27.11.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Paşa Alyurt - Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, bakanlığının 2022 yılı bütçe teklifinin komisyon görüşmelerinde, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinin ardından “koruma kararlarının azaldığı” yönündeki eleştirilere yanıt verdi. Gül, “Sözleşmenin feshinden önceki 10 aylık dönemde 236 bin dosyada 658 bin koruma kararı verildi. Son dört ay içinde 141 bin dosyada 430 bin tedbir kararı verildi. Bunlar dikkate alındığında önceki döneme oranla yüzde 43 daha fazla tedbir kararı verilmiştir” dedi.
AYDA 1 AÇIK GÖRÜŞ
Cezaevlerinde salgın nedeniyle kaldırılan açık görüşlerin 1 Aralık’tan itibaren başlatılacağını açıklayan Gül, “Bilim Kurulu’nun tavsiye kararıyla uzun bir aranın ardından 1 Aralık’tan itibaren açık görüşleri başlatacağız” diye konuştu. Bakan Gül, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bakanlığının 2022 bütçe teklifinin görüşmelerinde, milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı. Açık görüşlere ne zaman izin verileceğine ilişkin sorular üzerine, konu üzerinde bir süredir çalıştıklarını anlatan Gül, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’nun da “maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyularak açık görüşlerin başlayabileceği kararı” verdiğine dikkat çekti. Gül, “1 Aralık’tan itibaren açık görüşler başlayacak. İki kapalı görüşe ilave ayda bir açık görüş yapılacak” bilgisini verdi.
Gül, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin ardından şiddete yönelik koruma kararlarının azaldığı iddia ve eleştirilerine yönelik ise, “Sözleşmenin feshinden önceki 10 aylık dönemde 236 bin dosyada 658 bin koruma kararı verildi. Son 4 ay içinde 141 bin dosyada 430 bin tedbir kararı verildi. Bunlar dikkate alındığında önceki döneme oranla yüzde 43 daha fazla tedbir kararı verilmiştir. Dolayısıyla ‘sözleşme fesholdu, tedbir kararları azaldı’ yönündeki bir iddianın da bu anlamda doğru olmadığı açıktır” ifadelerini kullandı.
‘İNSANLIK BORCU’
Adalet Bakanı Gül, Twitter’daki hesabından Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle paylaşımda bulundu. Gül, kadına yönelik şiddetin insan hakkı ihlali olduğunu vurgulayarak, “Şiddeti önlemek ve ortadan kaldırmak insanlık borcudur. Sadece şiddete değil, şiddeti meşru göstermeye çalışan her davranışa, her reflekse de en güçlü şekilde birlikte ‘dur’ diyelim” dedi.