24.11.2022 - 16:24 | Son Güncellenme:
Düzce'de çarşamba saat 04:08'de merkez üssü Sarıdere-Gölyaka-Düzce'de meydana gelen depremde Zonguldak’ın Alaplı ilçesine bağlı Çamlıbel Köyü’nde gökyüzünde ışık ortaya çıkmıştı.
Aynı olayın 17 Ağustos 1999 İzmit depreminde de yaşandığını belirten Prof. Dr. Pınar, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Ali Pınar ışığı yorumladı.
Bu sismik enerjinin açığa çıkması genelde fayın hareketiyle meydana gelir. Fay hareketi ile çok yüksek ısı açığa çıkar. Aynı şekilde dün sabahki depremle birlikte bölgede bir ışık görüldü. Bunun kaynağı tamamen faylanmayla alakalı. Şunu da belirtmekte fayda var. Bir fay üzerinde biriken sismik enerjinin yüzde 90’ı tamamen ısıyla çıkar. O hareketle birlikte büyük ısı oluşmaktadır. Sadece geri kalan yüzde 10 sismik enerjiyle açığa çıkar. Bu aslında çok önemli bir olay. Çünkü eğer biriken enerjinin tamamı sismik dalgalara dönüşmüş olsaydı, bizim bugün gördüğümüz şiddetin 10 katı şiddetli dalgalar görebilirdik. Dolayısıyla bu fayın hareketiyle biriken enerjinin yüzde 90’ı ısıyla ortaya çıkması çok faydalı bir olay. Sadece yüzde 10 kısmı deprem dalgası olarak yayılmaktadır. Işık olarak gördüğümüz kısım yüzde 90’lık kısım. Çünkü fayın hareketi ile iki bloğun birbirine sürtmesiyle birlikte çok büyük ısı açığa çıkar. Görülen o ışıklar yüzde 90’lık kısım dediğimiz sismik enerjinin ısıya dönüşme olayıdır. Benzer olay sadece dün akşamki depremde olmadı aynı olay 17 Ağustos 1999 İzmit depreminde de görülmüş vatandaşlar tarafından bildirilmişti
O ANLAR KAMERADA
Merkez üssü Gölyaka ilçesi olan 5,9 büyüklüğündeki deprem esnasında Düzce 2. Organize Sanayi Sitesi'nde bir güvenlik kamerasınca kaydedilen görüntüde, sarsıntı başladıktan sonra saniyeler sonra bir anda bir ışık hüzmesi beliriyor.
DEPREMZEDE: GÖZÜMÜ BİR AÇTIM, O AN İÇERİDE BİR IŞIK BELİRDİ
Öte yandan Depremzede Sevim Sağlam deprem anında yaşananları şu sözlerle anlatmıştı:
“Depremi hissetmez olur muyum? Tabii ki hissettim. Ben ameliyattan geldim, çok bitkindim, yatağa yattım. Gözümü bir açtım, o an içeride bir ışık belirdi. Sallanmaya başladık, besmele çekip yatağa oturdum. ‘Ben kalkamam, sarsıntı bitsin öyle kalkayım’ diye düşündüm. Benim eşim de yatalak hasta. Torunum, gelinim, oğlum vardı evde. Onlara ‘korkmayın’ dedim. İlk defa yaşadılar. Ben üçüncü depremi yaşıyorum. Yaşadığım için bilinçliydim. Sarsıntı kesildikten sonra hepimiz bahçeye indik, arabaya oturduk. Ben geceyi eşimin yanında geçireceğim, torunum ile gelinim çok korktuğu için çadırda yatacaklar. Çünkü torunum ve gelinimin dengesi bozuldu”