14.06.2019 - 01:30 | Son Güncellenme:
MERT İNAN - İstanbul
Son zamanlarda inek sütünün faydalı olup olmadığı konusunda tartışmalar giderek büyüyor. İnek sütünün aslında hayvansal bir salgı olduğunu öne sürenlerin sayısı artarken, bazı uzmanlar çiğ süt yerine süt ürünlerinin tüketilmesi gerektiğini belirtiyorlar. Bu görüşe karşı çıkanlar ise inek sütünün alerjisi olmayan herkese faydalı olduğunu, insanları yanlış bilgilendirmenin kötülük olacağını dile getiriyorlar.
‘Gıda duyarlılığı’
Gastroenteroloji uzmanı Dr. Atilla Bektaş, gelişim çağındaki çocuklarda süt tüketiminin önemli olduğunu belirterek, “Ancak özellikle yetişkinlerde, süt ürünleri içinde yoğurt diğerlerine göre daha çok tercih edilmeli. İnek sütündeki proteinin yaklaşık yüzde 80 kazein, yüzde 20’si ise serum proteinidir. Anne sütünde bu oran tersidir. Kazein, serum proteinleri gibi kaliteli bir protein olmadığı gibi sindirimi zor ve bazı kişilerde gıda duyarlılığına neden oluyor” diye konuştu.
“Süt yerine yoğurt tercih etmekte fayda var” diyen Bektaş, “Çünkü yoğurt içindeki bakteriler tarafından kazein pıhtılaştırılarak sindirimi ve hazmı daha kolay olan ‘kalsiyum kazeinat’ oluşur. Ancak süt şekerinde bulunan galaktoz, gelişme çağındaki çocuklarda, beyin dokusunun gelişimine önemli katkı sağlar. Süt ve süt ürünleri, demir ve C vitamini dışında hemen hemen tüm makrobesin ve mikrobesinleri kapsayan ve Akdeniz diyetinin önemli bir bileşenidir. Bu açıdan süt ve süt ürünleri tüketimi beslenmede her zaman önem taşır” dedi.
İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Erk ise bazı besicilerin fazla ürün elde etmek için büyüme hormonu verdikleri uyarısında bulunarak, “İneklerde ayrıca değişik tarım ilaç kalıntıları, antibiyotikler ve diğer koruyucu faktörler de bulunabilir. İnsan sütü ile hayvan sütü arasında bileşenler bakımından büyük farklar var. Örneğin inek sütünün protein miktarı insan sütünden dört kat kadar daha fazla. Sütün içinde bulunan kazein proteini sindirim sisteminde enzimlerle parçalanır ve kazomorfin bileşikleri ortaya çıkar. Kazomorfin bileşikleri beyin bariyerini aşarak beyindeki hücrelerde bulunan morfin reseptörlerine bağlanır. Bu etkiyle kişi kendini mutlu hisseder ve bağımlılık ortaya çıkar. Kazeinin buğdayda bulunan gluten proteinine yapısal olarak benzediği ve çölyak hastalarının bir kısmının süte de duyarlı olduğunu biliyoruz. Tüm bu nedenlerle 2, 3 yaşında sonra süt içmeye gerek yok” dedi.
Karın ağrısı, ishal
Kalp ve iç hastalıkları uzmanı Dr. Murat Kınıkoğlu ise, inek sütünün insanların yarısından fazlasında karın ağrısı, şişkinlik veya ishale neden olduğunu söyleyerek, “Ülkemizde yaklaşık üç çocuktan biri sütü hazmedemiyor. Sütte kalsiyum olduğu doğru ancak yazıldığı gibi keiklere iyi gelmiyor. Günde bir bardaktan az süt içenlerle güne üç bardaktan fazla süt içenler kıyaslandığında çok süt içenlerde kalça kırığının yüzde 60 daha fazla olduğu görüldü. Fazla hayvansal süt tüketimi kadınlarda kalp krizinden ölme riskini yüzde 15, kanserden ölme riskini yüzde 7 artırır. Günde üç bardaktan fazla süt içenlerin bir bardaktan az içenlere göre kanserden ölme riski yüzde 93 daha fazla” dedi.
‘Süt içmeyin demek kötülük’
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölüm Başkan Vekili Prof. Dr. Harun Raşit Uysal, inek sütüne karşı çıkanları eleştirerek şunları söyledi: “Sütteki kazein herkes için alerjen değildir. Bazı kişiler, fındık, fıstık gibi değişik gıdalara da duyarlıdır. Kazeinin protein değeri, yumurta kadar olmasa da önemli bir biyolojik değerdir. İnek sütü içerken aldığımız lor proteinlerinin biyolojik değeri, yumurtadan daha değerlidir. Dolayısıyla ‘İnek sütü içemeyin, zararlı, alerji yapıyor’ demek aslında toplumun geleceği olan çocuklara, süt sektörüne, hayvan yetiştiricilerine, çiğ süt üreticilerine ve emekçilere yapılan kötülüktür. Peynir ve yoğurtta da kazein bulunuyor. Gelişmiş ülkelerde çocuklara yönelik süt kampanyaları neden düzenleniyor?”