Bir haberden hayâle yolculuk! Depremin yıktığı umutları bilardoyla yeniden yeşerdi
Elmas Keskin ile ilk olarak 2022 yılında yolumuz kesişti ve her iki elini de aynı anda, eşit oranda ustalıkla kullanabilen genç bir kızın bu özelliğini manşetlerimize taşıdık. Yaptığımız haberden 1 yıl sonra, 6 Şubat’ta tüm Türkiye'yi yasa boğan deprem felaketinin ardından ise bu defa telefonun ucunda Elmas vardı ve "Bana yardım edin" diyordu. 'SEN ANLAT' diyerek acısını, yaşadıklarını, hayallerini yine siz okurlarımızla buluşturduk ve haberimizi okuyanlardan gelen destekler de Elmas Keskin'e adeta can suyu oldu. Ancak verilen destekler içerisinde bir tanesi vardı ki hayatının akışını bambaşka şekilde değiştirdi.
Betül Topaklı / Milliyet.com.tr - Adıyaman’da yaşayan Elmas Keskin’in 6 Şubat depreminden önce çok mutlu ve her anı dolu dolu geçen bir hayatı vardı. Bir taraftan Adıyaman Üniversitesi Muhasebe ve Vergi Uygulamaları bölümünde okuyor, diğer taraftan tiyatro oyunculuğu yapıyordu. Okçuluk ve bilardo gibi spor dallarıyla da ilgileniyor, özellikle de bilardo milli sporcusu olmak istiyordu. 6 Şubat’ta yaşanan büyük felaketten sonra ise Elmas’ın yaşadığı bu güzel hayat bir anda yok oldu. Elmas, depremde enkaz altında kalan nişanlısı Volkan’ı Mersin’de toprağa verdikten sonra ailesiyle birlikte Alanya’da ablasının yanında kalmaya ve bir kafede çalışmaya başladı. Ancak bu durum onun eğitim hayatını aksattığı gibi çok sevdiği bilardodan da uzak kalmasına neden oluyordu. Elmas eski hayatına geri dönmek istiyor ve bu konuda ona yardım edecek birine ihtiyaç duyuyordu. Ve bir gün gece yarısı aklına 2022 yılında yaptığımız röportaj geldi. Her iki elini de aynı anda, eşit oranda ustalıkla kullanabilen Elmas'ın bu özelliğini manşetlerimize taşımıştık. O haberden 1 yıl sonra, 6 Şubat’ta tüm Türkiye'yi yasa boğan deprem felaketinin ardından ise bu defa telefonun ucunda Elmas vardı ve "Bana yardım edin" diyordu. 'SEN ANLAT' diyerek acısını, yaşadıklarını, hayallerini yine siz okurlarımızla buluşturduk ve haberimizi okuyanlardan gelen destekler de Elmas Keskin'e adeta can suyu oldu. Ancak verilen destekler içerisinde bir tanesi vardı ki hayatının akışını bambaşka bir şekilde değiştirdi. Bilardoya tutku ile bağlı olan depremzede Elmas’ın hikâyesini tüm Türkiye’ye duyurduğumuz gibi, Türkiye Bilardo Federasyonu Başkanı Ersan Ercan’a da ilettik. Sonrasında yaşananları Elmas şöyle anlatıyor:
“Yaptığımız röportajdan sonra bana çok sayıda insan ulaştı. Maddi ve manevi olarak yanımda oldular. Eğitimim için kitap desteğinde bulundular. Hâlâ telefonla arayıp, neler yaptığımı, günümün nasıl geçtiğini soruyorlar. İletişimimiz devam ediyor. Sonrasında Milliyet.com.tr'den Betül Hanım, Ersan Ercan’ın benimle iletişime geçeceğini söylediğinde hem çok şaşırdım hem de çok mutlu oldum. Çünkü böyle bir durumu hiç beklemiyordum. Aynı gün başkanımız benimle iletişime geçti. ‘Alanya’da ne yapıyorsun, bilardoya devam etmek ister misin?’ dedi. Ben de çok istediğimi dile getirdim. Başkanım, Alanya’da bana bir bilardo masa sağlayabileceklerini ancak Ankara’ya gelmemim çok daha iyi olacağını söyledi. Konuyu ailemle de konuştuktan sonra Ankara’ya gitmeye karar verdim. Zaten ablalarımdan biri de Ankara’da yaşıyordu.”
‘BEN BİTMEDİM, HÂLÂ BİR KIVILCIM VAR’
Hemen Ankara’nın yolunu tutan Elmas, ilk olarak federasyona gitti. Bilardo masasının başına geçti, ıstakayı eline aldı ve toplara vurdu. İşte o an, “Ben bir daha asla kendime gelemem” diyen Elmas gitti yerine, “Ben bitmedim, hâlâ bir kıvılcım var” diyen Elmas geldi. Elmas, federasyona geldiğinde lig yarışmaları vardı. Onları izledi ve yaşadıklarından büyük keyif aldı. Bu anların hepsine ise Başkan Ersan Ercan birebir tanık olmuştu. Ersan Ercan Elmas’daki değişimi şu sözlerle aktardı:
“Benimle Milliyet.com.tr'den Senim Hanım iletişime geçti. Elmas’tan bu şekilde haberdar oldum ve haberi okuduktan sonra da çok duygulandım. Onu arayıp, hikâyesini canlı olarak kendisinden dinledikten sonra yardımcı olmak istedim. Bilardoyu çok seven Elmas’ın, bu spora yönelik çok büyük hedefleri var. Ankara’ya gelerek federasyonda bilardo oynamaya başladı. Bir-iki defa birlikte antrenman yaptık. Toplara çok güçlü vuruyor. Çok kısa bir süre bilardo antrenmanı yapan birine göre yaptığı vuruşlar beni gerçekten çok şaşırttı. Pozisyon bilgisi zayıf ama bu çok normal bir durum. Ancak toplara olan hâkimiyeti, duruşu, tutuşu ve vuruşu gerçekten 3-5 ay bilardo oynayan birinin çok ötesinde. Zaten röportajında da okumuştum. Kendisinin özel bir yeteneği var. Sanırım ondan kaynaklanıyor. Bu durum vuruşlarına da yansımış. Beni gerçekten çok etkiledi. Ankara’ya geldikten sonra telefonda konuştuğum keyifsiz Elmas gitti, onun yerine mutlu ve umutlu bir Elmas geldi. Federasyona geldiğinde hem birbirimize alıştık hem de sanırım burada sporun rehabilite edici gücü devreye girdi. Sevdiği sporu tekrar yapmaya başladı. Sunduğumuz imkânların yanı sıra, gelecekte nelerle karşılaşabileceğini göstermemiz ve hedeflerini koymamız tabii ki onu daha da motive etti. Geçirdiği zor günlerde yaşadığı bu durum ona ilaç gibi geldi."
‘BİLARDO DÜNYA ŞAMPİYONLARIMIZLA TANIŞTI’
Elmas Ankara’ya gittiği esnada federasyonda birincilik müsabakaları devam ediyordu. İlk defa bilardo turnuvası seyreden Elmas, bilardo dünya şampiyonlarımız Tayfun Taşdemir ve Murat Naci Çoklu gibi isimlerle tanışma fırsatı buldu. Elmas’ın çok başarılı bir genç kız olduğunu söyleyen Ersan Ercan, “Federasyon olarak, Elmas ile tanıştığımız için çok mutluyuz. Umarım bilardoyu sevmeye ve oynamaya devam eder. Hem eğitimini hem de mesleki ve bilardo kariyerini birlikte devam ettirir. Ben açıkçası ondan çok ümitliyim. Bilardoyu ne kadar çok oynar ve antrenmanlarını sebatla devam ettirirse o kadar geliştirir kendini. O cevher ve yeteneğe fazlasıyla sahip. Bu hırsını, azmini ve sevgisini sürdürdüğü sürece belki Türkiye’nin değil, dünyada en üst seviyeye ulaşabilir” dedi.
‘İYİLEŞİYORUM’
Bilardoya başladığı için kendini çok şanslı hissettiğini söyleyen Elmas, “Bir taraftan okulumu bitirip diğer taraftan bilardo oynamaya devam edeceğim. Bilardoda çok başarılı noktalara geleceğime dair inancım var. Depremden önce yaptığım şeylere tekrar başlamak istiyorum. Spora sıkı sıkı sarılmak istiyorum. Ankara’ya gelmeden önceki bir ayım tamamen olumsuz düşünmekle geçmişti. Ancak buraya geldikten sonra yüzüme yavaş yavaş gülümseme yerleşti. Burada yeni insanlarla tanıştım. Sosyalleşerek bilardoya daha da yakınlaştım. İyileşiyorum diyebilirim. Depremde birçok kişi hayatlarındaki çok kıymetli insanları kaybetti, benim kaybettiğim gibi. O kaybettikleriniz de her şeyi bırakmanızı istemezdi” diyerek şu anda hem kendinin hem de onların mutlu olduklarını dile getirdi.
