Cem Yılmaz’dan babalık dersleri

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) “Türkiye’de Baba Olmak: Cinsiyet Eşitliğinde Sorumluluklar, Haklar ve Çözümler” konulu panel düzenledi. Panele Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AÇEV Başkanı Ayşen Özyeğin, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun eşi Gül Mutlu, sanatçı Cem Yılmaz ile sivil toplum kuruluşlarından temsilciler katıldı. İki oturum halinde düzenlenen panelde siyaset, iş, sanat ve akademi dünyasının saygın isimleri bir araya gelerek toplumsal cinsiyet eşitliğine dikkat çekti.

‘Anneler kadar babalar da ağlar’
Toplumsal bilinç ve eğitim çalışmaları yürüten AÇEV’in dün Swissotel’de düzenlediği “Türkiye’de Baba Olmak: Cinsiyet Eşitliğinde Sorumluluklar, Haklar ve Çözümler” panelinin açılışında konuşan Emine Erdoğan, kadınlar olarak bugüne kadar meselenin hep kadın boyutunun konuşulduğuna ve toplumun iki cinsiyetten oluştuğuna dikkat çekerek, “Bugüne kadar hep kadın boyutunda ele alındı ancak çocuğun gelişiminde aynı oranda anne ve baba sorumluluk taşır.
Anne ve baba önemli bir rol modeldir. Anne ve babanın takındığı tavır ve evde üstlendiği rolü aynı bir fotoğraf makinesi gibi kopyalar. Her fırsatta anne baba olarak öz eleştiri yapmak zorundayız” dedi. Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“Bugünkü panelin daha iyi babalar yetiştirmek için çok önemli bir beyin fırtınası olacağına yürekten inanıyorum. Anneler kadar babalar değiştiğinde sorunların çözüleceğini biliyoruz. Çözüm sürecinde annelerin gözyaşlarını dindirmek için özelikle vurgu yapıldığını biliyorsunuz. En az anneler kadar babalar da ağlıyor. En az anneler kadar babaların yürekleri parçalanıyor. İnşallah bu süreç anneler kadar babaları da rahatlatacaktır. Anneler kadar babaların da o gizli gözyaşları dinecektir. Annelerin ağlamadığı babaların gizli gözyaşı dökmediği çocukların ağlamadığı ve ağlatmadığı bir Türkiye için sabırsızlandığımı ifade etmek istiyorum.”

‘Baba racon kesmişsin’
Cinsiyet eşitliği sağlanmasında erkeklerin rolünün çok önemli olduğunun altını çizen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ise, bazı yoğun günlerde çocuklarını 10-15 gün göremediğini kaydederek, yaşadığı bir anekdotu şöyle anlattı:
“3-4 yıl önce, Meclis çok geçe kadar çalışıyordu, ben gittiğimde çocuklar uyumuş oluyordu. 10 gün çok düzensiz bir süreç yaşadık. Bir gece saat 02.30-03.00 civarında eve sessizce girdiğimde baktım oğlum karşımda duruyor. Beni beklediğini görünce ‘Ne oldu oğlum? Baban nerede?’ dedim. ‘Babam geldi. Bu saatte anne gelir mi?’ dedi. Anne ve baba rollerinin evde nasıl değiştiğini, net bir şekilde gösteriyor. Allah’tan eşim, hem gönül hem dava adamıdır, oğlumdan gelen bu tsunamilere karşı ilişkimiz bozulmadan devam etmeyi başardı. Bir gün de oğlum, ‘Baba racon kesmişsin’ diye geldi. Davetiyenin üzerinde ‘İzzet Şahin ve eşi’ yazıyormuş. Oğlum, ‘İlk kez Fatma Şahin ve eşi yazmıyor, baba adını yazdırmışsın’ dedi.”

‘Siyasetçilerin büyük zorlukları var’
Panelin birinci oturumunda konuşma yapan Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da “Biz siyasetçilerin hem anne hem baba olarak büyük zorlukları var. Özellikle çocuklarımızla bir arada olmak ve vakit geçirmek oldukça zor. Babam da belediye başkanlığı yapmıştı aynı zorluğu biz de yaşamıştık. Bu nedenle ben de kendi çocuklarıma davranırken geçmişte babamdan beklediklerimi düşünüp ona göre hareket ediyorum” diye konuştu.

“Kemal bebek demeyin”

Oturumun en renkli konuğu ise komedyen Cem Yılmaz’dı. Bir süre Egemen Bağış ve eşi Beyhan Bağış’la sohbet eden Cem Yılmaz, oğlu Kemal’in fotoğraflarını göstererek, “Biraz annesi oldu galiba” diyerek oğlunun eşine benzediğini söyledi. Emine Erdoğan ile de sohbet eden Yılmaz, Erdoğan’ın bir sorusuna “Çoluğu çocuğu bırakarak geldik” yanıtını verdi. Erdoğan ise bu yanıt üzerine kahkahalarla güldü.
Cem Yılmaz, panelde yaptığı konuşmaya ise “Öncelikle bu aktiviteye katılmama sebep olan karıma ve çocuğuma çok teşekkür ediyorum. Eğer onlar olmasaydı, bu konuşmalardan sonra yan salonda yapılacak bir eğlencede komedyen olarak sahneye çıkacaktım” diyerek başladı. 8,5 aylık babalık serüveniyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, “Bu 8.5 ayda üzerine konuşacak bilgi biriktirdi mi derseniz, şöyle bir dinledim de Sayın Hanımefendi ve Sayın Bakanımızın konuşmalarını. O konuşmalarda anlatılan ideal baba benim. Bu açık. Bu bir yarışma mı? Daha sonra puanlar verilecek mi bilmiyorum ama ben finale de gelmek istiyorum. Herhalde babamdan bunları gözlemlemişim, bu fotoğrafları çekmişim. Çok kıymetli bir insan kendisi. Cinsiyetini şu an söylemek istemiyorum babamın. Bir ayrımcılığa girmek istemiyorum. Çünkü cinsel kimliklerin dışında konuşuyoruz” diye konuştu.

‘Pilli bebek der gibi...’
Yılmaz, oğlu Kemal’e ilişkin ise “Çok taze bir bebekle muhatap olduğum için gözlemlediğim şeyleri söyleyeyim. İnsan olarak gözlemlediğimiz canlıda hiçbir kalıp yok yalnızca hayatta kalma mücadelesi veriyor. Evdeki yetişkin olarak tabir edilen birçok insandan daha meleksi bir havası var. Bir birey olarak da hiçbir sorunu yok çünkü kalıpları yok. Mesela bir gaz çıkarma meselesinde bizim toplumsal kalıplarımız vardır. Mesela kardeşimizin öyle bir kalıbı da yok. Bunun bir sorun olmadığını da bir tebessümle o an veriyor” dedi.
Son derece ilgili bir baba olduğunu söyleyen Cem Yılmaz, “Ben o kadar ilgili bir babayım ki eşimden azar işittim 15. günde. ‘Yeter bu kadar da altı değiştirilmez ki bir çocuğun’ dedi” şeklinde konuştu.
Oğlunun adının ‘Kemal’ olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Buradan medyaya söyleyeyim Devamlı Kemal bebek diye yazıyorlar aynı oyuncak gibi. Sanki pilli gibi” diye espri yaptı. n Sercan Kısmet