25.09.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Gökhan Kam - İstanbul
‘Sosyal Uyum Sirki’ projesiyle arkadaş olan Türk ve Suriyeli çocuklar, sınırları ortadan kaldırıyor. Projenin koordinatörü, çocuklar arasında yarattıkları sosyal dil sayesinde Suriyeli çocuklar için kimsenin ‘Bunlar mülteci, Suriyeli veya göçmen’ demediğini anlatıyor.
Proje kapsamında 6 ilde çocukların sosyal uyumunu sağlamak için sirk ve sahne sanatları eğitimleri verildi. Adıyaman, Batman, Gaziantep, Mardin, Kilis ve Şanlıurfa’da 2 bin 440 çocuğa ulaşan eğitimler, çocukların birbirleriyle iletişim kurmaları için tasarlanan ortak alanlarda veriliyor. Eğitim sonrasında da katılımcı çocuklar, sirk ve sahne sanatları alanında edindiği becerileri diğer çocuklara sahneliyor. Proje bu ay Suruç’ta. İlçedeki çocukların eğitime katıldığını anlatan proje koordinatörü Gültekin Çelik, eğitim sonunda çocukların özgüven kazandıklarını gördüklerini anlatıyor:
‘İletişimlerini geliştiriyorlar’
“Suruç çok dezavantajlı. Çocuklar atölye çalışmasıyla hiç görmedikleri oyuncaklara dokunarak ilk defa gördükleri çalışma ve oyun oynama teknikleriyle eğitim alıyorlar. Aynı zamanda çocuklar iletişim ve disiplin anlayışlarını da geliştiriyor. Çocuklar birbirleri arasında güven algısını oluşturuyorlar. 3 aylık eğitimden sonra artık halka açık gösteri yapabilecek hale geliyorlar. Bu sayede kendi özgüvenlerini kazanıyorlar.”
Çocukları sanata dahil ederek görsel olarak eğlenmelerini ve öğrendiklerini üretime dönüştürmelerini hedeflediklerini söyleyen Çelik, eğitimlerde çocukların yeteneklerini de keşfettiklerini ve kendi bedenleri üzerinden yada çevredeki herhangi bir materyalle yeteneklerini ortaya çıkardıklarını belirtiyor. Gültekin Çelik, eğitim öncesi ve sonrası karşılaştıkları olağanüstü değişimi de şu sözlerle tarif ediyor:
‘Mülteci, Suriyeli demiyorlar’
“Sosyal uyumu sağlamak için ilk önce Türk ve Suriyeli ailelerle toplantı yapıyoruz. Uyum aileleriyle başlarken, bir yandan da çocuklar beraber oynayıp arkadaş oluyorlar ve aynı sahnede gösteri yapıyorlar. Böylece sosyal uyumu temelden gerçekleştirmiş oluyoruz. Büyüklerin ön yargılarını kırıp birbirleriyle uyum içerisinde yaşamalarını sağlarsanız, bu da sokakta çocuklara yansır ve onlar da arkadaş olurlar.
Şu ana kadar bunu konuda başarılı bir şekilde ilerliyoruz. Atölye de arkadaş olan çocuklar sokakta, okulda arkadaş olmaya devam ediyorlar. Böylece çocuklar aynı oyunu oynuyorlar, aynı dili konuşuyorlar ve birbirlerine destek olmayı öğreniyorlar. Artık kimse bunlar mülteci, Suriyeli, göçmen demiyor. Çocukların dilinin ve renginin olmadığını öğreniyorlar. Artık bir müzik çaldığımızda kendiliğinden çember olabiliyorlar.”