28.02.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
MERT İNAN - Raporun ilk bölümünde, bölgede iki ayrı fay zonunda meydana gelen depremlerin yüzey deformasyonlarının araştırma sonuçları; ikinci bölümünde ise DEÜ Jeofizik Mühendisliği Sismoloji Anabilim Dalı öğretim üyelerinin değerlendirmeleri kamuoyu ile paylaşıldı.
GAZİANTEP’TE RİSK YÜKSEK
DEÜ Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Yer Fiziği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oya Ankaya Pamukçu, depremlerin ardından bölgede ciddi yüzey hareketliliklerinin gözlemlendiğini belirterek, “Kuzeydoğuda Adıyaman, Malatya ve çevresi, güneybatıda Gaziantep ve çevresinde deprem riskinin yüksek olduğu söylenebilir” ifadesinde bulundu.
Raporda ayrıca, “Yapılan deprem gerilme modellemesi incelendiğinde 20 Şubat 2023 6.4 depreminden sonra özellikle Adana, Kıbrıs adasının kuzey doğusunda, İskenderun körfezi ile Ölü Deniz fay zonu boyunca gerilme artışı elde edilmiştir” denilerek, şu saptamalara yer verildi: “Ayrıca bölgenin kuzey doğusunda yer alan Malatya ve Elazığ çevresinde gerilme birikimi dikkat çekmektedir. Hatay’ın doğusunda Suriye sınırında da artan bir gerilme birikimi gözlenmektedir. Yaşanan bu depremler güvenli yapılaşma ve planlı kentleşme kültürüne önem verilmesi ve depremlerle yaşama bilincine sahip olunması gerekliliğini bir kez daha göstermiştir.”
ARTÇI ŞOKLARA DİKKAT
Bölgede artçı şokların devam edeceği de vurgulanan raporda şu bilgiler paylaşıldı: “Artçıların derinlikleri 30 km ye kadar ulaşmaktadır. Depremin etkisinin ortadan kalkmasıyla hareket eden noktalar ilk konumlarına geri dönmemiş, bölge kalıcı deformasyona uğramışlardır. Hatay Defne’de meydana gelen 6.4 olan depremin mekanizma çözümüne bakıldığında bölge ile uyumlu olarak doğrultu atım bileşeni olan normal faylanma olarak yorumlanmaktadır.”