GündemDemir ve betondan umut ürettik

Demir ve betondan umut ürettik

10.06.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Ergenekon, Balyoz ve KCK davalarından yargılanarak yıllarca hapis yatan bazı sanıklar ‘7 Haziran Seçimleri’ sonrası parlamentoya girdi. Yeni adresleri Meclis olan o isimler yaşadıkları süreci Milliyet’e anlattı...

Demir ve betondan umut ürettik

Kamuoyunun 2007 yılından bu yana takip ettiği operasyonların ardından haklarında açılan davalar nedeniyle cezaevine giren Ergenekon, Balyoz ve KCK davalarının bazı sanıkları, Meclis’e giden yolda yaşadıklarını Milliyet’e anlattı. 7 Haziran Genel Seçimleri’nde milletvekili seçilen ve yüzyılın davası denilen davaların sanıkları, hukukun üstünlüğü ve demokrasi için çalışacaklarının altını çizdi.
n Mustafa Balbay (Ergenekon sanığı, CHP İzmir Milletvekili): “Silivri süreci, bizi siyasal bir sürece itti. Hapiste olduğum dönemde seçmenle yüz yüze gelemedim. Bu bakımdan gerçek anlamda milletvekilliğine şimdi başlayacağım. Aynı koşullarda Meclis’e giren ya da aynı hukuk acılarını yaşamış insanlar da bu konuda duyarlı olacak. Tuncay Özkan’la koğuş arkadaşıydık. Duruşma salonu ve cezaevin koğuşundaki yan yanalığımız şimdi Meclis sıralarına taşındı. Ne olursa olsun umutluyum. Bizler demirden ve betondan umut ürettik şimdi insandan mı umut üretemeyeceğiz? Genel anlamda toplumun büyük çoğunluğu Ak Parti’nin tek başına hükümet kurmasını istemedi. Parlementer sistem kazandı. Erdoğan’ın sarayı siyasal hapishanesi oldu. 1997’de 4 ay hapishanede yattı. 18 yıldır anlatıyor. En kötü zamanda dahi biz hukuka inandık. İntikam duygusuyla söylemiyorum. En büyük inancımız intikam duygularının yok olduğu bir Türkiye. Erdoğan ‘Ey Türkiye sistem tıkandı’ demişti. Tıkanan ise Erdoğan ve Ak Parti oldu.”

Haberin Devamı

Demir ve betondan umut ürettik

‘Alnımız ak, başımız dik’
Tuncay Özkan (Ergenekon sanığı, CHP İzmir Milletvekili): Siyaset maraton koşmaktır. Bu yolculukta insanın başına her şey gelebilir. Biz bu mücadelede çeşitli bedeller ödemek zorunda bırakıldık. Çok şükür alnımız ak, başımız dik. Bu noktada geldiğimiz yer halkımızın temsilcisi olma şerefidir. Bu görev benim içimdeki tüm yaraları saracak kadar kıymetli. Hükümet kurmak konusunda ise toplumsal uzlaşı siyasetin ana odağıdır. Aşk eksiklerin tamamlanması demektir. Nerede eksik varsa CHP bunu tamamlamak için çalışacaktır.”

Demir ve betondan umut ürettik

Özgürlüğüne kavuştuktan sonra siyasete atılan emekli Albay Dursun Çiçek’e CHP rozetini
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu takmıştı.

‘Adalet için çalışacağız’
Emekli Albay Dursun Çiçek (Ergenekon ve Balyoz sanığı, CHP İstanbul Milletvekili): “29 Nisan 2010’da kumpas mahkemesinin kararıyla cezaevine konuldum. Aradan 6 yıl geçti. Şimdi ise ön seçimle aday olmuş ve milletin oyuyla vekil seçilmiş aday olarak Ankara’ya dönmenin hazırlığını yapıyorum. Karanlık bir dönem Türkiye’ye yaşatıldı.
Ülkenin Genelkurmay Başkanı terör örgütü kurmak ve yönetmekle suçlanıp cezaevinde tutuldu. Bu hukuksuz yargılamalar için paralel yapı denilen örgüte ortam hazırladılar. Hiç şüphesiz paralel yapı denilen örgütün oluşumu ve hareketi için ortamı sağlayan dönemin siyasal iktidarı olan Ak Parti hükümetidir. 17-25 Aralık yolsuzluk, usulsüzlük ve rüşvet ortamı, polisteki çürüme, yargının iktidarın arka bahçesi haline getirilmesi süreçlerini yaşadık. Yargıya güven toplum nezninde yüzde 20’nin altına düştü. Bu bir noktada devlete olan güvenin çürümesi anlamına geliyor. Ak Parti iktidarının 13 yılda ülkeyi getirdiği son noktanın özeti budur.
Dolayısıyla bu karanlıklardan bu çürümüşlükten Anayasa’yı tanımayan, yasaları hiçe sayan bu iktidardan kurtulmanın tek yolu Ak Parti dışında bir hütümet kurulmasıdır. Ayrıca iktidar işlediği suçların hesabı vermelidir. Bu konuda iktidarın baskısından son iki gündür kurtulan ve özgürleşen medyaya düşen görev büyüktür. Akıl ve vicdan sahibi, bilime ve mantığa inanan her vatandaşımızın yeni bir hükümet kurulması için destek vermesi gerekir. Meclis sıralarında amacamız, temeli adalet olan Türkiye Cumhuriyeti için çalışmak olacaktır.”

Haberin Devamı

‘Anayasa’nın değişmesi için çalışacağım’
Selma Irmak (KCK davası sanığı, HDP Hakkari Milletvekili):
“24. dönem Barış ve Demokrasi Partisi Şırnak milletvekili seçildim. Seçildikten sonra iki yıl daha ben ve benim durumumda olan arkadaşlarım cezaevinde tutuldu. Her faninin ölümü tadacağı söylemi gibi her muhalif cezaevini tadacaktır anlayışıyla tutuklandık. Bundan sonra darbe anayasasının değişmesi için çalışacağım. Hasta ve emziren kadınların cezaevinde tutulamaması için çalışacağım.”

Haberin Devamı

‘Halk için hayırlı sürecin başlangıcı’
Faysal Sarıyıldız (KCK davası sanığı, HDP Şırnak Milletvekili):
“Aldığımız sonuçlara şaşırmadık. Ak Parti hükümetinin kibirli tutumuna halk sandıkta cevap verdi. Yüzde 13 halkın demokrasi talebini ifade ediyor. Gezi ve Rojova direnişinin halktaki yansımaları sandıktan çıkan. Şu anki tablo her ne kadar Ak Parti tarafından kaotik olarak tanımlansa da süreç halklarımız açısından hayırlı sürecin başlangıcıdır.”

Haberin Devamı

‘Otoriter yönetim reddedildi’
İbrahim Ayhan (KCK davası sanığı, HDP Şanlıurfa Milletvekili):
“Cezaevine siyasal hareketimizin önlenmesi için konulduk. Şanlıurfa’dan seçildiğimiz dönemde iki milletvekili çıkarabilecek sayıda oy aldım ve buna rağmen tahliye edilmedim. AYM’nin verdiği karar çerçevesinde de 14 ay önce bırakıldık. Kaldığımız yerden demokratik siyasal mücadelemize devam ediyorum. Türkiye’de artık o otoriter yönetim anlayışı reddedilmiştir.”

‘Siyaset yaptığımız için tutuklandık’
Gülser Yıldırım (KCK davası sanığı, HDP Mardin Milletvekili): “Biz cezaevine girmeden önce de sadece siyaset yapıyorduk ve sadece siyaset yaptığımız için tutuklandık. Dün ne söylüyorsak bugün de aynısını söylüyoruz. Ancak tutuklandığımız dönemde söylemlerimizin karşılığında reva görülen cezaeviydi. Tek tipliğe karşı mücadelenin sonucu olarak barajı yıktık. Toplum, ‘Barışa ve demokrasiye ihtiyacımız var’ dedi.”