09.11.2022 - 13:52 | Son Güncellenme:
(Esra TÜRKER-Mehmet İNAN / DHA) - İHA
Bursa'da dün gece yaşanan yangın faciasında hayatını kaybeden 8'i çocuk 9 kişi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun da katıldığı cenaze namazanın ardından son yolculuğuna uğurlandı. Suriyeli ailenin yakınları yanyana dizilen tabutların başında gözyaşı döktüler. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yangında eşi ve 6 çocuğunu kaybeden kağıt toplayıcısı Hüseyin El Cesim'e sarılarak teselli etmeye çalıştı.
Dün gece merkez Yıldırım İlçesi Değirmenönü Mahallesi'nde sobadan çıktığı ifade edilen yangında 30 yaşındaki Amine El Cesim, yaşları 1 ile 11 arasında değişen 6 çocuğu ve 2 yeğeninin cenazeleri Adli Tıp Kurumu'nda otopsi işlemlerinin ardından Mihraplı Camisi'ne getirildi.
Tabutlar yan yana konulduğunda El Cesim ailesinin fertleri gözyaşlarına boğuldular. Yakınları tabuta sarılınca ortaya hüzünlü görüntüler çıktı. Ankara'dan helikopterle Bursa'ya gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da Mihraplı Camisi'ndeki cenaze törenine katıldı. Bakan Soylu, kağıt toplayarak geçimini sağlayan 32 yaşındaki baba Hüseyin El Cesim'e sarılarak teselli etmeye çalıştı.
'ALLAH KİMSEYİ MAZLUMLUKLA İMTİHAN ETMESİN'
Cenaze namazının ardından açıklama yapan Bakan Soylu, "Kimisi yangından kimisi de duman etkilenmesi sonrası 9 kişi hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Allah cennetiyle buluştursun, 8'i sabiydi, çocuktu. Birisi yetişkin, 6'sının annesi, 1 yaşından 11 yaşına kadar. Büyük bir imtihan, büyük bir sınav. Aileleri için büyük bir sınav. Allah kimseyi mazlumlukla imtihan etmesin. Bu çocuklar için ve kaderi bu çocuklara benzeyen çocuklar için biz babaları olarak bırakın ülke yöneticisini, devlet yöneticilerini babaları olarak elimizden gelen sorumluluğu yerine getirmeliyiz. Çok etkilendiğimi söylemek isterim, hepimiz etkilendik. İnanın ifade etmekte zorlanıyorum. Allah rahmet eylesin, Allah cennetiyle buluştursun, bizi onlara mahcup etmesin inşallah" dedi.
AİLEYE DNA TESTİ
Adli tıp kurumu morguna kaldırılan cenazeler tanınmayacak halde olduğu için DNA işlemi gerçekleştirildi.
AYAKTA DURMAKTA GÜÇLÜK ÇEKTİ
Bursa’da yangında ölen eşi, 6 çocuğu ve 2 yeğenini kurtarmak isterken dumandan etkilenen Husseın Aljasem (36), Kestel Devlet Hastanesi’ndeki tedavisinin ardından taburcu edildi. Yakınların tarafından hastaneden alınan Aljasem, cenazelerin bulunduğu Adli Tıp Kurumu binası önüne geldi. Ayakta durmakta güçlük çeken Husseın Aljasem’i yakınları teselli etmeye çalıştı.
YANAN EVE 3 AY ÖNCE TAŞINMIŞLAR
Suriye’nin Halep kentinden 2017 yılında savaştan kaçarak Bursa’ya gelen ailenin Osmangazi ilçesi Mehmet Akif Mahallesi’ndeki bir eve yerleştiği, 3 ay önce de yangının çıktığı Yıldırım ilçesi Değirmenönü Mahallesi’ndeki daireye taşındıkları öğrenildi.
Kağıt toplayıcılığı yaparak ailesinin geçimini sağlayan Husseın Aljasem’in kardeşi ile birlikte, bir yakınının cenazesi için taziye evine gittiği, oradayken evinin yandığını öğrendiği belirtildi.
İLK DEĞERLENDİRMEYE GÖRE ÖNCE SOBADAN ZEHİRLENDİLER
İtfaiye yetkililerinden alınan bilgiye göre, bacanın tıkalı olmasından dolayı geri tepen duman önce 9 kişinin yattığı odaya doldu. Bu sırada uykuda olan Amina Eltaha Elmuse ve 6 çocuğu ile eşinin kardeşinin 2 çocuğu karbonmonoksit gazından zehirlendi. Sobadan çıkan kıvılcımın yatağı tutuşturmasıyla da yangın çıktı. Alevler kısa sürede odayı sararken, zehirlenmeden dolayı bilinçleri kapanan anne ile 8 çocuk yanarak yaşamını yitirdi.
Yangının kesin çıkış nedeni itfaiye raporu ve otopsi işlemlerinin ardından belli olacak. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nda görevlendirilen 1 Cumhuriyet başsavcı vekili ile 3 savcı soruşturmayı yürütüyor.
'SEVİMLİ ÇOCUKLARDI'
Bursa'da, 8’i çocuk 9 kişinin yaşamını yitirdiği yangın çıkan evin karşısındaki iş yerinde çalışan Mehmet Kerem, "Rahmetli olan ailenin komşusu oluyoruz. Buraya geldiğimde itfaiye gelmişti. Herkes toplanmıştı. İş işten geçmişti. Yangın söndürülmüş, içerdekiler rahmetli olmuştu. Suriyeli aile, Türkiye’ye bize misafir olarak gelen insanlar. Böyle bir acıyla karşılaştık. Aile geçimini kağıt toplayarak sağlıyordu. Ne yaktıklarını tam olarak bilemiyoruz. Her gün çocuklarla beraberdik. Her gün gördüğüm çocuklardı. Sevimli çocuklardı. Bizim çocuklarımız neyse onları da öyle görüyorduk. Biz ayırt etmeyiz ki. Nihayetinde çocuk. Babaları ekmek parasını karton toplayarak kazanıyordu. Gariban insanlardı. Ölenler bu eve taşınalı 3 ay oldu. Kardeşinin çocukları buraya dün gelmişlerdi. Burada oynuyorlardı. 3'üncü kattaki 3 kişi de dumandan etkilendi, şu an hastanede. Çocuklar bizleri gördükleri zaman koşup yanımıza gelirdi. Öyle sevimli çocuklardı hepsi de" dedi.
YAN YANA TOPRAĞA VERİLDİLER
Bursa'da evde çıkan yangında yaşamını yitiren 8'i çocuk 9 kişinin cenazeleri, Mihraplı Camisi'nde öğle namazından sonra kılınan cenaze namazının ardından Erdoğan Köy Kent Mezarlığı'na getirildi.
Cenazeye İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, Vali Yakup Canbolat, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Tekin Aktemur, Sahil Güvenlik Güney Marmara Grup Komutanı Yarbay Umut Yavaş, AFAD İl Müdürü Yalçın Mumcu, Göç İdaresi Başkanı Savaş Ünlü, Suriyeli muhaliflerin çatı örgütü SMDK'nin başkanı Salim el-Muslat da katıldı. Cenazeler okunan dualar eşliğinde yan yana toprağa verildi. Yangında 6 çocuğu ve eşi ile 2 yeğenini kaybeden Husseın Aljasem ayakta durmakta güçlük çekti. Acılı babaya yakınları destek oldu. Ağabeyinin evine misafirliğe gönderdiği 2 oğlunu yangında kaybeden Amir El Cesim ile eşi Hanım El Cesim de birbirlerine destek olarak, kabirlerin başında dua okudu.
'EVDEKİ DUMAN BİLDİĞİNİZ GİBİ DEĞİLDİ'
Taziyeleri kabul ettikten sonra tercüman eşliğinde gazetecilere konuşan Husseın Aljasem, "Dün gece akrabamızın taziyesindeydim. Üst kat komşumuz yangını haber verdi. Eve girmeyi denedim, elim yandı. Şeker ve tansiyon hastasıyım. Evde yoğun duman vardı. Bildiğiniz gibi değildi. Şok geçirdim. Bayılmışım, hastaneye kaldırılmışım" dedi.
'SOBAYI KURDUĞUM İLK GÜNDÜ, HİÇ KİMSEM KALMADI'
5 sene önce, 2017 yılında Suriye’nin Halep kentinden geldiklerini söyleyen Husseın Aljasem, 2 ay önce ev sahibi kendilerini evden çıkardığı için yangının çıktığı eve taşındıklarını belirtti. Aljasem, sobayı yangından birkaç saat önce kurduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Eski ev sahibimiz ‘Oğlumu oturtacağım’ diye tehdit etti, bizi evden çıkardı. Hala ev boş duruyor, kimseye vermedi. Ben o yüzden abilerimden, kardeşlerimden 22 kilometre uzaklaştım. Uzaklaşmak zorunda kaldım. 2 ay önce bu eve taşındık. Sobayı kurduğum ilk gündü. Sobayı taktım, gittim. Daha 5-6 saat olmamıştı. Eski evimde doğal gaz kullanıyordum, burada kömür sobası vardı. Suriye’den geldiğimden beri doğal gazlı evlerde oturuyordum. Fakat, çıkmak zorunda kaldım. Sobalı eve taşınmak zorunda kaldım. Ailemin geçimini karton toplayarak sağlıyordum. Bir kızım ve oğlum tekstil atölyesinde çalışıyordu. Merem ve Ali, tekstil atölyesinde çalışıyorlardı. Onlarla geçimimizi sağlıyorduk. Gerem okula gidiyordu. Ne ev kaldı ne çocuklar kaldı. Hiç kimsem kalmadı. Giden gitti, bir ben kaldım. Nasıl olayım? Elhamdülillah, Allah’ın emridir.”
'OĞULLARIMI ÇALIŞMALARI İÇİN BIRAKMIŞTIM'
Yangında 2 oğlunu kaybeden 5 çocuk babası Amir El Cesim ise “Taziyeye gitmiştik. Geldik, olan olmuştu artık. En büyük oğullarımı o gece çalışmaları için Hüseyin abimin yanına bırakmıştım. Vefat eden çocuklarım Ahmet ve Ali atölyede çalışacaklardı. Merem ve Ali’nin çalıştığı tekstil atölyesinde işe başlayacaklardı. Evimiz uzak olduğu için ağabeyime gelmişlerdi. Geldikleri gün olay oldu. Ben ev arıyordum, ev bulamadığımdan dolayı orada kalacaklardı. Ev sıkıntısı var şu an. Ben 2015’te Suriye’den geldim. 2 kız, 1 erkek, 3 çocuğum daha var. En küçük 1 yaşında, diğerleri 8 ve 9 yaşında. Kısmet, nasip, Allah’a havale ettik. Eşim biraz daha iyi ama işte çocuk kaybı" diye konuştu.