısındaki 12 katlı inşaatın önünde bulundu. Cinayet Büro Amirliği'nin yaptığı soruşturmada olayla ilgili olduğu iddia edilen Çağla Fatmanur Eğilmez, Şeymanur C., Bedirhan Ö. ve Ali K. gözaltına alındı. Emniyetteki ifadelerinin ardından adliyeye çıkarılan 4 kişiden Çağla Fatmanur Eğilmez, 'Şantaj yoluyla intihara yönlendirme' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diğer şüpheliler Şeymanur C., Bedirhan Ö. ve Ali K. ise adli kontrolle serbest bırakıldı.
Kendisi ile birlikte gözaltına alınan Ali K.'nın erkek arkadaşı olduğunu hamburger satan iş yerinin mesul müdürü olduğunu ölen Dilara'nın da bir dönem bu iş yerinde çalıştığını ve kendisinin de Dilara ile herhangi bir husumetinin olmadığını belirten Eğilmez ifadesinde, şunları söyledi:
"Benim Ali ile çekilmiş fotoğraflarımın Ali'nin resmi nikahlı eşine gönderilmesi konusunda Dilara'dan şüphelenmiştik. Dilara'yı zaten iş yerinde çalıştığı için tanıyorum aramız da iyi sayılırdı. Dilara'nın işten ayrılması üzerine patrona Ali hakkında söylediği şeylerden tanık olarak haberdar değilim. Dilara ile iddia edildiği gibi aramızda böyle bir konu da geçmedi, aramızdaki tek konu fotoğraflarımın Ali'nin eşine atılması konusuydu. Bu konu hakkında daha önce iş yeri önünde de olaydan 1 gün önce Ali bey, ben ve Dilara bir araya gelerek konuştuk. Konuşmamızda herhangi kötü bir durum geçmedi. İş yerinde çalışanlar arasında bu fotoğrafların çekilerek Ali'nin eşine atılması olayında Dilara'yı sorumlu tutar şekilde dedikodular yayılıyordu. Dilara da bundan muzdaripti biz de o gün olayı gerçekleştirenin Dilara olmadığına inanmıştık ve konu kapanmıştı. Biz olay gecesi Dilara'nın bizi çağırması üzerine bu konuyu tekrar konuşmak, bu fotoğraf çekme eyleminin kimden kaynaklandığını ve Dilara'nın neden işten ayrıldığını öğrenmek için Şeyma ile birlikte Karayolları semtine gittik. Yanlarına yalnızca Şeyma gitti. Çünkü benim gitmem yaşı da benden küçük olduğu için uygun olmaz, diye düşündüm, arabada bekledim. Fakat Şeyma'dan da rica ettim ne konuştuklarını duymak için telefonu beni arar şekilde açık bıraksın istedim. Dilara da bu fotoğrafların Ali'nin eşine atılması konusunda kendisinden şüphelenmeleri konusunda kendilerine kırıldığın, böyle şeyler yapmadığını tekrardan açıkladı. Bedirhan konusu açıldı. 'Bedirhan sana kırgın, Kürşat sana doğum gününde gitar almış, bu yüzden kırgın' dedi. Dilara da Bedirhan'a kızgın ve kırgın olduğunu, görüşmediğini söyledi. Bu konuşma esnasında kızlar da Derya, Dilara S. ve ayrıca tanımadığım başka kızlar da Şeyma ve Dilara Köç'ün yanındaydılar. Konuşmalar sadece Dilara Köç ile Şeyma arasında gerçekleşti. Ben konuşmayı bizzat dinlediğim için Bedirhan'ın Dilara'ya 'o....' dediği şeklinde bir konuşma gerçekleşmedi" dedi.
'İNTİHAR MI ETTİ, ÖLDÜRÜLDÜ MÜ BİLMİYORUM'
Dilara'nın kendileri ile buluşmaya gitmeden önce Bedirhan ile görüşmüş ama ne konuştuklarını bilmediğini belirteren Eğilmez'in ifadesinde ayrıca şu bilgiler yer aldı:
"Daha sonra ise ben görüşme yerinden ayrılıp eve gittim. Ali ile telefonda tartıştık. Ali bana telefonda, Dilara ile yanında birkaç kız da işten ayrıldığı için iş yeri sahibinin kendisine bağırdığını ve işten çıkarma olasılığı olduğunu söyledi. Ben de bunun üzerine Şeyma'dan Dilara'nın numarasını alarak Dilara'yı aradım ve ondan işe geri dönmesi için ricada bulundum ayrıca iş yeri sahibini de Ali hakkında oluşan yanlış anlaşılmayı düzeltmesi için yalan söylememesini, doğruları söylemesini istedim. Gayet sakin bir konuşma gerçekleşti. Ayrıca kendisine eğer olayı düzeltmezsen olayın düzeltilmesi adına ailesi ile görüşeceğimi söyledim. Fakat müstehcen görüntülere ilişkin tehdit şantaj gibi bir durum gerçekleşmedi. Zaten bende ne bu görüntüler ne de bu görüntülere ilişkin bilgi yoktur. Ben yalnızca az önce Bedirhan'ın Şeyma'ya Dilara'nın açık olan ama müstehcen fotoğrafını geçmişte göstermiş olduğunu öğrendim. İntihardan önce böyle bir bilgim kesinlikle yoktu. Ben kesinlikle Dilara'ya yönelik olarak telefonda ya da yüz yüze 'Eğer olayı düzeltmezsen açık seçik fotoğraflarını adresini öğrenip gönderirim' demedim. Tanık ifadelerinde yalan söylemektedirler. Bana neden iftira attıklanı bilmiyorum. Belki de yanlış anlamışlardır fakat şu an ben gerçekleri anlatmış bulunuyorum, Dilara kaybolduktan sonra ben asla 'ölsün, gebersin' gibi kelimeler sarf etmedim. Hatta kendilerine Dilara Köç'ün de bulunması adına yardımcı oldum. Olayın bize gelen intihar bilgisi dışında bir bilgiye sahip değilim. Dilara intihar mı etti yoksa öldürüldü mü bilmiyorum. Fakat bildiğim Şeyma, Dilara'nın Bedirhan'dan dolayı psikolojisinin bozuk olduğunu ve bir aydır kendisini öldüreceğini söylediğini bana iletti. Dilara'nın ölümüyle benim ilgim ve bilgim bulunmamaktadır."
'FOTOĞRAF KONUSUNDA DİLARA'DAN ŞÜPHELENDİK'
Mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest kalan Ali K., Çağla Fatmanur Eğilmez'in sevgilisi olduğunu itiraf etti. Çağla'nın zaman zaman görev yaptığı hamburgerciye geldiğini, oturduklarını anlatan Ali K., "Benim Çağla ile otururken habersiz olarak çekilmiş fotoğraflarımızı bir kişi resmi nikahlı eşime atmış. Fotoğrafın Dilara Köç tarafından çekildiği dedikodusu yayıldı. Biz de haliyle Dilara'dan şüphelendik. Sanırım 2 gün Dilara ile akşamüstü burgerin önünde konuşmak için Çağla ve Dilara ile bir araya geldik. Bu yaptığı davranışın hoş olmadığını söyledik, şahsı o konuşmada kesinlikle tehdit etmedik. Akabinde olay gecesinde Çağla ve Şeymanur ile Dilara arasında görüşmeler yaşanmış, daha sonradan haberim oldu. Çağla rahatsızlık vermemek için arabadan inmemiş. Dilara ile konuşması için Şeyma'yı göndermiş. O konuşmada da tehdit veya şantaj içerikli bir şey yaşanmamış. Akşam görüşmeden sonra Çağla ile telefonla görüştük ve bu konulardan kaynaklı bir tartışma yaşadık. Akabinde de Çağla Dilara'yı aramış fakat ne konuştuklarını bilmiyorum. Bu olayın bir cinayet olduğunu düşünmüyorum. Benim Dilara'nın ölümü ile ilgili bir bilgim bulunmamaktadır. Bana okumuş olduğunuz İlayda ile Şeyma arasında geçen 'Ya Çağla bunu bu gece öldürtür babasına ya da bu gece özür diler' şeklindeki mesaj hakkında bilgim yoktur. Dilara'nın müstehcen fotoğrafları bende kesinlikle yoktur. Böyle fotoğrafların olduğuna ilişkin bilgim yoktur. Varsa da sevgilisi olduğu için Bedirhan'da vardır. Dilara'nın intihar ettiğini düşünüyorum. Bedirhan'dan ayrılma sürecinde hatta ilaç yutmak suretiyle intihar girişimi de olmuştu. Suçsuzum, hakkımda takipsizlik kararı verilmesini ve tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum" dedi.
KADIN HAKLARI KOMİSYONU HAREKETE GEÇTİ
Dilara Köç'ün ölümüyle ilgili Erzurum Barosu Kadın Hakları Komisyonu harekete geçti. Erzurum Barosu Yönetim Kurulu Üyesi ve Kadın Hakları Komisyonu üyesi Avukat Bilge Mutlu Bilge, olayla ilgili dosyanın savcısıyla görüştüğünü bildirdi. Bilge, "Acaba dosyada müdahil olabilir miyiz, dosyaya ne gibi katkımız olabilir? Ailenin muhakkak ki avukatı olacaktır. Biz toplumsal olarak, çünkü sonuçta ortada bir genç kızın ölümü var. Acaba bu genç kızımız intihar mı etti, yoksa intihara mı sürüklendi? Bunun soruşturması yapılırken biz de Kadın Hakları Komisyonu olarak olaya dahil olup olmayacağımız konusunda istişare edeceğiz. Bu nedenle dosyayı inceleme gereği duyduk. İncelediğimiz kadarıyla maalesef ki yüksekten düşerek vücudunun iç organları parçalanması şeklinde ölüm olayı var. Allah genç kızımıza rahmet eylesin. 4 tane gözaltıyla başlayan süreçte 1 arkadaşı tutuklanarak cezaevine sevk edildi, diğer 3 kişi adli kontrolle serbest bırakıldı. Şimdi soruşturma ilerleyen günlerde net şekilde ortaya çıkacaktır. Çünkü telefon görüşme kayıtları, maktulden alınan kan, DNA örnekleri olay yeri incelenmesi veya olay yerindeki çevreyi gösteren kameraların incelenmesi neticesinde intihar mı, yoksa intihara teşvik mi, yoksa bu genç kızımız masumane olay yerine çağrılıp da aşağıya mı atıldı? Bunların hepsini, hepimiz, hep beraber, ilerleyen günlerde göreceğiz. Cinayet vakası olması halinde sonuna kadar en ince detayıyla araştırılarak varsa suçlular, tespit edilen suçluların en ağır şekilde cezalandırılması ve adaletin yerini bulmasını hepimiz temenni ederiz" diye konuştu.
MESAJLARI SAHİPLERİ KABUL ETMİYOR
Kadın Hakları Komisyonu olarak dosyayı incelediklerini, konuyla ilgili cumhuriyet savcısının da büyük hassasiyete sahip olduğunu ifade eden Bilge, şunları söyledi:
"Herkesin içini acıtan, kanatan dosya. Maalesef bir genç kızımız hayatının baharında ölümle yüz yüze geldi. Bundan sonraki hukuki süreçte Erzurum Barosu Kadın Hakları Komisyonu olarak takipçisi olacağız. Olay yerine genç kızımız girerken tek başına giriyor. Bu konuda görüntüler var. Ama olaydan önce birisi var mıydı, genç kızı çağırmış mıydı, bunları soruşturmanın ilerleyen günlerinde hepimiz göreceğiz. Telefon kayıtları incelenip gelecek, çevredeki tüm kameralar incelenecek. Şu anda tek başına intihar veya cinayettir demek çok erken tahmin olur. Yersiz tahmin olur. Mesajlardan bahsediliyor ama mesajın sahipleri bunu kabul etmiyor. Bunun da teknik olarak incelenip dosyayla celp edildikten sonra net olarak bir şey söylemek mümkün olur."